EVÎN ZENDA

Şengal - Êzidî halkı tarihten günümüze defalarca soykırıma maruz kaldı; acımasızca katledildi. Êzidîler, 74 Ferman gördü. Daha çok kadınlar hedef alındı. 74’üncü Ferman’da Êzidî kadınlar, dünyanın gözü önünde katledildi, kaçırıldı ve köle pazarlarında satıldı. Ancak onlar direnişleri ile tüm dünya kadınlarının idolü haline geldiler. Bütün saldırılara karşın Şengal’de bulunan kadınlar, 8 yıldır Êzidî toplumun iradesine yön veriyorlar. İnançlarını ve kimliklerini yok etmeye yönelik tüm saldırı ve planlara karşı direnen kadınlar meşru haklarını savunuyorlar. Bu kadınlardan biri de Êzidî Kadınları Özgürlük Hareketi (TAJÊ) üyesi Sulala Qasim.

“Bizi güçsüz bırakmak için her şeyi yapıyorlar”

Sulala Qasim ile son dönemde bölgede yaşananları ve Êzidî toplumu üzerine planlananları konuştuk. Türkiye ve KDP’nin Şengal'deki Êzidîleri tahliye etmek için her şeyi yaptığını belirten Sulala Qasim, “Kazimi Hükümet Ordusu'nun Êzidî çocuklarımıza yönelik 1 Mayıs saldırılarında, PDK haksız yere Şengal'i boşaltmaya ve hepsini Federe Kürdistan'daki kamplara yerleştirmeye çalıştı. Ama halkımız buna kanmadı ve az insanla kampa gitti ve zaten biliyorsunuz ki Federe Kürdistan'daki Êzidî halkının kampları her gün yakılıyor" dedi.

"Çocuklarımız sayesinde güvendeyiz"

Sulala Qasim, Êzidî Savunma Güçleri’ne yönelik saldırılara değinerek, “Güçlerimiz, güvenliğimiz ve çocuklarımız Şengal’de. Şengal’de  Özyönetim Sistemi ve çocuklarımızın güvenliğini ancak biz koruyabiliriz. Ancak Irak hükümeti, kanunlarında haklarımız olmasına rağmen onları yok etmek istiyor. Son 7 yıldır çocuklarımız sayesinde kendimizi savunuyoruz bunun için diyoruz ki ‘çocuklarımızın dışında hiçbir güç bizi koruyamaz.’ Êzidî kadınlar olarak sonuna kadar çocuklarımızı destekliyoruz. Bu güçler, halkının fedaileridir ve Tawisê Melekin fedaileridir” şeklinde konuştu.

 “Göç, asimile etmenin  en kolay yoludur”

Sulala Qasim, Federe Kürdistan’daki kamplarda yaşayan Êzidîlere seslendi.

“Göç, asimile etmenin en kolay yoludur. Federe Kürdistan'daki kamplarda yaşananlar, toplumumuzu inancından uzaklaştırmaktadır. Savaş ve saldırıra karşı halk kendi topraklarında kalarak, direniş ve mücadele ruhuna sahip olabilir. Şuan Şengal’de cemaatimiz toprağına, değerlerine  ve şehitlerine sahip çıkma mücadelesi veriyor. Düşman hepimize, özellikle de PDK'nin yanında yer alan Êzidîler üzerine oynuyor. Bu Êzidîler düşmanın yanında yer alarak, inançlarını kaybedeceklerini bilmiyorlar. Onları aile menfaatlerinden vazgeçmeye, inançları ve toplumları için doğru yolu izlemeye çağırıyoruz. Federe Kürdistan'daki kamplarda yaşayan Êzidîler, halkımızın iradesini yok etme planlarına karşı gözlerini dört açmalı ve buna karşı çıkmalıdırlar. Artık o çadırlarda yaşamayı bırakıp, Şengal’e dönsünler ve Şengal’deki Êzidîler ile birlikte inançları için savaşsınlar.”

“Başarılı olamayacaklar”

Êzidîlerin birlik olmasının önemine değinen Sulala Qasim, konuşmasına şöyle devam etti:

“Êzidî halkı olarak çocuklarımızı korumak ve anlaşmayı bozmak için birlikte çalışırsak, o zaman tüm dünya bize uygulanan soykırımı kabul edecek ve biz de özerkliğimizi kurabileceğiz. Biz Şengal kadınları olarak, Şengal’i özgürleştirene kadar, özerkliğimizi elde edene kadar mücadele edeceğiz. Bu topraklar şehitlerimizin kanıyla inşa edilmiştir. Topraklarımızı düşmanlara teslim etmeyeceğiz. 8 yılda emeğimizle Şengal’i yeniden inşa ettik. Êzidî çocukları 8 yılda sorumluluklarını yerine getirip, bizleri her türlü saldırıdan korudu. Ancak inancımızın düşmanları çok olduğu için çocuklarımızın emeğini görmeyenler oldu. Her şeyi yapıyorlar ama başarılı olamayacaklar. Eskisi gibi olmadığımız için artık herkesi eskisi gibi kabul etmiyoruz çünkü uygulanan fermanlar PDK'nın ve Kazimi Hükümeti'nin aynası. Meşru haklarımızı kabul edene kadar işgalcilere, saldırılara, kirli planlara karşı çalışacağız."