25 yaşına giren KA.DER’in ‘Şirin Tekeli Siyaset Okulu’ başlıyor

1997’nin Mart ayında kurulan KA.DER, kadınların siyasi, idari ve her alandaki karar mekanizmalarında eşit temsili amacıyla mücadelesini sürdürüyor.

ELİF AKGÜL

İstanbul - 25 yıl önce F.Suay Aksoy, A. Yeşim Arat, M. Canan Arın, Ayşe Ayata, Şule N. Aytaç, Ayşegül Baykan, F. Yıldız Ecevit, Nur Ger, Zeynep Göğüş, Sündüz Haşar, Çiğdem Kağıtçıbaşı, Meryem Koray, Nilüfer Kuyaş, Zeynep Oral, Ceylan Orhun, Şafak Özsoy, Canan Pak, Şeyda Taluk ve Şirin Tekeli tarafından kurulan KA.DER, bugün Mersin, Adana, İstanbul Kadıköy, İzmir ve Ankara olmak üzere beş şehirde şube düzeyinde, Balıkesir, Doğu Akdeniz, Tuzla olmak üzere üç temsilcilikle çalışmalarını sürdürüyor.

Nuray Karaoğlu’nun Genel Başkanlığı’nı yürüttüğü KA.DER, 25. yılında Şirin Tekeli Siyaset Okulu ile çalışmalarına devam ediyor. 2003’ten beri temsilde eşitlik için pek çok kadına destek sunan “Şirin Tekeli Siyaset Okulu”, bu yıl da Türkiye’nin farklı coğrafi bölgelerinden kadınların katılımı ile başlıyor.

İstanbul Kent Üniversitesi işbirliği ile düzenlenen ve açılışını 27 Mart 2022 İstanbul Kent Üniversitesi’nde yapan “Şirin Tekeli Siyaset Okulu” 10 hafta boyunca devam edecek.

“Kadınların eşit temsil talebi benimsendi”

KA.DER’in 25 yılını ajansımıza değerlendiren KA.DER Başkanı Nuray Karaoğlu, “Kadınların karar alma mekanizmalarında eşit temsili ana akım bir tartışma değildi” diyerek, KA.DER’i 25 yıllık tarihinde bu konunun bir talep olarak benimsenmesinin sağlandığını kaydetti.

“Kadınların bu konuda güçlendirilerek, siyasetteki kadınların siyasette tekil olarak verdikleri mücadelede ve siyasette yer alma taleplerinde tek başına olmaktan çıkarılıp, tüm kadınları bu yolda birleştirmek için örgütlü ve kamusal bir talep olarak ortaya koymak değişimin belki baş anahtarıydı” diyen Nuray Karaoğlu şöyle devam etti:

“Ancak bugün eşit temsil talebinin meşruiyeti tartışılmamakla birlikte bunun uygulamaya yansıyıp benimsenmesinde hem bir güç paylaşımı direnci hem kadınlara yönelik önyargılar ve toplumsal cinsiyet rollerinden gelen bariyerler hem de sosyal, ekonomik yönden erkeklere göre ciddi dezavantajlar yaşayan kadınların fiilen erkeklerle rekabet edebilecek şekilde siyasette yer almasının önündeki engeller ortadan kalkmış değil… Bir diğer engel de giderek kutuplaşan ana akım siyasi partiler arası ilişkinin, siyasetin geniş yelpazesinde zaman zaman birbirine zıt ideolojik görüşlere denk gelmesinin, partiler arası kadınların ilişkilerine de yansıması ve bu durumun farklı siyasi görüşlere sahip kadınları, kadın temsili gibi en uzlaşılabilecek ortak paydada dahi, buluşturmada yarattığı güçlük. Kadınlar bir araya geldiklerinde, birbirlerine en zıt dünya görüşünde de olsalar, ataerkil yaşam kodları ile her birine aynı mekanizmalar, aygıtlarla ve aynı biçimlerde ayrımcılık, şiddet ve dışlama pratiği uygulandığını ve kadın denildiğinde bir noktada her kadından aynı beklentiler bulunduğunu, her kadına aynı gözle bakıldığını görme imkanı kazanıyorlar. Ancak demokrasi kültürünün zayıflığından kaynaklı; farklılıklarla yan yana gelme pratiğinden çok, çeşitli kimlikler üzerinden toplumsal kesimlerin birbirini dışlamasının yaygın olması şeklinde bir sosyolojik olguyla karşı karşıyayız.”

“KA.DER dünyada çok özgü bir örnek”

“KA.DER tüm siyasi partilere eşit mesafede olmak ilkesi ile hangi görüşten olursa olsun karar alma mekanizmalarındaki kadınların tamamını aynı şekilde destekleyip güçlendirmesi ile diyebilirim ki dünyada da çok özgün bir örnek” ifadelerini kullanan Nuray Karaoğlu şöyle konuştu:

“Feminizmin kapsayıcı kadın dayanışması ile ataerkil alanlardan eşitliğe doğru tahayyül ettiği yaklaşımı ile kurulan KA.DER, çeyrek asır gibi az denemeyecek bir süredir, TBMM'de dahi sağlanması çok mümkün olmayan bir demokratik çeşitliliği geri adım atmadan ve her kesimden farklı eleştirileri kaldırıp yıpratılmaya izin vermeden alanını ve inancını koruyor.

Kutuplaştırılan siyasette ve dışlama/yabancılaşma üzerine kurulu bir kültürel düzlemde en büyük engellerimizden biri, her zaman siyasetteki ideolojik yaklaşımların farklı partilerden üyelerle ve siyasi partiler ile yerel yönetimlerle çalışırken bizim dışımızdaki etkenlerle çalışmayı güçleştirmesi ve çalışmalarımızın istediğimiz düzeyde hayata geçmemesi. Ama tüm bu gerilimlere ve çatışmalara rağmen barışçıl yöntemlerle, ilkelerimizin yıpratılmasına izin vermeden mümkün olduğu kadar her zaman en kapsayıcı şekilde ilerlemeye çalışıyoruz ve tavrımızı koruma konusundaki güvenirliğimiz sayesinde bu konuda ana akım siyasetten daha başarılı olduğumuz söylenebilir.”

Kutuplaşmanın en çok arttığı dönemlerde bile “tüm siyasi partilerden kadınları kadın odaklı bir araya getirmeyi veya onlarla beraber çalışmayı başarabildiklerine” dikkat çeken Nuray Karaoğlu, “Bu tavrın kendisinin bir yaklaşım olarak korunması bile toplumsal dönüşüm için bir katma değer” dedi.

KA.DER ne yapar?

* Sosyal ve siyasal yaşamda erkek egemenliğine karşı kadın-erkek eşitliği bilincinin yükseltilmesi,

* Kadınların politikaya katılımını engelleyen ekonomik, sosyal, kültürel ve yasal engellerin ortadan kaldırılması,

* Kadınların karar alma organlarında eşit temsilini sağlamak için geçici özel önlem politikalarının yasalarda ve siyasi parti tüzüklerinde yer alması,

* Kadınlara yönelik ayrımcı ifadelerin yasa ve düzenlemelerden çıkartılması,

* Kadınların hak ve özgürlüklerini güvence altına alacak yasaların yapılması,

* Kadınların güçlenmesi, haklarını kullanabilir, savunabilir ve genişletebilir duruma gelmeleri,

* Parti üyesi olan kadınların güçlendirilmesi, partilerinde görünür kılınmaları ve yerel ve genel seçimlerde aday olmaya teşvik edilmeleri,

* Siyasi partilerde yer alan kadınlar arasında; kadın sorunları ve politikaları ile ilgili iş ve güç birliğinin geliştirilmesi amacıyla lobi, savunu, kampanya, örgütlenme, dayanışma ve eğitim çalışmaları yürütür.

Şirin Tekeli hakkında

1944'te Ankara'da doğdu. Lise öğrenimini Ankara Kız Lisesi'nde tamamladı. 1961-1963 arasında Paris'te Fransızca öğrendi ve hukuk fakültesine başladı, daha sonra İsviçre'de Lozan Üniversitesi'ne geçti. Siyaset Bilimi Anabilim Dalında öğrenim gördü.

1968-1981 yılları arasında İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi'nde asistanlık öğretim üyeliği yaptı. Doçentlik tezi kadınların siyasete katılımı üzerine karşılaştırmalı bir araştırma olan Tekeli'nin araştırması, 1982'de Birikim Yayınları tarafından basıldı (Kadınlar ve Siyasal-Toplumsal Hayat, Birikim, İstanbul). 1981'de YÖK'ün yürürlüğe girmesi üzerine üniversiteden istifa etti ve bir daha dönmedi. Feminist hareketin içinde Medeni Kanun değişikliği için “Dilekçe kampanyası”(1984), “Dayağa karşı protesto yürüyüşü” (1987), “Kariye Şenliği”ne (1987) katıldı.

1989'da Kadın Eserleri Kütüphanesi ve Bilgi Merkezi Vakfı'nın kuruluş çalışmalarını başlattı. 1996 yılına kadar Kütüphane'de gönüllü olarak çalıştı. 1988'de Kadınlar İçin adlı makaleler derlemesini (Alan, İstanbul), 1990'da Meryem Koray ile birlikte yazdığı Kadınlarla İlgili Eşitlik Politikaları kitabını (TÜSES, İstanbul) yayımlandı. Aynı yıl, Kadın Bakış Açısından Türkiye'de Kadınlar (İletişim, İstanbul) kitabını derledi. Bu kitap, 1995 ve 2010 yıllarında yeniden basıldı ve Almanca (1991) ve İngilizce (1995) baskıları da yapıldı. 1997 yılında KA-DER (Kadın Adayları Destekleme Derneği), Anakültür Kooperatifi ve Winpeace -Türk ve Yunan Kadınları Barış Girişimi'nin oluşumunda kurucu olarak yer aldı.

2011 yılına kadar, Fransızca ve İngilizceden 25 kitap çevirdi; son kitabı “Feminizmi Düşünmek” 2017 yılında İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları’ndan yayımlandı. Şirin Tekeli 13 Haziran 2017’de hayatını kaybetti.