İran ve Rojhilat’ta parası olmayan kanser hastaları tedavi edilemiyor
İran ve Rojhilat Kürdistan’da kanser tedavisi gören yurttaşlar, ilaçlarına ulaşamıyor. Devletin sağlık politikalarından dolayı mağdur olduklarını belirten yurttaşlar, tedavi haklarını istiyor.
ŞAHLA MOHAMMADİ
Ciwanro- İran’da ve Rojhilat Kürdistan’da kanser hastalığı ile mücadele eden bir çok yurttaş ilaca erişemiyor. Ekonomik krizin giderek derinleştiği ülkede kanser hastası kadın ve çocuklar için durum daha da zor. Sağlık hizmetlerinde yükselen fiyatlar nedeniyle hastalar tedavi olamıyor.
‘Tedavi olmak için yardım istedim’
45 yaşındaki Muhammed kanser hastalarından biri. “2 kızım var, biri 18 diğeri 11 yaşında. Ben de kiracıyım. Şu ana kadar ailemden kimse bu hastalığa yakalanmadı. Kolon kanserimi öğrendiğimden bu yana yaklaşık bir yıl geçti. Bir dizi testten sonra kanser olduğumu ve bu kanserin kötü huylu olduğunu öğrendim” diye konuşan Muhammed, tedavinin çok pahalı ilerlediğini anlatıyor. Muhammed, “Tarım arazilerini kiralayarak geçimini sağlayan bir işçiyim. Kanserin masrafı bir yana manevi olarak da bu hastalık beni kötü etkiledi. Önceleri patoloji testleri, kolonoskopiler, testler ve pahalı doktor ziyaretleri ve seyahat için biraz birikimim vardı. Geçen seneden beri bin tümen bile kazanmadım. Uzman doktor ameliyattan önce birkaç seans kemoterapi yapmam gerektiğini söyledi. İmam Rezai Kirmanşah Hastanesi'nin kemoterapi ilaçlarını bedava enjekte ettiği doğru, ama kullanmam gereken tamamlayıcı ilaçları serbest piyasadan ve karaborsadan bulmam gerekiyor. Ameliyattan önce 10 seans kemoterapi yaptım ve bunun bedeli için kanser hastaları derneğine gidip onlardan yardım istemek zorunda kaldım. Verdikleri yardımın miktarı çok değil ama en azından masraflarımın bir kısmını karşılıyor” şeklinde konuştu.
‘Kızımın tedavisi için aracımızı satmak zorunda kaldık’
Juana tüm saçları ve kaşları dökülmüş olmasına rağmen güzelliği hala göz kamaştıran 5 yaşında sevimli bir kız. Juananın annesi, kızı için tüm zorluklara katlandıklarını söyleyerek, “Her şey kan testiyle başladı ve sonra kızımın kanser olduğunu öğrendik. Juana'nın lösemi olduğunu öğrendiğim günden beri sanki 10 yıl yaşlandım. Kızım 3 yaşındaydı ve lösemi teşhisi kondu. Eşimle akrabalığımız bile yok. Ne benim ailemde ne de eşimin ailesinde bu hastalık yok. Eşim inşaat tesisatçısı. Geliri iyiydi ve hayatımızı yaşadık ama kızımın tedavisini finanse etmek için arabamızı satmak zorunda kaldık. Hastaların kullanması gereken tamamlayıcı ilaçları hastanın kendisi hazırlaması gerekiyor. Bir ilaç için bütün şehirleri aradık, eczane yoktu ve ilaçları Federe Kürdistan'dan almak zorunda kaldık” sözleri ile yaşadıklarını anlattı.
‘İran'da yabancı ilaçlar hiç yok’
Parvin A. 43 yaşında ve 3 çocuk annesi. Hastalığını ve yaşadığı süreci şöyle ifade etti: “Meme kanseri olduğumu öğrendiğimde küçük kızım daha yeni dünyaya gelmişti. Bu hastalıktan çok kızımı emziremediğim için çok ağlamıştım. Ciwanro’da kanser için özel bir tesis yoktu. Bu yüzden Kirmanşah’a gittik. Doktor sağ mememin boşaltılması gerektiğini söyledi ama ondan önce 12 seans kemoterapi yapıldı. Bir yıl öncesine kadar tüm ilaçlarımı buradan alabiliyordum ama şimdi İran'da yabancı ilaçlar hiç yok. Riyal bu kadar değersizken ilaçlarımı Başur Kürdistan'dan almak zorunda kalıyorum ve her seferinde ilaçlarımın reçetesi yazılıyor.”
‘500 milyon tomandan fazla harcadım’
Mide kanseri olan Ferida ise 55 yaşında. Ferida bu hastalıktan önce 90 kilo olduğunu bellirtti ve “Şuan 48 kiloyum. İlk başta mide bulantısı ile başladı, endoskopi ve gastroskopi sonrasında mide kanseri olduğunu öğrendik. Bu hastalık için şuana kadar 500 milyondan fazla harcadım. Seyahat etmek ve ziyaretler ve testler için ödeme yapmak her seferinde 2 milyondan fazlasına mal oluyor” dedi.
‘Babam annemin kanser olduğunu öğrenince onu terk etti’
Şahin adındaki kadın ise Ciwanro köylerinin birinde yaşıyor. Burada 22 yaşındaki kızı ve 20 yaşındaki oğluyla birlikte yaşayan Şahin kansere yakalanınca evli olduğu kişi tarafından terk edilmiş. Şahin'in kızı Şilan, “Babam annemin kanser olduğunu öğrenince onu terk etti. Babamın yaşadığı tüm sinir sorunları onun kanser olmasına neden oldu. Annemi teselli etmek ve onun acısını dindirmek yerine babamın annemin kanser olmasına kızdığını çok iyi hatırlıyorum, sanki annem kendisi kanser olmayı seçmiş ya da babamı incitmek için kanser olmayı istiyormuş gibi. Mamografi ve patoloji sonuçlarını alıp annemin kanser olduğunu öğrendiğimizde babam bir ay evi terk etti, daha sonra geceleri eve geç geldi. Annem hiç tedavi göremedi. Şimdi büyükanne ve büyükbabamlarla yaşıyoruz ve onlar da çok fakirler. Bu yüzden de anneme yardım edemiyorlar. Annem şuanda yürüyemiyor ve tekerlekli sandalyeye mahkum” şeklinde konuştu.
'Tedavi için Süleymaniye'ye gidiyorum’
Pavehli 35 yaşındaki Maryam Mohammadi'nin 10 ve 5 yaşlarında iki kızı var. Yaklaşık 15 yıldır kanser teşhisi konan Maryam Mohammadi'nin İran ve Rojhilat Kürdistan’da ilaçları bulunmuyor. Maryam Mohammadi bu konuya değinerek, “Eşim memur ve ben bu hastalığa yakalanmadan önce ekonomik durumumuz iyiydi ama tedavi ve kemoterapi için sık sık Tahran'a gitmek üzerimizde o kadar fazla baskı yarattı ki, birkaç yüksek faizli kredi çekmek zorunda kaldık ancak bu tedavi için yeterli olmadı çünkü yaklaşık 10 milyon tümene ihtiyacım vardı. Bu yüzden evimizi sattık. İran'da ilaç yokluğu, ilaç fiyatlarının yüksek ve kalitesiz olması nedeniyle yaklaşık 5 yıldır tedavi için Süleymaniye'ye gidiyorum” diye belirtti.
‘İlaçları bir daha kullanmaya cesaret edemiyorum’
Emekli öğretmen Mehdi de 3 yılı aşkın süredir kanser hastası. Mehdi tedavi yöntemleri hakkında şunları söyledi: “İki kür kemoterapi, bir kür radyasyon tedavisi ve bir kür immünoterapi yaptım. Son dönemde 12 ampul hazırladım, her ampulün fiyatı 100 milyon Toman. Bu tedavilerin hiçbirinin hastalığıma olumlu bir etkisi olmadı ve bana yabancı isimle verdikleri ampuller aslında sahte ve İranlıydı ve şimdi doktorumun önerisiyle daha pahalı ampullerle başka bir tedaviye başlamam gerekiyor. Artık sahte mi orijinal mi belli olmayan o ilaçları bir daha kullanmaya ne maddi gücüm ne de cesaretim var.”