Tunus Parlamentosu’nda 30 Haziran günü Hür Anayasa Partisi Başkanı Abeer Moussa’nın şiddete maruz kalmasına kadınlar sert tepki gösterdi. Saldırganların ve azmettirenlerin en ağır şekilde cezalandırılmasını isteyen kadınlar, “Kemikleşmiş ataerkil zihniyeti yıkmalıyız” diyerek, ortak mücadele çağrısında bulundu.  

ZIHÛR EL-MEŞRIQİ

Tunus – Kadına yönelik her türlü şiddete karşı çıkarılan yasalara rağmen Tunus’ta kadına karşı şiddet Tunus Parlamontusu’nda meydana geldi. 30 Haziran tarihinde Hür Anayasa Partisi Başkanı Abeer Moussa’ya yönelik saldırının yankıları halen sürüyor. Tunus eski Kadın Bakanı Neziha Labidi, saldırıyı asla kabul etmediklerini kaydederken, “Hayal kırıklığı yaşadık” demekten de geri kalmıyor. Ülkede kadına yönelik şiddete karşı her türlü yasal tedbirin alındığını, ancak halen şiddetin önlenemediğini aktaran Neziha Labidi, parlamontoda tüm toplumun gözleri önünde yaşanan şiddetin topluma çok kötü bir örnek teşkil edeceğini kaydetti. Neziha Labidi, 2017 tarihinde çıkarılan 58 sayılı Şiddetle Mücadele Yasası’nın Meclis çatısında değersiz hale getirildiğini ifade etti.

“Meclis’teki saldırının ardından kadına şiddet arttı”

“Abeer Moussa şiddete maruz kaldı, taciz edildi ve politik olarak aktif olan olmayan tüm kadınların başta bu saldırıyı kınamaları ve karşısında durduğunu göstermeleri gerekir. Meclis çatısında gerçekleşen bu saldırının ardından doktor bir kadın eşi tarafından şiddete maruz kaldı, bir kadın çocuklarının gözü önünde katledildi ve bu liste uzayıp gidiyor. Kadına yönelik azalmadan artan bu şiddet furyasını gelin birlikte durduralım” çağrısı yapan Neziha Labidi, politikacı erkeklere de yaşananlara ses çıkarmasını istedi.

“Tedbir alınmalı alınan tedbirlerin dozu da arttırılmalı”

Kamuoya ait bir çatıda, herkesin gözü önünde yaşanan şiddetin, şiddeti meşrulaştırdığının altını çizerken, yarattığı toplumsal tahribatın ciddiyetine dikkat çeken Neziha Labidi, “Kadını aşağılayan, insan onuruna zarar veren her türlü eylemin failleri en ağır şekilde cezalandırılmalı. Meclis’in en kısa zamanda tedbir alması ve alınan tedbirlerin dozunu arttırması gerektiğini düşünüyorum” dedi.  

“Saldıranlar ve azmettirenler ağır cezalar almalı”

Neziha Labidi, 1 Temmuz’da açıklama yapan Kadın, Aile ve Çocuk Bakanlığı'nın kadınlara yönelik ağırlaştırıcı ve baskıcı şiddeti durdurmak ve toplumsal cinsiyet temelinde işlenen suçları azaltmak için ulusal diyaloğu başlatmayı planlandığını ve bunun kısmen faydalı, ancak yetersiz bir adım olduğunu söyledi. Ayrıca saldırıyı gerçekleştirenlerin, azmettirenler de dahil olmak üzere ağır bir şekilde cezalandırılması gerektiğini belirten Neziha Labidi, “Cezalandırma yöntemi örnek olmalı, caydırıcı olmalı” diye ifade etti.

Sanaa Ashour’dan ortak mücadele çağrısı

Politik ve feminist aktivist aynı zamanda Tunus Kadın Derneği Üyesi Sanaa Ashour ise, her türlü şiddete karşı yasaya rağmen faillerin cezalandırılmasında yetersiz kalındığına vurgu yaptı. Tunuslu kadın örgütlerinin konuyu kınadığını hatırlatan Sanaa Ashour, “Kadını yalnız gören, aciz ve çaresiz gören tüm yaklaşımlara karşı ortak mücadele yürütebiliriz” dedi. Kadına yönelik şiddetin kemikleşmiş her halinin kadın mücadelesiyle kırılacağını aktaran Sanaa Ashour, “Kemikleşmiş ataerkil zihniyeti yıkmalıyız. Dolayısıyla kadına yönelik şiddeti de böylece yıkabiliriz. Kadına yönelik şiddeti durduralım, kadına yönelik her türlü cinayetin önüne birlikte geçelim” ifadelerinde bulundu.

Tunuslu kadınların demokrasi mücadelesinde asla geri adım atmadıklarını ve yaşanan tüm devrimsel çıkışlarda kadınların öncü pozisyonda olduğunu hatırlatan Sanaa Ashour, “Bir kez daha gösterelim” dedi.