Lübnanlı yazar Heba Qutaish: Edebiyat soru sorma yöntemidir
Lübnanlı yazar Heba Qutaish, kitaplarıyla kadına dair birçok soruna dikkat çekerek, “Edebiyat soru sorma yöntemidir” sözleri ile toplumda bir farkındalık yaratmayı amaçladığını belirtiyor.
SUZAN EBU SAİD
Beyrut- Lübnanlı yazar Heba Qutaish, romanlarında kullandığı toplumsal temalarla okurları, genelde toplumların, özelde ise kadınların omuzlarına yük olan gelenek adı altında dayatılan erkek egemen zihniyetinin baskıları ile yüzleşmeye yöneltiyor. Geçimini muhasebecilik yaparak sağlayan Heba Qutaish, ailesinin desteğiyle yazmaya yönelmiş bir yazar.
Heba Qutaish, “Roman aracılığıyla yeteneği profesyonellikle harmanlayarak yaratıcılığı ön plana çıkardım. Babam, bende yazma sevgisi ve tutkusunu daha da çoğalttı. Beni yazmaya yönlendirdi. Lübnanlı yazar ve feminist aktivist Emily Nasrallah’ı örnek aldım. Onun cesaretini, isyan eden yanlarını gördüm” diye belirtti. Edebiyatın yaratıcılık, zeka, farklılık ve okuyucuya soru sorma anlamına geldiğine inandığını kaydeden Heba Qutaish, birçok nedenden dolayı insanların hayal etme yetisini kaybettiğini dile getirdi ve bunu yeniden kazandırmak istediğini anlattı.
Kadınlar başkahraman
Heba Qutaish, kadın sorunlarının desteklenmesinde edebiyatın rolüyle ilgili olarak şunları söyledi: "Bir kadın olarak kendimi kanıtlamak için çabalıyorum. Kadın, romanlarımda önemli bir unsur. Her zaman kadın başkahramandır ve satır aralarında gördüğüm güzel etkidir. Al-Dashra adlı romanda, birçok kız çocuğunun nasıl haksızlıklara maruz kaldıklarını ve utançla damgalandıklarını anlattım. 21’inci yüzyılda yaşıyoruz ve kadınlar hâlâ adaletsizliklere ve ötekileştirilmeye maruz kalıyor. Ortaya çıkan çatışmalar nedeniyle kadınların ve çocukların acılarına değinmek gerekiyordu.”
“T Açık” romanından bir bölümünü paylaşan Heba Qutaish, kadınlara yönelik başörtü dayatmasından bahsederek, “IŞİD gibi yapılanmaların, insanların hayatları, duyguları, kıyafetleri, birbirleriyle ilişkileri üzerinde dini otoriteleri var. Toplumsal cinsiyet meselelerinde çifte standart uygulanıyor, kadına eziyet yoluyla insanlar eziliyor, toplumlar arasında bölünmüşlükler yaratılıyor, aileler dağıtılıyor” sözlerine yer verdi.
Farklı toplumlarla ilgili yazıyor
Lübnanlı bir yazar olmasına karşın romanlarının sadece kendi ülkesindeki toplumlarla sınırlı olmadığını kaydeden Heba Qutaish, “Başka ülkelere, dinlere, çevrelere, kahramanlara yer veriyorum. Her birinin kendine has bir özelliği var. Örneğin Mısır’da kadın sünnetinin kadının kişiliğine, psikolojisine, duygularına yansımalarını ele aldım. Öte yandan Suriye’de IŞİD’in kadınlara karşı yaklaşımını yazdım. Kadınlar, özellikle de reşit olmayanlar hala sünnet ve recme maruz kalıyorlar. Savaşlar, açlık ve soykırımlar her zaman kontrol amaçlıdır. Bu nedenle romanda bu konuların bir kısmına, cinsel zulüm ve feminist zulme değinerek bu konuları ortaya çıkarmak ve psikolojik etkilerini araştırmak istedim. Toplumların tamamı soykırıma uğruyor derken, bu soykırım onu ve gelecek nesilleri nasıl etkileyecek, tüm dünyaya ne kadar lanet gelecek, diğer soykırımların kapısını nasıl açacak? Bu sorulara odaklanıyorum" şeklinde konuştu.
‘Gerçekliği aktarmaya çalışıyorum’
Yazmanın cesaretle ilgisine de değinen Heba Qutaish, şöyle konuştu: "Toplum için en önemli şey, özellikle kadınların cinsellik konusunu ele almamasıdır. Edebiyat ya gerçeği olduğu gibi aktarır ya da cesurca okura soru sorar. Kadın cinsellikten bahsettiği zaman birçok baskıya maruz kalabiliyor. Ancak cesaret, roman yazma sanatlarından biridir. Örneğin nefret yarattığım bahanesiyle çocuk tacizinin ayrıntısına girdiğimde saldırıya uğradım. Amaç bu konuda farkındalık yaratmaktı. Toplumlarımızda yaygın olan bu sorunu, tacizciyi olduğu gibi savunmak için değil, onunla mücadele etmek için en çirkin şekilde sunmak istedim. Çoğu zaman kadınların tacize uğraması ve saldırıya uğraması durumunda bunu çok net görüyoruz. Taciz, tecavüz ve rızaya dayalı cinsellik arasında bir ayrışma yapmamız gerekiyor. Bu yüzden yazdığım her kelimeyle ezilenlerin ve unutulanların gerçekliğini aktarmaya çalışıyorum.”
Yeni romanına çalışıyor
Yazar Emily Nasrallah'ın 'Eylül Kuşları' ve 'Zakkum Ağacı' romanları ile kitabı nedeniyle dava edilen Lübnanlı yazar Laila Baalbaki'den etkilendiğini dile getiren Heba Qutaish, aynı zamanda Lübnanlı yazar ve eleştirmen Alawiya Sobh’un ihtilaf ve tabularla karakterize edilen konuları ele alma konusundaki cesaretinden de büyük ölçüde etkilendiğini belirtti. Konuşmasının sonunda üçüncü romanını yazma sürecinde olduğunu söyleyen Heba Qutaish, "Bazı insanları yok eden, karanlık bir dünyaya iten melankoliye yaklaşmaya çalışıyorum” dedi.