Qamişlo – Yapımcılığını Nujiyan Prodüksiyon'un, yönetmenliğini ise Dersîm Zêrevan'ın üstlendiği “Şengal'den Mektuplar” (Nameyên ji Şengalê) filmi Kuzey ve Doğu Suriye’nin Qamişlo kentindeki Amûdê Sineması’nda izleyicisiyle buluştu. Bir belge niteliği taşıyan filmde, Şengalli Êzidî kadınların acılarını, ümitlerini, yaşadıkları zorlukları ve mücadeleleri anlatılıyor. “Şengal’den Mektuplar” 6 bölümden oluşurken, her 6 bölümde de bir mektup yer alıyor.

‘Halkımızın her zaman yanında olacağız’

Filmde emeği geçen herkese teşekkür eden yönetmen Dersim Zêrevan, "Bugün Kürdistan dağlarında özgürlük gerillalarına kimyasallarla saldırılıyor, bunu şiddetle kınıyorum. Kürdistan'ın her yerinde emek veren ve savaşan gerillalar, halkın özgürlüğü için savaştı. Gerillalar, tüm sanatsal çalışmalarımıza nüfuz eden ilham kaynağımızdır. Şehitleri selamlıyor ve bu filmi Şengal’i kurtarmaya gelen kahramanlara adıyorum. 13 Kasım Şengal'in kurtuluşunun yıl dönümü, aynı zamanda Amûdê Sineması bu filmi sunduğumuz yer. Tarihimiz ne kadar acılı olursa olsun bu tür eserler tarihimizi ortaya koyar ve aydınlatır. Halkımızın her zaman yanında olacağız ve yaşadıklarını tüm dünyaya taşıyacağız” dedi.

Amûdê Sineması’nda ne oldu?

Kürt halkının kolektif hafızasında büyük yaralar açan, insanlık tarihinin kirli ve karanlık çocuk katliamlarından biri 13 Kasım 1960’ta Rojava’nın Amûdê kentinde yaşandı. Hayatlarında ilk defa sinemaya giden Rojavalı 500’e yakın Kürt çocuğun Amûdê’nin Şehrazad Sineması’nda Mısır yapımı Cezayir bağımsızlık savaşını konu alan Cerimet Nifis El-Leyl “Gece Yarısı Suçlaması” isimli filmi izlediği sırada filmin gösterildiği perde tutuşur ve büyük bir yangın çıkar. 200 kişilik kapasiteye sahip olan sinema salonuna 500 çocuk götürülmüştü. Tanıkların anlattıklarına göre 180 ile 283 arasında çocuk yanarak can verdi. Pek çok kişiye göre Suriye devleti bu olayı gerçekleştirmiş ve kimileri yangının elektrikten çıktığını ama o karanlık günde ne olacağını ve bu trajediye kimlerin sebep olduğunu bilmediğini söylüyor. Kuzey ve Doğu Suriye’nin Amûdê kentindeki sinema yangını, Batı Kürdistan halkına yönelik zulmün ve adaletsizliğin sembolü olarak halen canlılığını koruyor.