RAFIF ESLEEM

Gazze - Sanatçı Rana Batrawi, küçük bir salonda, bir grup gence heykel sanatını öğretiyor. Heykellerle, toplumsal sorun ve kadın sorunlarına ışık tutmak isteyen heykeltraş, yoğun ve disiplinli bir çalışma içinde demir ve killerden heykel yapıyor. Ses ve görüntünün birleştiği heykel, maket, yerleştirme gibi birçok esere imza atan üniversite öğretim görevlisi ve görsel sanatçı Rana Batrawi, uygulama konusunda eksik kaldığını ifade ediyor.

Heykelin gücünü 'Yeryüzünün közü' projesiyle somutlaştıran heykeltraş, her heykelin yapıldığı maddenin enerjisini taşıdığını söyleyerek, heykellerin bir hikayesi olduğunu kaydetti. Kendi isyanını ve yaşam felsefesini heykellerle anlatan Rana Batrawi, bir de heykellere isim veriyor.

Heykelleriyle kadınların sorunlarına ses oluyor

Yaptığı heykellerle öncelikle kadınların sorunlarını anlatmak istediğini vurgulayan Rana Batrawi, ataerkil toplumun kimi kesimleri tarafından yaptığı çalışmaya tepki gösterildiğini söyledi. Rana Batrawii, evliliğe zorlanan kadınları, üniversitelerde baskı gören ve toplumdan dışlanan kadınların sorunlarını konu edindiğini anlatıyor. Rana Batrawi'nin yaptığı heykeller sadece kadın sorununa değil çevre sorununu da konu ediniyor. Gazze Vadisi'nde yaşanan çevre kirliliğini anlattığı heykeller ile Berlin'deki çevre sergisine 25 sanatçı ile katıldığını belirten Rana Batrawi, bu sayede sorunun gündemleştiğini ifade ediyor.

Heykel gayret ve emek istiyor

Heykel yapımının zahmetli ama bir o kadarda zevkli olduğunu belirten heykeltraş, "Bu sanat diğerlerinden daha fazla fiziksel çaba gerektiriyor, çünkü demir bir kalıp ve dallanan tellerle heykelin yapımına başlanıyor. Sanatçının dikkatini vererek zamanını ayırması gerekir. Heykel yapımı için kullanılan kil, çamur veya alçı formunda olabilecek hammadde seçilir ve bu malzemelerin kalıba uymasına dikkat edilir" dedi.

Gazze kuşatması etkiliyor

Gazze'nin kuşatma altında olmasından kaynaklı demir kalıpların getirilmesinin yasak olduğunu söyleyen Rana Batrawi, yerel pazarlarda bulunanlarında çok pahalı olduğuna işaret ediyor. Malzemelere ulaşmak ve ulaşılsa da satın almanın zor olduğunu ifade eden heykeltraş, tüm eserlerini satmadığının da altını çiziyor.

'Yaptığımız çalışma farkındalık yarattı'

Rana Batrawi, heykelin insanlar için ilk zamanlardan bu yana bir ifade biçimi olduğunu söyleyerek, ilk insanların taşları oyarak bir çok şeyi anlattığını ve yine bir çok ihtiyacını karşıladığını vurguluyor. Ayrıca toplumsal baskı yüzünden heykel sanatının gelişmediğini fakat heykelciliğin psikolojik olarakta rahatlatan bir yanının olduğunu kaydediyor. Ve bu konuda kadınlar için özel eğitimler yaptığını belirtiyor. Verilen eğitimlere yoğun istek olduğunu da sözlerine ekleyen sanatçı, bir farkındalık yaratıldığını ve bununla aillerin bu sanata bakış açılarınında değiştiğini söylüyor.

'Kadınlar hayallerinin peşinden gitsin'

Bu atölyelerde eğitim alan öğrenci Samar Zourob da, yaptığı heykellerle Gazze halkının yaşadıklarına ve özelde de kadınların yaşadığı sorunlara ışık tutmak istiyor. Çalışma esnasında kullanılan kilin ambargodan kaynaklı iyi olmadığını söyleyen Samar Zourob, yapılan ürünlerin bir süre sonra çatladığını ama bazen tesadüfen de olsa güzel ürünler açığa çıktığını vurguluyor. Ailesinden ve toplumdan aldığı tüm tepkiye rağmen amacında ilerleyen Samar Zourob, tüm kadınlara hayallerinin peşinden gitmelerini öneriyor.