‘Devrimimizin başarıya ulaşacağına eminiz’
Türk devletinin Kuzey ve Doğu Suriye’de “Jin, jiyan, azadî” felsefesi ve kadınları hedef aldığını belirten PYD üyesi Yisra Îlyas, “Devriminin başarıya ulaşacağından eminiz çünkü kadınlar güçlerini birleştirdiklerinde özgür bir yaşam yaratabilirler" dedi.
RONÎDA HACÎ
Hesekê- Suriye Demokratik Birlik Partisi (PYD) üyesi Yisra Îlyas, Kuzey ve Doğu Suriye’deki Rojava Devrimi öncesi BAAS Rejimi’nin baskılarını, rejimin cinsiyetçi ve tekçi dayatmalarına karşı mücadelesini ve kadın devrimini anlattı.
1990'lı yıllarda Baas rejiminin baskıları altında ataerkil zihniyeti değiştirmek için çalışma yürüttüğünü ve toplumsal eşitliği sağlamak için uzun yıllar mücadele verdiğini kaydeden Yisra Îlyas, her kadının kendi varlığını “Jin, jiyan, azadî” sloganında bulduğunu dile getirdi.
‘Amacımız bilinçli bir toplum yaratmaktı’
Rojava Devrimi’nin kadınların öncülüğünde yürütüldüğünü ve kadınlarla bu devrimin temellerinin sağlam inşa edildiğini söyleyen üç çocuk annesi Yisra Îlyas, aslen Til Temirli olduğunu ancak şimdi ailesiyle birlikte Hesekê şehrinde yaşadığını ifade etti. Gençlik yıllarında üniversitede hukuk bölümünü okuduğunu kaydeden Yisra Îlyas, “Hukuk bölümünü iki yıl okuyabildim. Dindar bir aileden geliyordum. Mücadeleyle 15 yaşında tanıştım ve büyük bir sevgi ile çalışmalarına katıldım. 90'lı yıllarda gençlerle bir araya gelir bilinçlenmek için tartışmalar yürütürdük. Anadilimiz Kürtçeyi geliştirmek için de derslere katılırdık ancak tüm bu çalışmalar gizli yürütülürdü. Ben ve arkadaşlarımızın amacı bilinçli bir toplum yaratmaktı” dedi.
‘Kendimi sürekli güçlendirdim’
Suriye rejiminin Rojava Devrimi öncesi gençler üzerine yürüttüğü özel savaş politikalarına değinen Yisra Îlyas buna karşı mücadele edenlere yapılan baskıları ve Suriye devletinin ait cezaevinde yaşadıklarını da anlattı.
Yisra Îlyas, "O dönemde gençler arasında uyuşturucu kullanımı yayılmıştı ve bizde uyuşturucuya karşı çalışma başlattık. Rejimin gençler üzerinde yürüttüğü politikaları anlatıyorduk. Rejim yaptığımız çalışmaları duymuştu ve bizim peşimize düşmüştü. Bir gün hastalandım ve ilaç almak için Şam’a gittim. Dönüş yolunda gözaltına alındım. Bir ay hapis yattım. Cezaevinde bana karşı psikolojik savaş yürütüldü. Bende korku yaratmak için gözümün önünde insanlara işkence ediyorlardı. Ancak ben cezaevinde bulunduğum her anda kendimi sürekli güçlendirdim. Bir ay sonra hakkımda hiçbir şey kanıtlamadıkları için beni serbest bıraktılar” diye konuştu.
‘Önder Apo'nun yaşam felsefesini benimsediğim için…’
Cezaevinden çıktıktan sonra mücadelesine devam ettiğini dile getiren Yisra Îlyas,"Psikolojik savaştan çıktıktan sonra başka bir savaşla karşılaştım. Bu da toplumun kadınlar üzerine geliştirdiği baskıydı. O zamanlar bir kadının cezaevine girmesi ayıp ve utanılacak bir şeydi. Toplumumuzun ve benim ailemin yaklaşımı böyleydi. Ama eşim Önder Apo'nun yaşam felsefesini benimsediği için cezaevine girmemi öyle ele almadı. O zaman toplumun bu zihniyetine karşı duracağıma söz verdim ve büyük bir mücadele verdim. Zordu ama sonuç alınca insan zor günleri unutuyor. O zamanlar hareket için gizlice çalışırdık. Zordu ama o günler anlamlı ve değerliydi. O güçleri onları asla unutmayacağım" şeklinde konuştu.
‘Bugün toplumdaki her kadına ulaşabiliyoruz’
PYD’nin 2003 yılında kurulduğunu ve bir üye olarak partide yer aldığını ifade eden Yisra Îlyas, “Toplumu tanımak ve kendimizi sistemin erk politikalarından korumak için çalışmalarımızı gizli yürüttük. 2011'de Suriye’de iç savaş ve kriz başladı. Şam yönetimi birçok bölgeden çekildi. Toplum savunmasız ve yönetimsizdi. Bu boşlukta kadınların öncülüğünde savunma birimleri ve toplumsal kurumlar oluşturuldu. Kadın Devrimi, toplumu köle bir yaşamdan kurtarmak için büyük bir şanstı. Bugün toplumdaki her kadına ulaşabiliyoruz” diye belirtti.
‘Benim için çok kutsal başarılar’
Yisra Îlyas, Rojava Devrimi'nin başlangıcı hakkında ise şöyle konuştu:
“Devrim başladığında Yekitîya Star'ın inşasında yerimi aldım. Daha sonra Hekesê Kent Meclisi’nde başkanlık yaptım, şimdi ise PYD üyesiyim. Devrim önce ve sonrasında yürüttüğümüz çalışmalar arasında büyük bir fark var. Yaptığınız işin sonucunu görmek çok değerli ve anlamlı. Bu sonuç erk zihniyeti değiştirmek için daha çok çalışmamızı sağladı. Kadınların öz savunma gücü YPJ kurulduğunda ayrı bir heyecan yaşadık. Bu gücün halkı nasıl DAİŞ çetelerinden kurtardığını, Şengal halkını nasıl koruduğunu gördük. Bu devrimde kadın ajansı, televizyon, radyo, kadın örgütleri ve kadınları koruma gücü kuruldu. Benim için çok kutsal başarılar. Çünkü bu başarılar kolay elde edilmedi. Elde edilen kazanımlar bu toprakların çocuklarının kanıyla elde edildi.”
‘Bu sloganla eşit bir toplum inşa ediyor’
“Jin, jiyan, azadî” sloganına dikkat çeken Yisra Îlyas, "Bugün herkesin gözü Kuzey ve Doğu Suriye'deki kadın devriminde. ‘Jin, jiyan, azadî’ sloganı sadece bir kelimeden ibaret değildir, her kadın kendisini bu sloganın içinde görüyor ve bu sloganla eşit bir toplum inşa ediyor. Önder Apo, kadınların yönetimiyle sağlıklı bir toplumun kurulabileceğini söylüyor. Kadınlarla yönetilen bir toplum tarihine, doğasına, kimliğine ve kültürüne geri döner. Bir toplum birbirini sevmeli ve baskıdan, kölelikten, şiddetten uzak olmalıdır. Bu yüzden bugün herkes özgür bir yaşamın kadınlarla olabileceğine inanıyor” dedi.
‘İktidarlar kadınların gücünden korkuyorlar’
Kadınların toplumsal örgütlenme ve zihniyet değişimi için büyük bir mücadele yürüttüğünün altını çizen Yisra Îlyas, sözlerini şöyle tamamladı:
“Mücadeleyi yükselten kadınlar düşmanın saldırılarıyla da karşı karşıya. İktidarlar kadınların özgür olmasını, toplumun bir arada yaşamasını ve Demokratik Ulus Projesi’ni kabul etmiyor. Çünkü bu sistem aynı zamanda iktidarları anlamsız kılıyor. Dolayısıyla bugün tüm dünyada ve özellikle Kuzey ve Doğu Suriye'de kadınlar hedef alınıyor. İktidarlar kadınların gücünden korkuyorlar. Buna karşı kadınlar tüm dünyada ‘Jin, jiyan, azadî’ sloganıyla iktidarlara karşı mücadele ediyor. Şu anda Kuzey ve Doğu Suriye’de Türk devleti tarafından özellikle devrimin öncüleri hedef alınıyor. Önder Öcalan'ın ‘Jin, jiyan, azadî’ yaşam felsefesinin daha geniş kesimlere ulaşmasını ve daha fazla yaşamsallaşmasını engellemek istiyorlar. Ancak kadın devriminin başarıya ulaşacağından eminiz çünkü kadınlar güçlerini birleştirdiklerinde özgür bir yaşam yaratabilirler."