Rojbîn Maxmûr’dan dünyaya şiirle sesleniyor

Maxmûr Mülteci Kampı’nda yaşayan ve sanatla ilgilenen Rojbîn Utun çok küçük yaşta şiir yazmaya başladı. Rojbîn Utun, kampta yaşayan kadınlara sanatla uğraşmaları çağrısında bulunuyor.

BERJÎN KARA

Maxmûr - Kürt halkı yüz yıllardır dilini ve kültürünü sanat yoluyla korumayı başarmış bir halk. Zengin kültürü ile tarihlerinin ve dillerinin izlerini kaybetmeyen Kürt halkı bunu kimi zaman bir stran kimi zaman bir şiir kimi zamanda annelerinin dilinden anlatılan hikayelerle gerçekleştirmiş. Kürt edebiyatında ve yaşamında önemli bir yere sahip olan şiir, adeta bir iletişim şekli haline gelmiştir. 

Maxmûr Mülteci Kamp’ında da Kürt kültür ve tarihi önemli bir yere sahip. Kampta sanat her alanda yerini alarak, dilin, kültürün yaşatılmasında katkıda bulunuyor. Özellikle de kampta yaşayan kadınlar kültürel ve sanatsal faaliyetlerin içinde yer alarak müzik, resim, eski çanak çömlek yapımı ve şiir gibi sanatlarla kendilerini var ediyorlar. Bu kadınlardan biri olan Rojbîn Utun, şiir yazarak duygularını dillendiriyor.

‘Amcalarımın şehit olması beni çok etkiledi’

İki amcasının katledilmesinden çok etkilendiğini ve küçük yaşta şiir yazmaya başladığını dile getiren Rojbîn Utun, “Şiir yazmaya başladığımda 8 yaşındaydım, 2016 yılında iki amcam şehit oldu ve bu olay  beni çok etkiledi. Daha sonra onlar için şiir yazmaya başladım. Onların etkisinde kalarak şiir yazdım ve bu şekilde şair oldum. Şiirlerimin çoğunu gerillalar ve şehitler için yazdım. İlk şiirim şehitler üzerineydi. Şimdiye kadar çok uzun beş şiir yazdım” dedi.

‘İlk destekçim dedemdi’

Dedesinin ona çok destekte bulunduğunu sözlerine ekleyen Rojbîn Utun, “Şiir yazmaya karar verince dedeme danıştım, çünkü amcalarımın şehit edilmesinden çok etkilenmiştim. Dedem de bu konuda bana epey destekte bulundu. Zaten şiir yazma kabiliyetim vardı. Fakat Sofî Sîdar öğretmenim de bana destekte bulunarak şiirin girişi, gelişmesi ve sonucu hakkında bilgi verdi. Böylelikle şiir yazmayı öğrendim. Her şiir yazdığımda bir tane daha yazacağım dedim ve şiir aşkım daha da arttı” şeklinde konuştu.

‘Kişi yaptığı işi sevmeli’

Sanatın gelip geçici bir şey olmadığını uzun uğraşlar istediğini dile getiren Rojbîn Utun, “İnsan bir şeyi sevdiğinde veya bir şeye ilgi duyduğunda onun hakkında şiirler yazabilir.  Bu bir hayvan, bir çiçek veya bir insan da olabilir. Şiir yazmak gelip geçici bir heves değildir bunun devamlı olması gerekiyor. İnsan bir işi yaparken severek yapmalı. Şiir yazarken istekli davranıyorum çünkü şiir yazmayı seviyorum” diye belirtti.

‘Genç kadınlar sanatla ilgilenmeli’

Sanat alanında kadınların kendilerini geliştirmeleri gerektiğini vurgulayan Rojbîn Utun, konuşmasının sonunda kadınlara şu çağrıda bulundu: “Maxmûr Kampı’nda sanatla uğraşan bir kadın olarak bütün kadınlara seslenerek onları devletin zulmüne boyun eğmemeye, sanatlarını ve kültürlerini geliştirmeye davet ediyorum. Ben küçük yaşta şiir yazmaya başladım ve buradaki kadınlar da isterlerse kültürlerini dillerini geliştirebilirler. Özellikle genç kadınlar kültür ve sanat alanında varlık göstermeli. Örneğin şiir yazarak duygularını dile getirebilirler.”