Boğukta olsa Filistinli kadınların yükselen sesi: Selfie

Gazze’de bir kampta yaşam savaşı veren Rima Mahmud, “Selfie” filmi ile tüm dünyaya Filistinli kadınların zorlu koşullara karşı mücadelesini ve yaşadıklarını göstermeye çalışıyor.

NAGHAM KARAJEH

Gazze- İsrail, 7 Ekim 2023 tarihinden bu yana Gazze Şeridi’ne yönelik saldırılarını aralıksız bir şekilde sürdürüyor. Gazze Şeridi’nin tamamının bombalandığı saldırılarda kadınlar ve çocuklar katledildi. Alt yapının kullanılamaz hale geldiği, en temel yaşam ihtiyaçlarına ulaşılamadığı, temiz su ve yiyecek bulmanın neredeyse imkansız olduğu Gazze Şeridi’nde Filistinliler sürekli yer değiştirmek zorunda bırakılıyor. Kamplara sığınanlar ise her an bombalanma korkusuyla adeta kabus denilen koşullarda hayata tutunmaya çalışıyor. Kamplarda toplu yaşamın en büyük sıkıntılarını ise bu koşullarda kadınlar yaşıyor.

Denize atılan şişe içindeki mesaj

Filistinli kadınlar, mahremiyetin yoksunluğu ve en temel malzemelerin eksikliği ile yaşamlarını sürdürüyor. Saldırıların ortasında binlerce acıya tanıklık edilirken ‘Selfie’ filmi de bu acı deneyimi gösterme ve Filistinli kadınların sesini dünyaya duyurma çabası olarak öne çıkıyor. Binlerce Filistinlinin hayatını mahveden zorlukların ortasında, Filistinli yönetmen Rima Mahmud, film fikrinin nasıl ortaya çıktığını ajansımıza anlattı. Filmi denize atılan bir şişenin içinde ‘bilinmeyen bir arkadaşa’ mesaj olarak tanımlayan Rima Mahmud, mesajın ‘acının kelimeleri’ ile yazıldığını, bilinmeyen bir zaman ve yerde bulunacağına inandığını ifade ediyor.

‘En zor koşullara uyum sağlamaya çalışan kadınlar var’

Rima Mahmud da günlük yaşamını mülteci kamplarında sürdüren, mahremiyetinin gasp edildiği ve kendisine göçebe bir hayatın dayatıldığı yerinden edilmiş Filistinli kadınlardan biri. Rima Mahmud, filmine konu olan mektupta mahremiyet eksikliğinin trajedisini anlattığını söyleyerek, “Yerinden edilmenin devam etmesiyle birlikte kriz daha da büyüdü. Yaşananlar en kötünün bile önüne geçti. Hijyen malzemeleri ve kıyafetler tamamen yok olurken, malzeme fiyatlarında ciddi bir artış yaşandı. Yaşananlar boğucu bir psikolojik durum yaratıyor. Savaşın ortasında kendilerini aynı anda hem anne hem de baba rolünde bulan, en zor koşullara uyum sağlamaya çalışan kadınlar var” dedi.

Denizi bir araç olarak kullandı

Mesajını vermek için denizi bir araç olarak kullandığını dile getiren Rima Mahmud, yalnızca özgürlüğün değil aynı zamanda internetin ve iletişimin sürekli kesintiye uğradığı bir ortamda sesini iletmenin tek yolu olduğu için film çekmeyi düşündüğünü ifade ediyor. Filmiyle, Filistinli kadınların acılarını, küresel bir izleyici kitlesine ulaştırmayı hedeflediğini anlatan Rima Mahmud, “Selfie” filminin yapımının perde arkasında da sayısız zorluklar olduğunu dile getiriyor. Bu zorlukların sadece savaştan kaynaklı olmadığını aynı zamanda yetersiz teknikle bu işi başarmaya çalıştığını ve sınırlı kaynakları olduğunu söylüyor. 

Her kadının hikayesi

Çatışma ortamında sanatsal çalışmanın hayatta kalmaya çalışmakla aynı olduğunu ve güvenliğin tamamen ortadan kalktığını, projeye katılanların da hayatının riske girdiğini belirten Rima Mahmud, kadınların sesinin dünyaya aktarılacağı fikrinin kendisine güç verdiğini anlatıyor. “Selfie’nin” bir kısa film, belge olduğuna dikkat çeken Rima Mahmud, filmin yaşananların küçük bir yansıması olduğunu vurguluyor. Rima Mahmud, filmiyle Filistinli kadınların kuşatma ve acının ortasında her gün yaşadıklarını dünyaya göstermeyi hedefliyor ve “Selfie filmi, insanlık dışı koşullarda, yerinden edilmekle izolasyon arasında yaşamaya zorlanan her kadının hikayesidir. Kendini ifade etme fırsatını tam olarak bulamayanların, boğuk bir sesin şişede tezahürüdür” diyor.