BMGK’nin 1325 sayılı kararı 21’nci yılında: Karar kadınlar için önemli

Tunus Kadın, Çocuk ve Aile Bakanı Amel Moussa Belhaj, BMGK’nin 1325 sayılı kararının 21’nci yılı nedeniyle açıklamada bulunarak, kararın kadınlar için önemli olduğunu ifade etti.

Tunus – 31 Ekim 2000 tarihinde Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) 1325 sayılı kararının doğumu manşetlerde yer almıştı. Bu karar, çatışmaların kadınlar ve kız çocukları üzerindeki orantısız etkilerine ışık tutuyor ve onların barış görüşmelerinin dışında bırakılmalarının bir güvenlik sorunu olduğunu vurguluyordu. Tunus Kadın, Çocuk ve Aile Bakanı Amel Moussa Belhaj, kararın 21’inci yılında konuyu dair açıklamalarda bulundu. 

“Kadınlar dünya barışında belirleyici olmalı”

Açıklamada, 1325 sayılı kararın kadınları korumaya yönelik yasal bir karar olması ve yasal bir tanım olması nedeniyle çok önemli olduğu vurgulanarak, “Kadınlar da erkekler gibi her işte çalışabilmeli ve dünyada barış ve huzurun belirleyicileri ile öncü statüsüne ulaşabilmeli. Bu nedenle BM kararını uygulamak için kapsamlı bir sosyal reforma ihtiyaç var” denildi.

“Her alanda kadınları rolü artırılıyor”

Tunus'un toplumsal faaliyetin her alanında kadının rolünü artırmaya dayalı yaklaşımlarının derinliğini etkileyeceği kaydedilirken, bu kapsamda kadın ve kızları güçlendirmeyi ve kalıcı barış ve istikrarın inşasına katılımlarını artırmayı amaçlayan BM kararının uygulanmasına yönelik Tunus Cumhuriyeti'nin ulusal planı hatırlatıldı.

Güvenlik Konseyi'nin 1325 Sayılı Kararı: Kadınlar, Barış ve Güvenlik Konseyi nedir?

1325 sayılı yasa, Birleşmiş Milletler Kuruluş Yasası’nın amaç ve ilkelerini ve Güvenlik Konseyi’ne bu yasayla verilen uluslararası barış ve güvenliğin korunmasındaki temel sorumluluğu dikkate alır, silahlı çatışmalardan olumsuz etkilenenlerin büyük çoğunluğunu sivillerin, özellikle kadın ve çocukların oluşturması, evlerini terk etmeye ya da ilticaya zorlanmaları ve de savaşanlar ve silahlı unsurlar tarafından giderek daha fazla hedeflenmeleri konusundaki endişesini belirtir.

Kadınların çatışmaların önlenmesi, çözümlenmesi ve barışın tesisindeki önemli rollerini yineleyerek barış ve güvenliğin korunması ve ilerletilmesine yönelik çabalara kadınların dahil edilmelerinin ve eşit katılımlarının önemini ve de çatışmaların önlenmesi ve çözümlenmesiyle ilgili kararların alınmasında rollerinin arttırılmasının gerekliliğini vurgular. Kadın ve kızların çatışmalar süresince ve sonrasındaki haklarını koruyan uluslararası insancıl hukuk ve insan hakları hukukunun tamamen uygulanmasının gerekliliğini yeniden belirtir. Bütün tarafların mayın temizleme ve mayın bilgilendirme programlarında kadın ve kızların özel gereksinimlerinin dikkate alındığından emin olmalarının gerekliliğini vurgular.

Ayrıca yasa kapsamında 18 alt madde yer alırken, son maddesi ise, “Bu konuyu aktif olarak gündeminde tutmaya karar verir” denilir. Güvenlik Konseyi'nin 1325 sayılı Kararını tanıyan ülkeler gereklerini yerine getirmekle mükelleftir.