Halılardan kalem ucuna: Kadınların saklı sembolleri yeniden canlanıyor

Kalem oyma sanatını kayda geçiren ilk kişi olan Sine kentinden Saba Moin Afşar, Kürt halı sembolleri ve çağdaş sanat ile geçmişin kadın mirası arasındaki bağı kuruyor.

SANİA MORADİ

Sine- İran’ın Sine kentinden 28 yaşındaki sanatçı Saba Moin Afşar, kalem oyma sanatını kayda geçiren ilk kişi. Saba Moin Afşar, dikkat çeken çalışmalarıyla kadınların ilgisini de toplamış durumda.

Mimarlık eğitimini tamamlayan Saba Moin Afşar, "Ana dalım mimarlık olduğu için kalemleri bir kesiciyle oyuyorduk. Aklıma gelen fikirle kalem uçlarına küpler, piramitler ve küreler gibi geometrik şekiller vermeye başladım. Yarattığım her formla farklı yenilikler yarattım. Sonrasında kalem uçlarına iki boyutlu veya içi boş şekiller verdim. Sanatsal çalışmalarımı 2015 yılında mimarlık eğitimim sırasında başladım. Beş yıldır profesyonel olarak çalışmalarımı sürdürüyorum. Neyse ki bu sanat formunu ulusal olarak tescil ettirdim. Sanatçılar Kredi Fonu üyesiyim ve iki eserim Sanat ve Sanatçılar kitabında yayınlandı" dedi.

Sembollere odaklanıyor

Tahran'da çeşitli sergilere katıldığını aktaran Saba Moin Afşar, “İlk deneyimim Tahran'daki Pasdaran'daki Panj Panj sergisiydi. Bana pozitif enerji veren ve yolumu daha ciddi ve daha ilkeli bir şekilde takip etmem için itici bir güç olan bir yerdi. Şimdi ilk kez sergim Sannay'da düzenlendi. Kürt halılarına ve bu halıların dokusunda saklı sembollere odaklanan bir sergi. Eserlerimde kullandığım semboller arasında beslenme, bereket ve kadınların hayattaki konumu gibi kavramlarla bağlantılı işaretler yer alıyor. Geçmiş dönemlerdeki kadın halı dokumacılarının ve diğer kadın sanatçılarının saygı görmesi ve fark edilmesi benim için şaşırtıcıydı” ifadelerinde bulundu.

‘Her sembolün anlamı var’

Kürt halılarının en önemli sembollerinden birine dikkat çeken Saba Moin Afşar, “Bu sembollerden biri ana tanrıça sembolüdür. Bu sembolü halının üzerinde gören herkes, halıyı dokuyan kadının çocuğunun sağlığıyla ilgilendiğini ve bu endişeyi halıya dokuduğunu hemen anlardı. Kelepçe sembolü ise kadınların saçlarının uçlarına örmek için kullandıkları bir toka. Bu toka sadece basit bir süs değil, içinde gizli bir mesaj var. Toka sevginin, umudun veya memnuniyetin bir işaretidir. Bazı halılarda ejderha ve kuş sembolleri de vardır. Üç bacaklı, belirgin bir gagası ve üçgen bir gövdesi olan bu efsanevi yaratıklar, halının dört köşesine simetrik olarak yerleştirilmiştir. Dokumacılar, bu desenlerin nazara veya zararlı yaratıklara karşı bir kalkan olduğuna inanırlardı. Aileler için sessiz koruyuculardır. Kuş sembolü ise bir dua habercisidir. Sevdiklerinin savaş alanından dönmesi için bir dilekti. Bazıları bu sembolü ayrıca bir özgürlük ve kurtuluş işareti olarak görüyordu. Halı tezgahının sessizliğinde dokunan kuş sembolleri baskıdan kurtulmak için bir dilektir” şeklinde konuştu.