Çöl yaşamına duyduğu özlemi rengarenk desenlere işledi
Çöl yaşamına duyduğu özlemi şehir hayatına taşıyan Khadra al-Sawarka, kendisi gibi güçlü kadınlar yetiştirerek, kıl çadırlardan rengarenk motiflere kadar birçok ürün yaptı. Şimdi ise çocuklarının desteği ile “yaşamın öpücüğü” adlı bir sergi açtı.
RAFIF ESLEEM
Gazze – Gazze Şeridi’nin kuzeyindeki Beyt Lahya’nın bir mahallesinde yaşayan 80’li yaşlardaki Khadra al-Sawarka, çöl yaşamına duyduğu özlemi gidermek için keçi kıllarından çadırlar, kilimler ve rengarenk motiflerin yer aldığı birçok ürün yaptı. Khadra al-Sawarka, şimdi torunlarının ve çocuklarının desteği ile Bedevi hayatında yaşamını öpücüğü anlamına gelen bir sergi açtı. Sözlerine çöl yaşamını anlatarak başlayan
Khadra al-Sawarka, “Çöl yaşamını çok özlüyorum. Sessiz, sakin bir yaşamımız vardı. Telefon yoktu, beton binalar yoktu, şehrin koşuşturmasından uzaktık. Orada huzurlu bir yaşamımız vardı ve her an doğa ile iç içeydik” diyor.
“Sabah erken saatlerde uyanırdık”
Çölde kadınlar olarak hayvanlarla ilgilendiklerini belirten Khadra al-Sawarka, çöl yaşamını anlatmaya şu sözlerle devam ediyor: “Sabah erken saatlerde uyanırdık ve ilk işimiz un yoğurmak olurdu. Sonrasında sac üzerinde ekmeklerimizi pişirirdik. Genç kızlar meralar ve yeşil arazilerde koyunları otlatırdı. Genç kızlar güneş doğar doğmaz hayvanları çıkarırdı ve öğleden sonra otlatma sona ererdi. Yanlarında ise yiyeceklerini koydukları keseler olurdu ve yorulup mola verdiklerinde bu keselerden çıkardıkları yiyecekleri yerlerdi.”
“İhtiyaçlarımızı takas yoluyla karşılardık”
Çölde komünal bir yaşamın olduğunu kaydeden Khadra al-Sawarka, “Bir yemeği paylaşırdık ve ihtiyaçlarımızı karşılamak için takas yapardık. Paranın bir önemi yoktu orada. Bunun yanı sıra el yapımı yün ipliği ile uğraşırdık. Hayvanları otlatmaya bıraktığımızda kendi aramızda yarışırdık, kim elindeki örgüyü daha önce bitirecek diye… Yeşil ve sulak alanları tercih ederdik ve zaman zaman yerimizi değiştirirdik” diye belirtiyor.
“Develeri otlatmak daha kolay”
Develerin bakımını da yaptıklarını sözlerine ekleyen Khadra al-Sawarka, develeri otlatmanın koyunlardan çok daha kolay olduğunu söylüyor. Khadra al-Sawarka, “Çünkü deve sahibinin komutlarını iyi anlıyor. O yüzden insanlar develerle yolculuğa çıkmayı tercih ediyor. Bizler otlatmadan döndükten sonra sac ekmeği hazırlardık ve ardından yünden yapılmış çadırlarımızda dinlenmeye geçerdik” ifadelerinde bulunuyor.
“Koyunlarımı da şehre getirdim”
Çöl yaşamın zorluklarına rağmen kendilerini daha güvende hissettiklerini ifade eden Khadra al-Sawarka, “Peynirimizi, yoğurduğumuzu kendimizi yapardık. Sütü koyunlarımızdan elde ederdik ve yünlerinden örgüler örerdik. Bende oradaki yaşamı motiflerle Gazze’ye taşıdım. 11 oğlum ve bir kızım var. Şehre geldikten sonra koyunlarımı da getirdim ancak sonrasında sağlık sorunlarım oluşunca satmak zorunda kaldık” diyor.
Güçlü kadınlar yarattı
Kızı ve torunlarına da yünlerden yapılan motifleri öğreten Khadra al-Sawarka, kendisiyle birlikte bağımsız ve güçlü kadınlar da yarattı. Birbirinde renkli motifler görenleri şaşkına çevirirken, “Kadınlara da bu işi öğrettim ve şimdi ekonomik olarak para kazanıyorlar. Erkek çocuklarım da kıl çadırını yapıyor. Şehir yaşamında gelirimizi bu şekilde elde ediyoruz” diyerek sözlerini noktalıyor.