‘Hîlala Zêrîn dengbejlerin mirasını geliştiriyor’
Hîlala Zêrîn Hareketi Üyesi Diyana Murad, çalışmalarıyla Meryem Xan, Eyşe Şan ve Şakiro’nun mirasına sahip çıktıklarını belirtirken kültürel soykırıma karşı Kürt kültür ve sanat çalışmalarını geliştirerek direndiklerini söyledi.
VIYAN AMED
Qamişlo –Stratejik bir konuma sahip olan Kürdistan toprakları binyıllardır savaşlar, direnişler ve eşsiz mücadele örneklerine sahne olurken bölgenin kadim halklarından Kürt halkının tüm yaşanmışlıkları dengbêjlerin klamlarına ve hikayelerine konu oldu. Her ulusun tarihi, geçmişte söylenmiş şarkılar, sesler ve hikayelerle nesilden nesile aktarılarak günümüze kadar gelmiş ve insanların duygularının dili olmuştur. Kürt kültürünün temel alt yapısını oluşturan ve binlerce yıllık Kürt edebiyatının günümüze kadar ulaşmasını sağlayan dengbêjler de, seslendirdikleri klamlarla, Kürt kültür ve tarihini günümüze kadar canlı tutabildi. Kuzey ve Doğu Suriye’de bulunan Hîlala Zêrîn Üyesi Diyana Murad ile stranlar ve sanat üzerine konuştuk.
‘Stranlar toplumu etkiliyor’
Ezgilere olan aşkını ve ilgisini dile getiren Diyana Murad, “Efrînliyim. Rojava Devrimi ile birlikte Hîlala Zêrîn çalışmaları içerisinde yer alıyorum. Birçok sanat grubu içerisinde yer aldım. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü, 21 Mart Newroz münasebetiyle şarkılar söyledim. Anne ve babam da kültür ve sanat çalışmaları içinde yer alıyor. Bu benim sanata olan ilgimi ve aşkımı artırdı. Ailem sanat anlamında kendimi geliştirmeme katkı sağladı. Duygularımı daha çok stranlar yoluyla dile getiriyorum. Stranlarla önemli mesajlar veriliyor. Bu yüzden stranlar önemli ve toplumu etkiliyor” dedi.
Rojava Devrimi ve kültür çalışmaları
Rojava Devrimi’nin kültür ve sanat çalışmaları üzerindeki etkisine değinen Diyana Murad, “Yıllardır Türk devleti, Suriye rejimi ve İran, Kürt kültürünü soykırımdan geçirmek için farklı politikalarla bizlere saldırıyor. Her ne kadar toplumumuz kendisini soykırımdan korumuş olsa da ne yazık ki Türk, Arap ve Fars kültürünün etkisinde kaldı. Rojava Devrimi ile birlikte kültür ve sanat çalışmalarında büyük bir gelişim yaşandı. Devrim öncesi çalışmalar vardı ama gizli bir şekilde yapılıyordu. Bu durum çalışmaları etkiliyordu. Ayrıca devrim öncesi eğitim imkanları çok azdı. Rojava Devrimi sayesinde eğitimlerin önü açıldı ve engeller ortadan kalktı” ifadelerini kullandı.
‘Egemenler arabeskle toplumu öldürmek istiyor’
Şarkıların insanların duygularına hitap ettiğini dile getiren Diyana Murad, “Stranlar insanlara ruh veriyor, rehberlik bile yapabilir. Ne yazık ki düşmanda bazen bunu kendi çıkarlarına göre kullanıyor. Egemen güçler, toplumu etkilemek için şarkıları topluma karşı kullanmışlar. Özellikle arabesk şarkıları gençler arasında yaygınlaştırılıyor. Arabesk şarkılar insanların ruhunu ve duygularını öldürüyor. İnsanların enerjisini yok ediyor. Düşman, toplumu özünden uzaklaştırıp moralsiz bırakmak istiyor” diye konuştu.
‘Miraslarını geliştireceğiz’
Kültür ve sanatlarıyla düşmana karşı mücadele ettiklerini belirten Diyana Murad son olarak şunları söyledi: “Rojava Devrimi ile birlikte toplum içinde bir bilinç oluştu. Çalışmalarımızla Eyşe Şan, Meryem Xan ve Şakiro’nun mirasını geliştireceğiz. Dengbêjlik ve stranlarla tarihimiz canlı kalmış. Kürt kadınları olarak düşmanımızı tanımamız gerekiyor. Aynı zamanda kültür ve sanatımızla düşman anlayışını yerle bir edeceğiz ve kökten yok edeceğiz.”