mekan/kadın

  • Tarihin ve hafızanın yok edilmek istendiği Til Nesrî 

    Bulunduğu konum itibariyle insanların enerjisini yükselten, Asur kubbeli evleriyle meşhur tarihi Til Nesrî köyü, bisiklet, yüzme, uzun atlama sporlarında ülke çapına yarışmacı çıkarıyordu. IŞİD saldırıları öncesinde nüfusu ortalama bin 500’ü aşan Til Nesrî köyünde bulunan Maryam El Azra Kilisesi de tahrip edilirken, Süryanilerin başkenti olarak anılan köyde bugün bir kaç hane kalıyor. Süryaniler her ne olursa olsun tarihlerine sahip çıkmaya ve korumaya çalışıyor.

  • Orşe’de kadınların tek geçim kaynağı beri 

    Hakkâri’nin Yüksekova ilçesinde bulunan Orşe yaylasına giden kadınların zorlu yaşamı devam ediyor. Binlerce koyun arasından kendi koyunlarını seçen kadınlar, koyunlardan sağdıkları süt ile peynir ve yoğurt yapıp satarak geçimini sağlıyor. Kadınlar bahar-yaz mevsimleri boyunca her gün aynı işleri yapıyorlar. Kamyonla gittikleri yaylada yaz sıcağına rağmen güneş altında çalışan kadınlar, beriden (süt sağan kadın) önce kurdukları çadırda çay içtikten sonra işe başlıyor. Kadınlar şarkılar (stranlar) eşliğinde çaylarını içtikten sonra işlerine başlıyor. Beri bittikten sonra da geldikleri kamyona binerek evlerinin yolunu tutuyor. Kimi çocuğuna bakmak kimi de eğitim ihtiyaçlarını karşılamak için koyun sağmaya gelen kadınlar gün boyu bu işle meşgul oluyor.

  • Çocuklar, filozafça en koca animisttir 

    Hêwler’in Shanîdar Parkı’nda 4 yaşındaki Sterk, işte böyle sarılıyor kendisince arkadaşlarına. Çocuk zihninin doğadaki herşeyi canlı, berrak ve ikirciksiz görüp benimsediğini bize işaret ediyor bu tek fotoğraf karesi. Her çocuğun filozofça animist düşünceyi tanıdığını ve benimsediğini bir tek bu fotoğrafa bakarak bile söylemek yanlış olmayabilir.

  • Rengarenk çiçeklerin açtığı Kobanê’den kareler… 

    İlkbahar yılın dört mevsiminden biri. Bizim gözümüze en renkli geleni aslında. Kadına en benzeyen mevsimlerin başında geliyor çünkü kadın kadar renkli ve kadın kadar zengin. Elbette her mevsim, zamanına ve anlamına göre güzel ve önemli. Bahar mevsimi, yılın tüm güzelliklerinin habercisi. Baharın gelişiyle birlikte doğa, bilinmeyen her türlü renkle bezenmiş. Mart ve Nisan aylarında, baharın güzelliği ve Fırat Nehri, Kobanê çiçekleri gibi insanların gönlünün derinliklerine doğru nazlı nazlı akıp gidiyor. Bizlerde objektifimizi sizler için bu akışa çevirdik. Bu bölgenin insanları bu güzel ve görünür, cezbedici güzellikten mutlu ve heyecanlı. Her bahar mevsiminde Fırat'ın kıyılarını ve Kobanê'nin güzelliğini gezelim.

  • Şengal’e bahar geldi, çiçekler açtı 

    Bahar, Nisan ayının gelişi ile Şengal dağı ve eteklerinde “ben geldim!” diyor adeta. Müjdesini ve bereketini rengarenk çiçekler ve bollaşan suları ile gösteren bahar mevsimi, zenginliği ile büyülüyor. Êzidîlerin kutsal toprakları Şengal’de Mart ayı ile başlayan Nisan ayında ise kendisini tamamen gösteren bahar esintisi izleyenlerin gözlerini dolduruyor. Êzidîlerin mekanında, kadınların toprak, bahar ve ateşle buluşması sınırsız güzellikleri ortaya çıkarıyor. Belki de tam da bu yüzden Êzidî kadınların topraklarına ve Şengal’e bağlılıklarını her ne yaşarlarsa yaşasınlar kopartılamıyor.

  • Esaretle özgürlük arasında kendini yeniden bulma çabası! 

    Sokağa çıkma yasakları döneminde yüzlerce insanın yaşamını yitirmesiyle matem ve hüzüne bürünen Botan'ın sevdalılar şehri Cizre, haksızlığın, kötülüğün, iki yüzlülüğün, fitne ve fesadın temsili Beko ile doğruluğun, iyiliğin ve haklılığın temsili Mem û Zîn'in esaretle özgürlük, geçmişle gelecek arasındaki mücadelesiyle kendini yeniden bulma çabasında.