Silêmanî – Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'a dönük uluslararası komplo, 24'üncü yılını geride bırakıyor. Abdullah Öcalan’ın Türkiye’ye teslim edildiği günden bu yana başta kadınlar olmak üzere halklar özgürlüğü için çeşitli eylemler gerçekleştiriyorlar. Öcalan’a Özgürlük Komitesi, Silêmanîyê’de Özgürlük Hareketi iş birliğiyle Bakûr, Başûr, Rojhilat ve Rojava Kürdistan’daki kurum temsilcileri, Kürdistan Özgür Kadın Hareketi (Rêxistina Jinên Azadiya Kurdistanê-RJAK) ve yurtsever gençlik, Abdullah Öcalan’a yönelik gerçekleştirilen 15 Şubat Uluslararası Komplo’ya karşı açlık grevine başladı. İki gün sürecek olan açlık grevi yapılan basın açıklamasıyla başladı.

Açlık grevine katılan RJAK üyesi Ronak Mecîd, konuya ilişkin ajansımıza değerlendirmelerde bulundu.

15 Şubat’a kitlesel yürüyüş yapılacak

Ronak Mecîd, “Silêmaniyê’den İmralı zindanındaki Kürt Halk Önderine selamlarımızı iletiyoruz. 15 Şubat Komplosu’nun yıl dönümüne yaklaşıyoruz. İşgalciler Önder Apo şahsında tüm Kürt halkına yönelik bu komployu gerçekleştirmiştir. Kadınlar olarak Şubat ayının başından bu yana eylemler yapıyoruz. Ayrıca tecride karşı iki gün açlık grevi yapıldı. 15 Şubat günü Önder Öcalan’ın fiziki özgürlüğü için kitlesel bir yürüyüş yapacağız. Önder Öcalan’ın özgürlüğü Kürt halkının özgürlüğüdür” dedi.

‘Özgürlüğü Ortadoğu’ya barış getirecek’

Abdullah Öcalan’a yönelik gerçekleştirilen ağırlaştırılmış tecride işaret eden Ronak Mecîd, “Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a yönelik ağırlaştırılmış tecrit devam ediyor. Ancak tecrit şu an daha da ağırlaştırılmış durumda. 23 aydır hiçbir şekilde kendisinden haber alamıyoruz.  CPT halka gerçek bir açıklama yapmıyor. Umut hakkı tüm insanlar içindir. 20 yıl cezaevinde kalan ve 70 yaşın üstünde olan bir kişi koşulsuz bırakılmalıdır. Ancak ne yazık ki; şimdiye kadar Kürt halk Önderi Abdullah Öcalan fiziki olarak özgürleştirilmiş değil.  İmralı’da her türlü işkence yönteminin olduğunu biliyoruz. Özellikle de psikolojik işkence var. Bunlar dışında cezaevi sağlık açısından da kötü bir yer. Umut hakkı her ne kadar uluslararası bir yasa olsa da yerine getirilmiyor. Türk devleti ve işbirlikçileri, insan hakları yasalarından uzaklar. Önder Öcalan’a yönelik cezaları daha da derinleştiriyor. Önder Öcalan’ın fiziki olarak özgürleşmesinin Ortadoğu’ya barış getirmesi demek olduğunu bildikleri için cezaları daha da artırıyorlar” şeklinde konuştu.

Umut Hakkı?

“Umut hakkı”,  müebbet hapis cezası mahkûmunun bir gün salıverilmesine dair beklenti oluşturma hakkını ifade etmektedir. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), 18 Mart 2014 tarihinde Öcalan’a şartlı tahliye olmaksızın ömür boyu hapis cezası verilmesinin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) 3’üncü maddesinin ihlali olduğuna karar vermiştir. Öcalan'ın, ‘Müebbet veya ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası alan tutukluya serbest kalma imkanının tanınması’ anlamına gelen ‘umut hakkı’ndan yoksun bırakılması ihlal sayılmıştır. Türkiye'nin ihlale dair yıllarca herhangi bir adım atmaması üzerine AİHM'in verdiği kararların uygulanıp uygulanmadığını denetleyen Bakanlar Komitesi'ne yeni bir başvuru yapılmıştır. 9 Ağustos 2022’de yapılan başvuru üzerine Komite'ye yanıt veren Türkiye, Öcalan’ı “umut hakkı”ndan muaf tuttuğunu itiraf etmiştir. Asrın Hukuk Bürosu avukatları başta olmaz üzere yüzlerce avukatın yapmış olduğu çeşitli başvurular ret edildi. Abdullah Öcalan’dan en son 25 Mart 2021’de ailesiyle yarıda kesilen bir telefon görüşmesi yapmıştı.

Görüş engelleniyor

İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde 24 yıldır ağır tecrit koşulları altında tutulan Abdullah Öcalan ile Ömer Hayri Konar, Veysi Aktaş ve Hamili Yıldırım’dan 25 Mart 2021’den bu yana haber alınamıyor. Abdullah Öcalan ve diğer tutukluların avukat ve aile görüş başvuruları “disiplin cezaları” ve “görüş yasağı” gerekçeleriyle engelleniyor.