RONAHÎ NÛDA

Şengal – Şengal'e bağlı Xanesor kasabasında haber takibi yaptığı sırada 3 Mart 2017 tarihinde Kürdistan Demokrat Partisi’ne (KDP) bağlı güçler tarafından hedef alınarak, başından vurulan ve ağır yaralanan Nûjiyan Erhan (Tuğba Akyılmaz), kaldırıldığı Hesekê Hastanesi’nde 22 Mart’ta yaşamını yitirmişti. DAİŞ saldırıları ardından uzun süre Şengal’de kalan ve özellikle Êzidî kadınların yeniden hayata tutunma ve direnme hikayelerini tüm kamuoyuna duyuran Nûjiyan Erhan, Êzidî halkın yaşadığı acılara da tanıklık etti. Tüm zorlu koşullara rağmen hayatının son anına kadar gerçeklerden taviz vermeyen Nûjiyan Erhan’ın mücadelesi belgesel oldu. 

Belgesel ilk olarak Şengal’de gösterime girecek

Yönetmenliğini Jînda Asmen’in üstlendiği “Nûjiyan” belgeselinin çekimleri 2019 yılında başladı ve 2021 yılında tamamlandı. Filminin kurgusu Zinarîn Zinar tarafından yapılırken, oyunculuğunu ise Ferîde Zade yaptı. Belgesel, gazeteci Nûjiyan Erhan’ın mücadelesini anlatıyor. Nûjiyan belgeseli ilk olarak 28 Mayıs'ta Şengal’in Xanesor kasabasında, 29 Mayıs'ta Şengal merkezde ve 17 Haziran’da da Rojava’nın Hesekê kentinde gösterime girecek. Nûjiyan Belgeseli’nin yönetmenliğini yapan Jînda Asmen, belgeselin içeriği hakkında ajansımıza değerlendirmelerde bulundu.

“Vasiyetini yerine getirmeseydim eksik kalırdım”

Belgesel çekimlerini anlatan Jînda Asmen, “2017'den sonra belgesel çekme fikrine karar verdik. Nûjiyan ve ben o sırada Şengal’deydik. Her devrimcinin hayatının film, şarkı, hikaye ve şiir olduğu bir gerçektir. Nûjiyan şehit olmadan önce onunla bazı konuları tartışıyorduk, bir devrimci kadın olarak benim onun hayatını dillendirmemi istiyordu. Şehit edildikten sonra bu söyledikleri hep aklımdaydı ve onun vasiyetini yerine getirmem gerektiğini biliyordum. İnsan devrim arkadaşını kaybedince büyük acı yaşar fakat şehit olmak devrimin bir gerçeğiydi. Bir devrimi gerçekleştirmek ve inşa etmek için birçok fedakarlık yapılır ve canlar feda edilir, ancak bu bir amaç doğrultusunda yapılır. Nûjiyan’ın da bir amacı vardı. Bana düşen sorumluluk ise Nûjiyan’ın vesayetini gerçekleştirmektir. Nûjiyan’ın vesayetini yerine getirmeseydim kendimi eksik hissederdim” dedi.

“Şiirle yola çıktım ve belgesel çektim”

Belgesel çekimlerinin 2019 yılında başladığını dile getiren Jînda Asmen, önce şiir, ardından senaryo ve son olarak da belgeselin çekimlerine karar verdiklerini kaydetti. Belgeselin vizyona girdiğini kaydeden Jînda Asmen, “Duyularım ve mantığım harekete geçti ve bu belgesel ortaya çıktı. Nûjiyan’ın yaşadığı ve son nefesini verdiği yerlerde belgeseli çektik. Belgeseli 2019 yılında Şengal'de çektik ve 2021 yılında belgesel tamamlandı. Amacımız Nûjiyan Erhan'ın şehit olduğu gün belgeselini göstermekti ama Şengal'deki şartlar nedeniyle bu amacımızı gerçekleştiremedik. Belgeselin çoğunu Şengal’de çektik, ayrıca Kobanê, Serêkaniyê, Dêrik ve Mexmûr'da da bazı bölümleri çektik. Belgeselde Ferîde Zadê, Nûjiyan’ı canlandırıyor” ifadelerinde bulundu.

 “Kadın devrimcilerin hikayesi anlatılıyor”

Belgeselde kadın devrimcilerin hayatlarını anlattığını belirten Jînda Asmen sözlerine şöyle devam etti: "Her devrimci bir yola girer ve o yolda yürür. Devrimciler asla durmaz çünkü yol kolay değildir. Her devrimcinin hayatı yaşamla yoğrulmuştur. Nûjiyan’ın anlamı da yeni yaşamdır. Nûjiyan’ın bir amacı vardı ve bu amaç doğrultusunda mücadele etti. Nûjiyan mücadelesini Riha şehrinden başlattı ve ta Şengal’e kadar bu mücadeleye devam etti. Devrim mücadelesinde Nûjiyan gazetecilik yapıyordu. Hayatın gerçeklerini yerinde ve zamanında ifade etmek istedi. Bu gerçekliğin ortasında kendini kaptırdı ve kadınların gerçekliği oldu. Nûjiyan belgeseli her devrimci kadının hayatını anlatıyor. Bu devrimcilerin hayatını canlandırmak bizim görevimizdir.”

“Yaşanan acıları adeta hissediyordu"

Nûjiyan’ın karekterinden bahseden Jînda Asmen, “Şengal’de bir ferman uygulandı ve tüm dünya bu ferman karşısında sesini çıkarmadı. Nûjiyan ve binlerce devrimci kadın, Êzidî halkını korumak için Şengal'e akın etti. Herkes Şengal’den kaçıyordu fakat Nûjiyan ve devrimci kadınlar Şengal’i korumaya gittiler. Bu aynı zamanda Nûjiyan Erhan'ın karakterini de tanımlar. Kişiliğiyle ve gülümsemesiyle büyük bir güç inşa etti. Bir kadın gazeteci olarak her zaman gerçeği takip eden, canlı ve yaratıcı bir kadındı. Şengal’e geçtikten sonra ilk olarak Şengal çocuklarının haberini yaptı. Yaşanan acıları adeta hissediyordu. Her zaman mücadeleci bir ruha sahipti. İradesini büyük bir kararlılıkla inşa etmişti. Yaşam vizyonu yaşamda özgürlük inşa etmekti” şeklinde konuştu.

Belgesel ilk olarak Şengal'de gösterilecek

Jînda Asmen, Nûjiyan Erhan'ın yaşadığı ve çalıştığı yerleri izleyicilere göstermek istediklerini ve bu yüzden belgeseli ilk olarak Şengal’de göstereceklerini kaydederek, daha sonra Nûjiyan’ın yaşamını yitirdiği Hesekê’de belgeselin gösterileceğini aktardı. “Nûjiyan Erhan ve ben bir amaç için yola çıktık” diyerek sözlerine devam eden Jînda Asmen, “Nûjiyan ile Êzidî halkını burada da buluşturmak istiyoruz. Belgesel Şengal’de gösterime girdikten sonra Rojava’nın Heseke ilinde de gösterime girecek. Rojava  halkını da Nûjiyan belgeselini izlemeye davet ediyoruz” çağrısında bulundu.

"Belgesel 3 dilde gösterilecek"

Belgeselin içeriğinden de bahseden Jînda Asmen, devrimci kadınların gözünden savaşın gerçekliğini, Êzidî toplumunun yaşadığı acıları dile getireceklerini kaydetti. Nûjiyan filminde Êzidî halkının dışlanmışlığına dikkat çekildiğini söyleyen Jînda Asmen, “Êzidîlere ferman uygulandı ve bütün dünya bu fermana sessiz kaldı. PDK’e Êzidî halkını koruyabilirdi ancak koruyamadı. Kürt halkı olarak bir arada durmalı ve kimliğimize sahip çıkmalıyız. Bu gerçek belgeselde de ortaya çıkıyor. Savaşın ve kirli siyasetin gerçekliğini bu belgeselde ifade etmek istedik. Bu gerçeklerin tümü size Nûjiyan'ın gözünden sunulacaktır. Nûjiyan Erhan'ın çocukluğunu belgeselde yakalamak istedik. Ayrıca Nûjiyan’ın arkadaşları da belgeselde yer alıyor ve belgeselde Nûjiyan’ın röportajları da mevcut. Belgesel 3 dilde gösterilecek” diye kaydetti.

"Belgesel üç kadınla çekildi"

Belgeselin kadınlar tarafından yapıldığını ifade eden Jînda Asmen, ekipte 3 kadının olduğunu dile getirdi. Jînda Asmen, “Bir ekip oluşturmaya karar verdik. Ben, Feride Zade ve Zinarîn Zinar beraber bu yola girdik. Üç kadınla belgeseli çektik. Ayrıca Nûjiyan'ı tanıyan herkesin ve Şengal halkının bu belgeselde emeği var. Bu iş, kadınların işiydi diyebiliriz. İstedik ki Nûjiyan’a cevap verip, onu kucaklayalım. Bu belgesel herkesin eseridir. Tek çabamız Nûjiyan’ı dile getirmek” diyerek, duygularını anlattı. 

“Gelin beraber bu belgeseli izleyelim”

Jînda Asmen, herkesi Nûjiyan belgeselini izlemeye davet etti ve konuşmasını şöyle tamamladı: “Her kadın bir Nûjiyandır ve hayatını yönetir. Kadınlar için birçok iş var, kadınlar her alanda çalışabilir ve estetik bir yaşam kurabilirler. Bu belgesel için diyoruz ki; nerede olursanız olun gelin beraber bu belgeseli izleyelim. Herkesi Nûjiyan belgeselini izlemeye çağırıyorum."