Cezaevinde zarflara yazdığı şiirleri kitaplaştırdı: DIL-BIRİN
Gazeteci Dılbirin Turgut, cezaevinde kaldığı süre zarfında yazdığı şiirlerle “DIL-BIRİN” adlı bir şiir kitabı yazdı. Yazdığı kitabı geçtiğimiz günlerde yayınlayan Dılbirin Turgut, şiirlerinde 5 ay kaldığı grev sürecini ve cezaevlerinde yaşadığı anılarına yer verdi.
MEDİNE MAMEDOĞLU
Elih - “Örgüt üyeliği” iddiasıyla 10 yıl hapis cezası alan gazeteci Dılbirin Turgut, geçtiğimiz sene tutuklu bulunduğu Tarsus Kadın Kapalı Cezaevi’nden tahliye oldu. 2017 yılında tutuklandıktan sonra 5 yıl cezaevinde kalan Dılbirin Turgut, bu süre içerisinde birçok hak ihlali ve baskılara şahit oldu. 2019’da cezaevlerinde başlatılan açlık grevlerinde de yer alan ve 5 ay grevde kalan Dılbirin Turgut, cezaevinde yaşadıklarından esinlenerek yazdığı şiirlerini kitaplaştırdı. Grev sürecinde tutukluların yaşadıklarının yanı sıra doğaya ve aileye olan özlemlerinde konu alındığı kitap geçtiğimiz günlerde çıktı.
Şiirlerini zarflara yazdı
“DIL-BIRİN” ismiyle çıkarılan şiir kitabının 77 sayfadan oluştuğunu kaydeden Dılbirin Turgut, şiirlerini dışarıdan gelen zarfların üzerine yazarak biriktirdiğine dikkat çekti. Tutuklu bulunduğu Tarsus Cezaevi’nde yaşanan baskılardan dolayı şiirlerini bir defter ya da kâğıtlara yazamadığını söyleyen Dılbirin Turgut, konuşmasının devamında şunlara yer verdi: “Orada imkânlar dışarıdakine oranla daha kısıtlıydı. Kitaplara ya da şiirlere el konulabiliyordu. Orada hatıra defterlerimize cümlelerimize kadar her şey seçildiği için şiirlerini zarflarla korumaya çalıştım. Hem tasarruf edip hem de koğuşlar basılıp şiirler benden alınmasın diye hepsini şiirlerimi bu şekilde yazıp bir kenara koyuyordum.”
“Kitabın cezaevine gidecek olması beni çok mutlu ediyor”
Grev sürecinde yaşananların çok ağır olduğunu kaydeden Dılbirin Turgut, “ Yaşadığım duygu ve anılarımı o zarfların üzerinde bırakmamaya karar verdim. Bu şekilde de kitabımı çıkardım. Çoğunlukta açlık grevi konusu üzerine şiirler yazdım ama aileye ve doğaya dair özlem de var şiirlerimde… O duygularımı kâğıda döküp cezaevindeki arkadaşların da görecek olması beni çok mutlu ve huzurlu hissettiriyor” şeklinde konuştu.
“Cezaevlerinde yaşananlar kelimelere sığmıyor”
Kadınların istedikleri her şeyi başarabileceklerini söyleyen Dılbirin Turgut, yazdığı şiirlerde yaşadıkları çok şeyin eksik kaldığına da dikkat çekti. Cezaevlerinde yaşananların bir şiir ya da kitaba sığmadığına yer veren Dılbirin Turgut, “Cezaevindeki arkadaşlara bunu gönderip orada yaşananlar orada kalmadı demek istiyorum. O süreçte yaşananları insanlar kelimelere sığdıramıyor. Orada tutuklu olsak dahi oranın verimli olduğu ve ceza kavramı anlamsız kalıyor. Eminim ki cezaevlerindeki arkadaşların çoğu içeride kitap yazıyor ya da bir şekilde zamanını verimli geçiriyor” şeklinde konuştu.
“Tutuklular her şeye rağmen moralli”
Son olarak cezaevlerinde son süreçte artan hak ihlallerine de değinen Dılbirin Turgut, tutukluların yaşanan baskılara rağmen moralli ve umutlu olduklarını vurguladı. DIlbirin Turgut, konuşmasının devamında şunlara yer verdi: “Son süreçte cezaevlerinde insanın içini burkan hak ihlalleri yaşanıyor. Bir yıldır cezaevinden çıktım ve dışarısı moralsizlik kokuyor. Cezaevlerinde bu moralsizlik yok. Tutuklular ihlallere karşı umutlarını ve morallerini yitirmiyorlar.”
Okuyucular Dılbirin Turgut’un yazdığı şiir kitabına Sitav ve Pirtuka Kurdi adlı yayın evlerinden ulaşabilir.
Cezaevinde yazılan ve kitapta yer alan şiirlerden biri şu şekilde:
BİLİR MİSİNİZ?
Ah bir bilseniz sizlere kaç baharda
Çiçeklerin arasında aradığımı
Ah bir bilseniz kaç kez
Kışın yağan kar siperlerinde bedenimin donduğunu
Ah bir bilseniz kaç kez
Tanımadığım şehirlerde çocukluğumu ararken kaybolduğu
Bazen de bir ilanda bazen de…
Ah bir bilseniz dilimizin yasak olduğu bu coğrafyada
Kaç gencin çocukluğunu ararken faili meçhul cinayete gittiğini
Ve daha doğmadan isimsiz kaldığını
Ah bir bilseniz kaç kadının saçlarıyla ölüme asıldığını
Ah bir bilseniz kaç mevsim sizinle çiçek açtığını
Ah bir bilseniz gidişlerimizden sonra kaç baharın insanlığa küstüğünü
Ah bir bilseniz bu şehirde kaç cansız bedenlerin gidişlerini
Ah bir bilseniz bu topraklarda kaç ağıt yakıldığını
Şu topraklarda annelerin çığlıklarını…
Ah bir bilseniz kaç gencin güneşe sevdalı olduğunu