Cibutili tiyatrocu Saada: Sanatın değiştirici gücüne inanıyorum

Cibutili tiyatrocu Saada İsmail Ali, toplumsal değişim ve farkındalık için sanatın güçlü bir yol olduğunu savunarak, toplumsal tabulara meydan okuyor.

ZEYNEP HADACÎ

Cibuti- Sanatın evrensel, iyileştirici dili; toplumlar tarafından hafıza oluşturmak ve toplumsal inşayı sağlamak için tarih boyunca kullanılmıştır. Birçok engele rağmen kadınlarda sanatın her alanında öncülük rolü oynamışlardır. Bunlardan biri de toplumsal baskılara karşı direniş göstererek tiyatro ve resme çeşitli sanat dallarında kendini ortaya koyan Saada İsmail Ali, sanatın sadece bir hobi değil, toplumu değiştirebilecek ve kadınlara uygulanan geleneksel kısıtlamaları kırabilecek bir güç olduğunu düşünüyor.

‘Kendimi bir kadın öncü olarak görüyorum’

Tiyatro sanatçısı 23 yaşındaki Saada İsmail Ali, oyunculuğa olan yeteneğini küçük yaşalar da keşfeder. İlerleyen yıllarda Sanat Enstitüsü'nde eğitim alır. Oyunculuk kariyeri boyunca, toplumsal baskı ve engellerle karşılaşan Saada İsmail Ali, “Kalıplaşmış fikirleri değiştirmeye kararlıyım” diyerek, geri adım atmadığını şu sözlerle anlatıyor:

“Bu alanda kadın olmak büyük bir zorluktu. Kadınlar kötü olarak görülüp, evde kalması gerekiyor diye düşünülüyor. Ama ben bu fikri değiştirmeye ve sanatın insanlar, toplum ve sorunlar için güçlü bir ses olabileceğini kanıtlamaya karar verdim. Sanat bana daha çok özgüven verdi. İnsanlarla iletişim kazandırdı. Sanat birçok önemli mesajı iletmemde ve başkalarına umut vermemde yardımcı oldu. Kendimi bir kadın öncü olarak görüyorum. Sanat alanına girip sahneye çıktıktan sonra başkalarına rol model olduğumu, topluma karşı sorumluluğumun arttığını hissediyorum. Sanat, gerçeklik üzerine düşünmenin ve onu değiştirmenin bir aracıdır."

‘Her zaman duygularımı resmetme eğilimindeyim’

Tiyatronun yanında resimde çizen Saada İsmail Ali, soyut resim çalışması yaptığını ama profesyonel olmadığını söyleyerek, “Her zaman duygularımı resmetme eğilimindeyim. Çizimlerimle de amaçladığım insanlara soru sormak ve kendileri hakkında düşünmeye itmektir. Resim estetik duygusunu geliştiriyor. Tiyatro konusunda ise hem okulda hem de mezun olduktan sonra birçok oyunda yer aldım. Oyunculuğumu geliştirmeye çalışıyorum. ‘Ebu Mecid’ ve ‘El-Hansa’ adlı oyunlarda başrol oynadım. ‘El-Hansa'nın Dönüşü’ adlı oyunda günümüz şairi rolünü canlandırdım” diye belitti.

‘Sanatla mesaj vermeyi seviyorum’

Ulusal Tiyatro Topluluğu'nun Filistin halkıyla dayanışma amacıyla hazırladığı ve kitap fuarında sergilenen bir oyuna da katıldığını kaydeden Saada İsmail Ali, “Oyunda mağdurun annesi rolünü oynadım. Sanatla mesaj vermeyi, sorunlara ve çözümlerine dikkat çekmeyi seviyorum” diye vurguladı.

Saada İsmail Ali'nin hikayesi, Cibuti'deki genç erkekler ve kadınlar için ilham verici bir örnek; sanatın nasıl bir değişim aracı olabileceğini ve toplumsal engelleri yıkabileceğini gösteriyor; kararlılığı ve cesaretiyle hayallerin nasıl gerçekleştirileceğine dair bir rol model sağlıyor.