SIBELIA EL-IBRAHIM

Rakka- Kuzey ve Doğu Suriye’nin Rakka kentinin güneydoğusunda yer alan ve M.S. 11’inci yüzyılda inşa edilen Kızlar Sarayı, kentin en önemli ve en eski arkeolojik eserlerinden biri. Kızlar Sarayı, Rakka şehrinde çağlar boyunca maruz kaldığı savaş dönemlerine rağmen tüm görkem ve ihtişamıyla bugünlere kadar geldi. Kızlar Sarayı, Rakka’nın batısındaki "Bab Bağdat" arkeolojik sit alanının yaklaşık 400 metre kuzeyinde yer alıyor.

Rakka Sivil Meclisi Tarihi Eserler Dairesi ve Kültür Komitesi Müdürü Wîsam Al-Başa, Kızlar Sarayı’nın tarihsel sürecini ajansımıza anlattı. Kızlar Sarayı’nın güçlü bir kültürel miras olduğunu söyleyen Wîsam Al-Başa, birçok yerli ve yabancı turistin de uğrak merkezi olduğunu kaydetti. Kızlar Sarayı’nın Rakka şehri için güzel bir hikaye oluşturduğunu belirten Wîsam Al-Başa, antik çağlara ait bir çok eserin bulunduğu Rakka’nın vandalizm, kazı ve yağma girişimlerine maruz kaldığını ancak tüm bunlara rağmen arkeolojik mirasını korumayı başardığını sözlerine ekledi.

İŞİD yağmaladı

Wîsam Al-Başa, Kızlar Sarayı'nın 2’nci Abbasi Halifesi Ebu Cafer El-Mansur döneminde yapıldığını ve sarayın yazın sıcağa, kışın da soğuğa dayanıklı olduğu bilgisini paylaştı. Sarayın yıkıntıları üzerine hastane inşa edildiğini belirten Wisam Al-Başa, “Nureddin El-Zanki döneminde akıl hastalarının tedavi edildiği ve bir eğitim mektebinin bulunduğu saray, M.S. 2’nci yüzyılda yeniden inşa edilmiştir. Şehirdeki savaşlar sonucunda sarayda çatlaklar oluştu. DAİŞ çeteleri bu tarihi mekânın temel formunu bozarak sabote etmeye çalıştı. Bunun yanı sıra Rakka Müzesi ve Herkül depoları da yağmalandı. Saldırılar sarayın temel yapısını ve altyapısını etkiledi. Doğal olarak nem gibi durumlarda sarayı etkileyen faktörler arasında yer alıyor” diye belirtti. Wîsam Al-Başa, sarayın isminin “Kasr el-Banat” olarak adlandırılmasının da tarihsel dayanağı olmayan yerel bir isim olduğuna inanıldığını söyledi.

Restore edildi

Sarayın alanı 44 metre genişliğinde ve 100 metre uzunluğunda olup, kare bir orta avluya bakan karşılıklı dört dikdörtgen eyvandan (salonlar) ve birkaç odadan oluşuyor. Avluya bakan iki oda ve iki revak, arkeolojik kazıların tamamlanmadığı bir mesafe kadar doğuya ve batıya doğru uzanıyor. Wîsam El-Başa, bu bölümün geçen yüzyılın 80'li yıllarında kazıldığını ve aynı dönemde restore edildiğini, özelliklerinin netleştiğini, sarayın çevresi düzeltilirken duvarların, açıklıkların ve koridorların orijinal konumuna geri döndüğünü anlattı.

Abbasiler Sarayı olarak da anılan Kızlar Sarayı'nın savaş döneminde kale, barış döneminde ise park olduğu söylenmektedir.