NADA Gazze filosuna destek veriyor: Susmak ihanettir
Somalili aktivist Leyla Cami, NADA’nın Gazze ile dayanışmayı sadece bir tutum değil; Hartum sokaklarından Gazze’nin ara sokaklarına, Kürdistan dağlarından New York meydanlarına uzanan kadın direnişinin bir parçası olduğunu anlattı.
MALVA MUHAMMED
Haber Merkezi- İsrail 7 Ekim 2023 tarihinden bu yana aralıksız bir şekilde Gazze Şeridi’ne yönelik saldırılarını sürdürüyor. Saldırılarda kadınlar ve çocuklar hedef alınıyor. Gazze üzerindeki kuşatmanın sürmesiyle birlikte, dünyada bu ablukayı kırmaya, insani ve siyasi dayanışma mesajı ulaştırmaya ve Filistinlilerin sesini dünyaya taşımaya yönelik kadın ve halk inisiyatifleri artıyor. Bu girişimlerden biri de İspanya’dan yola çıkıp birçok Avrupa limanına uğrayan, farklı halklardan kadın ve erkek aktivistleri taşıyan “Madeleine Filosu” ve “Küresel Direniş Filosu”.
Tunus’a ulaşan ve birçok kez hedef alınan Küresel Direniş Filosu, Latin Amerika’dan, Güney Afrika’dan ve Asya’dan kadın ve halk heyetlerini bir araya getiriyor; amacı ise hükümetlere baskı yaparak sınır kapılarının açılmasını ve 23 aydır kuşatma altındaki Gazze halkına yardım ulaştırılmasını sağlamak. Bu bağlamda, Ortadoğu ve Kuzey Afrika Bölgesel Demokratik Kadın Koalisyonu (NADA) da filoya tam destek verdiğini duyurdu. NADA, Gazze ile dayanışmanın bölgedeki kadın mücadelesinin uzantısı olduğunu ve sessizliğe, görmezden gelinmeye karşı bir duruş olduğunu vurguladı.
‘Bizim için susmak ihanettir’
Bu adımın motivasyonlarını, amaçlarını ve siyasi/insani mesajlarını Somalili kadın hakları savunucusu Leyla Cami ajansımıza anlattı. “İttifak olarak bizi bu mesajı vermeye iten şey, her bombardıman görüntüsüyle, her Filistinli annenin gözyaşıyla yaşadığımız acıdır” diyen Leyla Cami, konuşmaya şu sözlerle devam etti:
“Bizim için susmak ihanettir. Dayanışmayı bir seçenek değil, geri adım atılamayacak ahlaki ve siyasi bir sorumluluk olarak görüyoruz. Sesimizi yükselttik çünkü Gazze yalnız değil. Filistin, bu bölgedeki ve dünyadaki kadınların vicdanında canlıdır. Biz inanıyoruz ki Filistin meselesi ayrıksı bir mesele değil; adaletin tüm davalarını yansıtan bir aynadır. Filistin’e giden pusulamızı kaybedersek, insanlığımızı da kaybederiz.
Gazze’deki kadınlar acıyı iki kat yaşıyor: bir yandan savaşa karşı koyarken, diğer yandan yaşamın yükünü sırtlanıyorlar. Kaybettikleri sevdiklerinin, yıkımın ortasında, onların ön saflarda olması, seslerinin bastırılmasına itirazdır. Dayanışmamız onların direnişinin, sabrının ve gücünün bir uzantısı olsun istiyoruz. Çünkü Filistinli kadın, artık küresel bir direniş ve dayanıklılık sembolüdür; susturulamaz.”
‘Küresel bir cephe inşa ediyoruz’
Kadının mücadelesinin yerel bir mesele değil; özgürlük ve onur için evrensel bir hareket olduğunu ifade eden Leyla Cami, “Mogadişu’dan Tunus’a, Gazze’den New York’a kadınların sesleri birleştiğinde, görmezden gelinemeyecek bir güç oluşuyor. Biz yalnızca sözle yetinmiyoruz; kadınların öfkesi politik eyleme dönüşüyor, hükümetler üzerinde baskı kuruyor, uluslararası kurumlarda suçları ifşa ediyoruz. Böylece 'Filistin ikincil bir mesele değil, adalet mücadelemizin merkezinde' diyen küresel bir cephe inşa ediyoruz” şeklinde konuştu.
‘Mesaj çok açık’
Mesajlarının açık olduğunu vurgulayan Leyla Cami, “Susmayacağız. Filistin’in sesi savaş enkazı altında gömülmeyecek. Uluslararası toplum sorumluluk almak zorunda. Tarih, Gazze bombalanırken seyirci kalanları affetmeyecek. Hükümetlerin sessizliği bizi susturamaz; kadınların sesi zulme karşı bir direniştir” dedi. Leyla Cami, şunları söyledi:
“Uluslararası kadın ağları ve insan hakları örgütleriyle geniş bir koordinasyon var. Dijital kampanyalar, medya karartmasını yıktı, suçları teşhir etti. Bunun etkisini sokakta, gösterilerde ve parlamentolardaki tartışmalarda görüyoruz. Ama daha fazlasını hedefliyoruz: kampanyalarımız tüm dillerde olmalı, Gazze’den canlı tanıklıklar her eve ulaşmalı. Dijital dünyayı gerçek bir mücadele alanına dönüştürmek istiyoruz.”
‘Filistin mücadelemizin merkezinde’
Leyla Cami, son olarak kadınların ne yapacağına dair ise şöyle konuştu:
“Birçok ülkede saha etkinlikleri ve uluslararası kadın buluşmaları düzenleyeceğiz. Gazze’deki kadınlara doğrudan destek kampanyaları başlatacağız. Onların tanıklıklarını BM kurumlarına sunacağımız raporlarımızın parçası yapacağız. Filistin meselesi mücadelenin kalbinde kalacak ve biz kadınlar olarak dayanışmayı gerçek bir siyasi güce dönüştürmeye çalışacağız. NADA İttifakı olarak, Filistin davamızın merkezindedir; ama bölgedeki başka acılara da sessiz kalmıyoruz. Sudan’da yerinden edilen kadınlarla, idam tehdidi altındaki İranlı kadınlarla, Irak’taki günlük ihlallerle, cihatçıların baskısı altındaki Suriyeli kadınlarla, yoksulluğa ve dışlanmaya direnen Somalili kadınlarla yan yanayız.
Bugün Gazze ile yükselttiğimiz ses, Ortadoğu ve Kuzey Afrika’daki tüm kadınların sesidir. NADA , hiçbir zulme sessiz tanık olmayacak. Biz tek bir çığlık yükseltiyoruz: baskıya, savaşa ve kadının ve insanın onuruna yönelik tüm ihlallere karşı.”