Covid ve sistem sağlık emekçilerini tüketti
Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’yi de etkisi altına alan Covid-19 sağlık emekçisi kadınların iş yükünü arttırdı. Bir yandan virüsle, öte yandan şiddet olaylarıyla burun buruna kalan sağlık çalışanları açlık sınırında yaşamaya mahkûm ediliyor. SES Şişli Şube Başkanı Fadime Kavak, “tükeniyoruz” derken hem taleplerini anlattı hem de artık taleplerini maskelerine yazarak çalışacakları süreci.
Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’yi de etkisi altına alan Covid-19 sağlık emekçisi kadınların iş yükünü arttırdı. Bir yandan virüsle, öte yandan şiddet olaylarıyla burun buruna kalan sağlık çalışanları açlık sınırında yaşamaya mahkûm ediliyor. SES Şişli Şube Başkanı Fadime Kavak, “tükeniyoruz” derken hem taleplerini anlattı hem de artık taleplerini maskelerine yazarak çalışacakları süreci.
Haber Merkezi- Dünyada ve Türkiye’de Covid-19 pandemisine karşı büyük fedakârlıklarla çalışan sağlıkçılar, ağırlaşan çalışma koşullarıyla birlikte zor günler geçiriyor. Virüsle mücadele ederken şiddetin de hedefi haline gelen sağlık çalışanları açlık sınırında yaşamaya mahkûm ediliyor. Pandemiyle beraber sağlıkta dönüşüm programının oluşturduğu problemler daha görünür hale gelirken, sağlık çalışanlarının yaşadıkları sorunlar da derinleşiyor. Covid-19 pandemisi sistemin aksayan yanlarını ortaya çıkartırken, geleceğe dair kaygılarının yoğun olduğu şu günlerde sağlık çalışanlarının aktif çalışmadan uzaklaşmak istemesi dikkat çekici bir noktaya ulaştı.
Sağlık çalışanlarının sorunları saymakla bitmiyor; ek ödeme sorunları, çalışma koşullarının ağırlaşması, toplu iş sözleşmesinin yenilenmemesi, ailevi ve özel koşullarının dikkate alınmaması, koruyucu malzeme eksikliği… Salgının başladığı ilk günler tüm ülkede alkışlanan sağlık emekçileri, şuan görmezden geliniyor. Talepleri yok sayılıyor.
27 Ekim 2020’de sağlık çalışanlarının yasal gerekçe hariç yıllık izinleri durduruldu. Ayrıca yeterli sağlık personeli olmadığı için sağlık çalışanlarının istifası yasaklandı. Emeklilik işlemleri rafa kaldırıldı. Pek çok hak ihlali yaşayan sağlık çalışanı emekçileri, maaş zamlarını içeren insani koşullarda yaşayabilecekleri bir ücret ve toplu sözleşmelerinin yenilenmesi için bordro yakma eylemi gerçekleştirdi.
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçiler Sendikası (SES) Şişli Şube Başkanı Fadime Kavak ek ödeme sorunlarını, çalışma koşullarının ağırlaşması, toplu iş sözleşmesinin yenilenmesi ve kadın sağlık çalışanlarının pandemiyle birlikte derinleşen sorunlarını anlattı.
“Açlık sınırında çalışıyoruz”
Fadime Kavak, sağlık çalışanlarının Covid-19 öncesinde de birikmiş sorunları olduğunu ve bu süreçte en azından bu sorunların gözle görüleceğini düşündüklerini söylüyor.
“Bakan sağlık sisteminden övünüyor, ancak o övündüğü sağlık sistemini yaratan biz sağlık çalışanlarıyız. Bunun karşılığını hiçbir şekilde alamadık ne yazık ki. Biz para karşılığı bu işi yapmıyoruz. Ama sonuç itibariyle profesyonel bir meslek yürütüyoruz. Ülke ekonomisi apaçık ortada. Pandemiden dolayı ekonomik sıkıntı daha da artmış durumda. Biz sağlık çalışanları da bu ekonomik sıkıntıdan çok muzdarip durumdayız. Çünkü bizim ücretlerimiz çok düşük. Açlık sınırına yakın bir ücretle geçinmeye çalışıyoruz. İki aydır ek ödemelerimiz ödenmiyor. Birçok insan hayatını bu ek ödemelerle geçirmeye çalışıyor. Geçtiğimiz aylarda bir hemşire arkadaş, kanser tedavisi gördüğü halde kendi isteğiyle yoğun bakımda çalışmıştı. 3 çocuğu vardı. Geçinebilmek için hastanelerin en yoğun birim olarak kabul edilen yerlerinde ekstra bir para verildiği için insanlar ölümü de göze alarak böyle bir tercihte bulunuyor. Çünkü geçinmek için başka şansları yok birçok arkadaşımızın. Ek bir geliriniz yoksa özellikle İstanbul gibi büyük şehirlerde yaşamak çok zor. Çünkü hastanelerin olduğu yerlerde kiralar ateş pahası.”
“Bir danışıklı dövüş içerisinde %3’e imza attılar”
Sağlık Bakanın yaptığı konuşmalardan dolayı ücretlerine zam geldiği düşünüldüğünü hatta iki üç katı para aldıklarına dair bir yanlış ifadenin olduğuna da değinen Fadime Kavak, aksine çok düşük ücretlerle geçinmeye çalıştıklarını vurguluyor. Fadime Kavak şöyle anlatıyor:
“Memur-Sen bakanlıkla oturdu. Bir danışıklı dövüş içerisinde %3’e imza attılar. %3 zam kendi sahte TÜİK rakamlarıyla kıyaslayınca çok komik bir rakam. Aslında gerçek enflasyon kat be kat yukarıda. Hayatın pahalılığı yüzde yüzlere vardırabiliyor. İnsanlar bunu pazar veya market alışverişinde, eve gelen faturalardan çok açık bir şekilde görüyor. O açıdan biz bu zammın geçerliliğini yitirdiğini düşünüyoruz. 4.36 enflasyon farkı eklediler. Ama onunla bile bir yeterlilik söz konusu değil. Örneğin; geçen yıllarda Cumhurbaşkanı’nın maaşına % 29 zam getirilmişti. Biz de aynı oranda zam almak istiyoruz. Biz en düşük devlet memuru maaşının, yoksulluk sınırının üstünde olmasını talep ediyoruz. Buna göre bir düzenleme yapılmalı. Ve şu süreçte bizlerin iyi beslenmeye, sıcak bir evde yaşamaya çok ihtiyacı var. Eğer bizim vücut direncimiz düşerse hastalanma ihtimalimiz daha da artar. O yüzden iyi beslenmek zorundayız. Ama markete, pazara gidildiğinde en kötü sebze meyvenin kilosu 5 - 10 TL’ye varan fiyatlarda. Böyle düşünüldüğünde, bu taleplerimizin çok da haksız talepler olmadığını söylemek gerekir.”
Kadın sağlık çalışanları daha fazla şiddete maruz kalıyor
Kadın sağlık çalışanlarının yaşadığı sorunları da değerlendiren Fadime Kavak, bu süreçte çalışırken bir tulum giymek zorunda olduklarını ancak bu tulumların kadınlara göre dizayn edilmediğine dikkat çekiyor. Standart beden olan bu tulumlar kadın sağlık çalışanlarına çok büyük geliyor. Erkek çalışanlar oldukça rahat çalışırken kadın sağlık çalışanları açısından epey bir zorlayıcı olmuş. Düşmemek için paçalarını ve kollarını kıvırmak zorunda kalıyorlar. Yine tulumu çıkarmak ve giymek çok problem olduğu için regl dönemlerinde sağlıklı bir şekilde pet değiştirmek, tuvalete gitme gibi ihtiyaçlarını bile çok zor koşullarda gerçekleştiriyorlar. Ayrıca ev, çocuk ve yaşlı bakımı gibi sorumlulukların her zaman için kadının üstüne zimmetlendiğine, o nedenle kadınların işteki yorgunluklarına bir de evdeki yorgunluklarının eklendiğini belirtiyor. Kadın sağlık çalışanlarının yaşadıkları olumsuzluklardan dolayı bir şiddet sarmalının içine girdiklerini dile getiren Fadime Kavak, hasta yakınları tarafından kadın sağlık çalışanlarının daha fazla şiddete maruz kaldığını vurguladı.
Düzeni olmayan bir çalışma sistemi var
Dönüşümlü çalışma sistemi neredeyse hiçbir hastanede uygulanmıyor. Çünkü özellikle İstanbul’da çok ciddi bir personel eksikliği söz konusu. Bu yüzden ameliyatları iptal edildi. Çalışanlar kliniklere yönlendirildi. Yoğun bakımlardaki hasta sayısı ve iş yükü çok çok arttı. Yoğun bakımlara dışarıdan takviye yapıldı. Yeni gelen arkadaşlarının var güçleriyle bir çaba içerisinde olduklarını söylüyor Fadime Kavak ve şunları ekliyor:
“Ama orda eski çalışanlar açışından çok daha büyük bir kâbus var. Hatasız bir şekilde bugünleri geçirmeye çalışıyorlar. Kliniklerde haftalık bir liste oluşturuluyor. Ama arada bir ya da iki kişi kovid olduğunda o liste tekrar değişiyor. Hiçbir düzeni olmayan bir çalışma sistemi var. Bu da bizi olumsuz etkiliyor. Zaten bir yere gitme şansımız hiç yok. İzinlerimiz iptal edildi. Bazılarının eşleri de sağlık çalışanı. Onunla ortak çalışma günü belirleyip en azından boş kaldıkları günde evde birlikte bir takım planlar yapılıyor. Ama o planlar bile alt üst olabiliyor. İkisi de sağlık çalışanıysa ve çocukları varsa bir gün sen bir gün ben gideyim çocuğa da dönüşümlü bakarız gibi bir plan yapıyorlar ama bazen onlar da alt üst oluyor. Tüm kamunun saat 10’ da başlıyor mesaileri 4’de bitiyor. Günde 6 saat çalışıyorlar. Ama biz sağlık çalışanları için böyle bir düzenleme yapılmadı. Çok haksız bir uygulama. Bu fazla çalıştığımız her gün iki saattin ya izni ya da ücreti verilmeliydi. Biz sendika olarak taleplerimizi hem İl Sağlık Müdürlüğü’ne hem de hastanelere ilettik ama olumlu bir dönüş alamadık.”
Çalışma koşullarında hala bir iyileşme yok
Fadime Kavak tükendiklerini söylüyor ve ekliyor “Bizim tükendiğimizi onlar da çok net görüyorlar. Son noktaya geldi, birçok arkadaşımız. Biran önce bu sürecin bitmesini istiyoruz. Hastalanmamak için giydiğimiz koruyucu ekipmanlarla çalışmak, çok zor. Dışarıdaki bir insandan daha fazla tehdit altındayız. Psikolojik olarak da mutlu değiliz. Bu zor süreçte ülkeyi yönetenlerin o timsah gözyaşlarıyla değil, gerçekten samimi bir şekilde bizimle yan yana olmalarını isterdik. Ama biz sağlık bakanından bile bunu göremedik. 3600 seçim vaatleriydi. Mesela Süleyman Soylu, polisler için ‘İstanbul a gelmek istemiyorlar’ dedi. 3600 ek gösterge hemen verilmeli gibi söylemde bulundu. Sağlık bakanı, sağlık çalışanlarının haklarına dair bir tek cümle kurmadı. Bu gerçekten sorgulanması gereken bir durum. Bu süreçte iç işleri polisin bile hakkını savunuyor. Biz sağlık çalışanları pandeminin en çok çalışan kitlesiyiz ülkede. Ne yazık ki hala tek bir cümle bile bizimle ilgili kurulmadı. Bu çok acı. 2021’i sağlık çalışanlarının yılı ilan ettiler. Ama sözde bir ilan bizi mutlu etmiyor. Karşılığında bir şeyler yapılmalı. Gözle görülür bir takım değişiklikler istiyoruz hayatlarımızda. Gerçekten tükendik. Çalışma arkadaşlarımız ölüyor. Ölüm ihtimali olan bir hastalığa karşı bir mücadele yürütüyoruz.”
“Aşıya ulaşmak istiyoruz”
Fadime Kavak Kovid-19’un bu senenin sonuna kadar sıfırlanma ihtimalinin çok düşük olduğunu vurguluyor ve aşı çalışmalarına değiniyor.
“Neden daha kolay bir yol gözetilmez? Gerçekten aklımın almadığı çokça şey var. Çağla Şikel’ in ve Alişan ‘ın ulaştığı gibi biz de kolayca o aşıya ulaşabilmek istiyoruz. Çünkü bizim onlardan daha çok ihtiyacımız var. 341 sağlık çalışanı yaşamını yitirdi. Öncelikli gruplardan biriyiz. Bizden sonra bir iki ek hastalığı olan 65 yaş üstü vatandaşlar var. Bir öncelik sırası var. Parası veya tanıdığı olanın aşıya ulaştığı, geri kalan insanların ulaşamadığı bir sistem çok acı bizim açımızdan. İnsan olarak değerli olduğumuz bir ülkede yaşamak istiyoruz. Sendika olarak verdiğimiz mücadele bunun için. Herkesin ulaşabildiği eşit, ücretsiz, anadilinde sağlık için mücadele veriyoruz. Umarım bir gün bu sağlık hakkına hep beraber ulaşabiliriz.”
Sağlık çalışanları hakları için eylemlerine devam edecek. Sağlıkçılar taleplerini bundan böyle maskelerine yazıp öyle hizmet verecek.