Ebru Günay: Adalet Bakanı olarak bu suça ortak oluyorsunuz
Öne çıkan gündem başlıkları ile ilgili konuşan HDP Sözcüsü Ebru Günay, tecridin sonlandırılmasını isterken Kürt düşmanı politikalara son verilmesi çağrısında bulundu.
Ankara - Halkların Demokratik Partisi (HDP) Sözcüsü Ebru Günay, partisinin Genel Merkezi’nde öne çıkan gündem başlıklarına dair basın toplantısı düzenledi.
Konuşmasında ilk olarak Roboski Katliamı’na değinen Ebru Günay, 11’inci yıldönümüne rağmen faillerin açığa çıkarılmadığına dikkat çekti.
‘Mücadele etmeye devam edeceğiz’
Gezi Davası’nda verilen kararın istinaf mahkemesince onanmasına değinen Ebru Günay, “Yılın son günlerindeyiz ve maalesef tekrardan iktidarın düşman politikalarıyla, hukuksuzlukları ile yılı bitiriyoruz. Dün Gezi Davası kararı istinaf mahkemesinde onaylandı. Osman Kavala'nın ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile diğer tutuklulara verilen karar onaylandı. Bu bir kez daha iktidarın yargıyı sopaya dönüştürdüğünü, yargıyı intikam alma aracına dönüştürdüğünün açık göstergesidir. Baştan sona hukuksuz ve usulsüzlüklerle dolu bir yargılama. Yargıyı sopaya dönüştürenler bilsinler ki; Gezi bu halklara umut oldu, Gezi direnişini ve ruhunu asla zindanlara dolduramazsınız. Bizler Gezi direnişinin yanında durmaya ve Gezi ruhuyla mücadele etmeye devam edeceğiz” dedi.
‘Hukuku ayaklar altına alıyorsunuz’
Milletvekillerinin tecride karşı başlattığı adalet eylemine dikkat çeken Ebru Günay, “Bizler İmralı tecrit sisteminin, bu ülkedeki hukuksuzlukların, adaletsizliğin, faşizan uygulamaların temelinde olduğunun farkındayız. AKP kendi faşizmini tecrit ile besleyip büyüten bir iktidar. Tek adam rejimine karşı durmak için en çok da iktidarın tecrit politikalarına karşı mücadele ediyoruz, bunda da ısrarlıyız” şeklinde konuştu. Ebru Günay, konuşmasında Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’a seslenerek şunları ifade etti:
“Bir kez daha Adalet Bakanlığı’na şunu hatırlatmak isterim: Oturduğunuz koltuk, adaletin tesis edilmesi için var olan bir mekandır. Sorumluluğunuzdaki bir cezaevinde 21 aydır aile ve avukat görüşmeleri gerçekleştirilmiyorsa, tecrit politikalarında ısrar ediliyorsa, siz de hukuku ayaklar altına alıyorsunuz. Adalet Bakanı olarak bu suça ortak oluyorsunuz. Bizler Adalet Bakanını bu suça ortak olmamaya davet ediyoruz, çağrılarımıza ve taleplerimize cevap olmaya, demokratik kamuoyunun kaygılarını gidermek için en hızlı şekilde avukat ve aile görüşmesinin gerçekleşmesi talebimizi yineliyoruz.”
‘Kaygıları giderecek adımlar atın’
Tecridin tüm Türkiye’de bir yönetim biçimi haline geldiğine işaret eden HDP Sözcüsü, “Sayın Öcalan ile yapılacak görüşmelerin nasıl etki yaratacağını hepimiz çok iyi biliyoruz, nasıl barışçıl bir ortam gelişeceğini, nasıl özgürlük ve demokrasinin gelişeceğinin farkındayız. Bundan da en fazla rahatsız olan, savaş politikalarından beslenen, içeride dışarıda savaş politikalarında ısrar eden AKP iktidarıdır. Bu nedenle tecritte ısrarlı. Adaletin tesis edilmesini, hukukun uygulanmasını, Adalet Bakanlığı’nın bu konuda bir an önce kaygıları gidecek adımlar atmasını, bir kez daha talep ediyoruz” dedi.
‘Failler ve arkasındaki güçleri açığa çıkarın’
Ebru Günay, Paris’te yaşanan katliama ilişkin ise şu ifadelerde bulundu:
“Buradan Fransız yetkililerine bir kez daha çağrıda bulunuyoruz; bu katliama aydınlatmak, bu cinayetin arkasındaki karanlık güçleri açığa çıkarmak sizlerin sorumlu. Bizler bunun farkındayız, ne birinci Paris katliamı nede ikinci Paris katliamı sıradan ırkçı cinayetler değildi, arkasında karanlık güçlerin olduğu, organize edilmiş ve tamamen Kürt halkının değerlerinin hedef alındığı cinayetlerdir. Emine Kara, Kürt kadın mücadelesinin öncü isimlerindedir. Katledilmesinin ‘Jin Jiyan Azadî’ sloganın yankı bulduğu bir döneme denk gelmesi tesadüf değildir. Mir Perwer, Kürt müziğindeki emekleri ile herkes tarafından biliniyor. İktidarın Kürt kültür kırımına yönelik politikaları ile hedef alınması tesadüf değildir. Tam da iktidarın Kürt kadın, kültür düşmanı halk düşmanı politikaları ile bağlantılıdır. Hiçbir katil bunları tek başına yapamaz bunlar organize suçlardır. Bir an önce katiller ve arkasındaki gerçek failler ortaya çıkarılmalıdır.”