İdlib’de kamplarda kalan gebe kadınlar sağlık hizmetlerine erişemiyor

Türk devleti ve ona bağlı çetelerin işgali altındaki İdlib’de kamplarda zor koşullarda yaşayan gebe kadınlar, sağlık hizmetlerindeki yetersizlik ve yüksek muayene ücretleri nedeniyle düzenli sağlık kontrollerini yaptıramıyor.

HADEEL Al-OMAR

İdlib – Türk devleti ve ona bağlı çete oluşumu HTŞ’nin işgali altındaki Suriye’nin Kuzey kenti İdlib'de, sağlık hizmetlerindeki yetersizlik ve yüksek muayene ücretleri nedeniyle kamplarda kalan gebe kadınlar düzenli sağlık kontrollerini yaptıramıyor.

‘Düzenli sağlık kontrolü yaptıramıyorum’

7 aylık hamile olan 27 yaşındaki Faten Nashwan da düzenli sağlık kontrollerini yaptıramayan gebe kadınlardan biri. Faten Nashwan, hamileliğin başından bu yana yüksek muayene ücretleri nedeniyle kadın doğum doktoruna gidemediğini anlattı. Eşinin işçi olarak çalıştığı ve günlük geçimlerini bile sağlayamadıklarını dile getiren Faten Nashwan, yaşadıkları zorluklara ilişkin şunları aktardı:

“Hamilelik nedeniyle sırt ağrısı yaşıyorum. Vajinal enfeksiyon var. Birkaç kez ücretsiz sağlık merkezlerine gittim ancak sağlık hizmeti yetersiz olduğu için gerekli sağlık kontrollerimi yaptıramadım. Bu merkezlerde nadiren eğitimli ve iyi olan ebeler var. Kamplarda yaşadığımız için hayat daha çok zor oluyor. Kocam iyi bir iş bulamıyor. Geleceğimize dair korkularım var.”

‘3 ayda bir jinekoloğa gidiyorum’

Hamile kadınlardan 25 yaşındaki Ola Al-Hassounat, yüksek muayene ücretlerini karşılayamadığı için doktora gidemediğini anlattı. Kış mevsimi nedeniyle ısınma dahil birçok masrafları olduğunu söyleyen Ola Al-Hassounat, “İdlib'de yaşanan ekonomik kriz nedeniyle yeme-içme dahil yaşamımız her düzeyde etkileniyor. Barınma, ulaşım, eğitim ve hastane masrafları giderek artıyor. Her üç ayda bir jinekoloğa gidiyorum. Devlet hamile kadınların ve bebeğin sağlığı için hiçbir şey yapmıyor” diye konuştu.

‘Ücretsiz klinikler yoğun ve yetersiz’

Sarah Al-Karim de ücretsiz olduğu için Qah kasabasının kuzeyinde bulunan tıp merkezine gittiğini ancak yeterli sağlık hizmeti alamadığını anlattı. 33 yaşındaki Sarah Al-Karim, “İki aylık hamile olduğumu öğrendikten sonra, ücretsiz temel tıbbi hizmetleri sunabilecek merkezler aramaya başladım. Kalabalık ücretsiz merkezlerden kaçındım. Özel doktorlar ve klinikleri ziyaret ettim. Masraflar bize ait olmak üzere ilaçlar satın aldım” dedi.

Ancak yoksulluğun giderek derinleşmesi ve muayene ücretlerindeki artış nedeniyle özel doktora gitmekte güçlük çektiğini söyleyen Sarah Al-Karim, “Ücretsiz kliniklerdeki muayeneler, hasta yoğunluğu nedeniyle hızlı gerçekleşiyor. Doktor daha fazla hastaya bakmak için acele ettiği için sağlığınızla ilgili yeteri bilgi de vermemiş oluyor” diye konuştu.

‘Hamile kadınlar muayene sayısını azaltmak zorunda kaldı’

Jinekolog Walaa Al-Halabi, hamile kadınların sıklıkla muayene olması gerektiğine dikkat çekti. Hamilelik sırasında yüksek tansiyon, diyabet, anemi ve kalsiyum eksikliği gibi sağlık sorunlarının baş gösterebildiğini dile getiren Wala Al-Halabi, “Bu sorunların yanı sıra fetüsü çevreleyen sıvı miktarı çok önemli ve bu sıvının sürekli kontrol edilmesi gerekiyor. Genel olarak maliyetlerin yüksek olması, gelir ve iş imkanlarının olmaması, muayene ücretlerinin yüksek olması nedeniyle birçok hamile kadın muayene sayısını azalttı. Bu nedenle bazıları alternatif tıbba yönelmeye karar verdi. Acil olmayan durumlarda doktorlara başvurmayı ihmal ettiler ve çoğunluğu ücretsiz ya da daha ucuza hizmet veren sağlık hizmetlerine gitmeye başladı” dedi.

İdlib'deki özellikle kamplarda kalan hamile kadınlara yönelik jinekolojik muayene hizmeti verecek özel merkezleri açılması çağrısında bulundu.