ASMAA FATHI

Kahire-Mısır’ın başkenti Kahire’de 23 Ocak- 5 Şubat tarihleri arasında 56’ncısı düzenlenen Uluslararası Kahire Kitap Fuarı, Ortadoğu'nun en büyük fuarlarından biri olarak kabul ediliyor.

Bu yılki kitap fuarına, 80 ülkeden bin 345 yayınevi katıldı. Şili, Belçika, Kongo, Romanya, Bulgaristan, Avusturya ve Belize fuara ilk kez katılan ülkelerden oldu.

Fuara katılan yazarlar, kadınların edebiyattaki yerine dair ajansımıza konuştu.

Fuara, “Kraliyet Kanı” kitabının yanı sıra çok sayıda eser ile katıldığını belirten Maura Osama, kadınların edebiyat alanında yol katettiğini söyledi.

Kitapları hakkında bilgi veren Maura Osama, “Kraliyet Kanı kitabım, Firavunlar ve Mısır'ın kültürel mirasını anlatıyor. ‘Aşk ve Ceza Arasında’ isimli kitabım ise psikolojik çatışmaları anlatan bir kitap. ‘Gölgesinin Tutsağı’ gibi başka edebi eserlerim de fuarda yer aldı” dedi.

Üç romanı bulunan Libyalı Rima Maatouq da kitaplarının baş karakterlerinin kadınlar olduğunu söyledi. “19.00 öldürüldü” kitabının kadınlara yönelik suçları konu aldığını ifade eden Rima Maatouq, “Hiçbir şey zaman aşımına tabi değildir” isimli kitabının ise, genç bir kadının maruz kaldığı ihlalleri konu aldığını söyledi.

‘Toplum kadınlara yönelik suçlarda faili haklı görüyor’

Kadın yazarların edebiyattaki başarısına dikkat çeken Rima Maatouq, “Kadın yazarlar, polisiye romanlarını kurgulama konusunda daha yetenekliler. Kadın yazarlar, polisiye romanlarında konuları daha detaylı, açık sözlülükle anlatıyor ve olayın örgüsüne bağlı kalıyorlar. Kitaplarımda kadınların maruz kaldığı ihlalleri anlatıyorum, çünkü toplum genellikle kadınlara yönelik suçlarda faili haklı çıkarıyor” şeklinde konuştu.

Edebiyat ile toplumsal cinsiyet eşitsizliğine dikkat çekiyor

Toplumsal cinsiyet eşitsizliği ve erk zihniyet nedeniyle kadınlara yönelik ihlallerde faillerin suçlanmadığına dikkat çeken Rima Maatouq, “Mağdur edilen kadınlar genellikle suçlanan kişi oluyor. Ben de kitaplarımda bunun altını çiziyorum. Kadınlar toplumda birçok ihlale maruz kalıyorlar, gelenek ve göreneklerle yaşamları daraltılıyor, her türlü baskıya uğruyorlar. Bu nedenle üzerinde durulması gereken önemli konulardan biri de eşitliği sağlamak için çalışmaktır. Çünkü kadınlar yaşadıkları ihlallerin psikolojik etkisini uzun yıllar yaşıyor” şeklinde konuştu.

‘Kadınların yaşadıkları parçalanmış bir toplum tehlikesini doğuruyor’

Fuarda, Manal Salem’in aile ve evlilik sorunlarına odaklandığı “Pişmanlık Köprüsü” ve her yaştan insanın okuyabileceği “Küçük Kalpler” kitapları da yer aldı. Yazarların toplumsal krizlerin ve bunların içinde kadınların çektiği acıları ön plana çıkarması gerektiğini kaydeden Manal Salem, “Evlilik, eğitim ve diğer tüm kararlarda kadınlara ve kız çocuklarına yaşamları hakkında seçme hakkı verilmiyor. Genellikle aile müdahalesi yaşanıyor. Bir ailede anne dışlanıyorsa, hakları elinden alınıyorsa, şiddete maruz kalıyorsa bu durum genellikle çocukların hayatını da olumsuz etkiliyor. Son derece karmaşık psikolojik krizlere yol açıyor. Bu durum gelecekte parçalanmış bir toplumla karşı karşıya kalacağımızın sinyalini veriyor” diye belirtti.

‘Kadın yazarlar toplumsal sorunlara ışık tutuyor’

Yazarların kadınların toplumdaki acılarını duyurmada önemli bir role sahip olduğunu sözlerine ekleyen Manal Salem, “Kadın yazarların toplumsal sorunlara ışık tutmada önemli bir rolü var. Bu yılki fuarda önceki yıllardan farklı olarak güçlü bir kadın varlığının bulunduğunu söyleyebilirim. Kadınların gelecekte daha fazla varlık ve etki yaratması için titiz bir çalışma yürütmesi gerekiyor” dedi.