İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararı İsveç Parlamentosu’nda
Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesi, İsveç Parlamentosu’nda tartışıldı. Sol Parti Milletvekili Johnsson Fornarve, İsveç’in Türkiye’ye açık şekilde karşı çıkması gerektiğini dile getirdi.
Haber Merkezi- Türkiye'nin İstanbul Sözleşmesi'nden çekilmesi Parlamento İkinci Başkan Yardımcısı ve Sol Parti Milletvekili Lotta Johnsson Fornarve'nin talebi üzerine İsveç Parlamentosu'nda tartışmaya açıldı.
Lotta Johnsson Fornarve, parlamentoya verdiği yazılı önergede İsveç'in Avrupa İşbirliği ve Güvenlik Teşkilatı'nın (AGİT) dönem başkanı olarak Türkiye'nin kadına yönelik şiddeti durdurmayı amaçlayan İstanbul Sözleşmesi'nden çekilmesine karşı neler yapacağı ve Türkiye'de eşitlik ve kadın hakları için mücadele eden örgütlere verdiği desteği arttırmayı düşünüp düşünmediği sorularını yöneltmişti.
Konu üzerine konuşan Dışişleri Bakanı Ann Linde, Türkiye'nin sözleşmeden çekilmesinin çok üzücü olduğunu, kadınlara yönelik şiddetin durdurulmasının hükümetin öncelik verdiği sorunların başında geldiğini söyledi. İsveç'in ikili anlaşmaların bir gereği olarak Türkiye'de şiddet ve cinsel şiddete karşı mücadele eden dernek ve sivil toplum örgütlerine destek verdiğine dikkat çeken Ann Linde, İsveç'in AGİT'in Mart ayında Türkiye'nin İstanbul Sözleşmesi'nden çekilmesine karşı bir karar alınması için önderlik yaptığını belirtti.
‘Tutumdan memnunuz’
Parlamento İkinci Başkan Yardımcısı ve Sol Parti Milletvekili Lotta Johnsson Fornarve, bakanın verdiği olumlu yanıttan ve hükümetin sözleşmeden çıkma kararına karşı aldığı tutumdan memnuniyet duyduğunu ifade etti. Lotta Johnsson, sözleşmeden çıkmasını önemsedikleri için konuyu parlamentoda tartıştıklarını vurguladı.
Lotta Johnsson, Türkiye’ye ayrıca şu eleştirileri yöneltti: “Türkiye'nin İstanbul Sözleşmesi'nden çıkma kararı alması doğal olarak tüm dünyanın özellikle de Türkiye'deki kadınlar için büyük ihanet ve darbedir. Türkiye, sözleşmenin imzalanması için inisiyatif alan ve sözleşmeyi ilk imzalayan ülkeydi.”
HDP’ye yönelik baskılar da dile getirildi
Lotta Johnsson, HDP ve Kürtlere yönelik baskıları da dile getirdi. HDP'li 108 politikacıyla ilgili davanın sürdüğü, 4 bin HDP'linin cezaevlerinde tutulduğunu hatırlattı. HDP'nin uzun yıllardan bu yana daha eşitlikçi bir Türkiye için mücadele verdiğinin altını çizen Lotta Johnsson, eşitlik ve kadın haklarını savunduğu için HDP'nin iktidarın tehdit ve baskılarına uğradığını söyledi.