MEDİNE MAMEDOĞLU

Amed - Jinnews’in Ocak ayı verilerine göre 2022’nin ilk ayında 31 kadın, 4 çocuk katledildi. 30 kadın, 11 çocuk ise şüpheli şekilde yaşamını yitirdi. Kadın cinayetleri ve şiddetinin her geçen gün arttığı ülkede kadına yönelik suçların da cezasız bırakılması dikkatlerden kaçmıyor. İstanbul Sözleşmesi’nin fes edilmesinin ardından şiddet olaylarının daha çok arttığı gözlemlenen Türkiye’de P.M. adlı kadın da evli olduğu Abdullah Memiş tarafından sistematik şiddete uğradı. Boşanmak istediği failin sistematik şiddeti ve ölüm tehditlerine maruz bırakılan kadın için avukatların yaptığı koruma ve uzaklaştırma başvuruları kâğıt üzerinde kalırken fail Abdullah Memiş uzaklaştırma kararını defalarca ihlal edip P.M.’yi darp etmesine rağmen tedbir amaçlı hapis cezası almadı.

Mahkeme kararını ihlal etti

Evli olduğu süre boyunca Abdullah Memiş tarafından sistematik şiddete uğrayan P.M. geçtiğimiz sene kadın avukatlara ulaşarak destek talep etti. Gördüğü şiddet nedeniyle boşanmak isteyen P.M. için avukatlar başvurudan bu yana üç kez koruma kararı aldı. Alınan koruma ve uzaklaştırma kararlarına rağmen fail Abdullah Memiş mahkemenin aldığı kararları ihlal ederek dört kez P.M.’nin evini basarak onu darp etti. Bu ihlallerden birinde ağır yaralanan P.M. koruma kararlarına rağmen birçok kez ölüm tehditleri ile karşı karşıya kaldı. İhlallere rağmen tedbir amaçlı hapis cezası talep eden avukatların talepleri reddedildi. Fail Abdullah Memiş kararların ihlaline rağmen sadece gözaltına alınıp bırakıldı. P.M. için istenen yakın koruma talebi hem Silvan Kaymakamlığı hem de Diyarbakır Valiliği’nce, ‘tehlikeyle karşılaşırsan bizi çağır” ifadeleriyle karşılanmadı.

“Hapis talepleri havada kaldı” 

Süreç boyunca yaşanan cezasızlık politikasına dikkat çeken dosyanın avukatı P.M. için yedi farklı talepte bulunmalarına rağmen tedbir talepleri dışında ki taleplerinin kabul edilmediğine dikkat çekti.  Mağduru darba varan tedbir ihlallerinde zorlama hapis uygulaması taleplerinin havada kaldığına yer veren avukat taleplerinin bu süreç içerisinde işlemez hale getirildiğine değindi. Müvekkillerinin güvenliği için son olarak “Elektronik kelepçe” talebinde bulunduklarını ifade eden avukat dosyaya dair şu değerlendirmeleri paylaştı:

“Şiddet, tehdit ve hakaretlere maruz kalan P.M. bu süreçte sadece alınan tedbir kararı ile korundu. Ancak bu tamamen dosya içerisinde alınan kâğıt üzerindeki kararlar ile sınırlı kaldı. Etkin bir koruma sağlanamadı. Zira alınan tedbirler ihlal edildi ancak sanık en basitinden zorlama hapsine bile tabi tutulamadı. Buna gerekçe olarak da tedbir kararının sanıklara tebliğ edilme zorunluluğu gösterildi. Oysa şiddet mağdurlarının korunması sürecinin etkin olması için kolluk eliyle tebliğin de mümkün olması gerekmektedir. Aynı zamanda sanık hakkında adli para cezasına hükmedilerek HAGB’ye yani hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına çevrilerek sanık bir nevi cezasız bırakılmıştır.”

“Faille caydırıcı cezalar verilmedi”

Avukat aynı zamanda şunları söyledi:  

“Basit yargılama usulü ile dosya üzerinden verilen HAGB kararlarına itiraz edilerek duruşma açılarak genel yargılama yoluna gidilmişse de yine aynı şekilde suç işlediği sabit olan sanık için caydırıcı nitelik taşımayan HAGB kararları aynı şekilde verilmiştir. P.M. şiddet mağduru olduğu halde yaralarının basit tıbbi müdahale ile giderilebilir olması sebep gösterilerek ve her bir şiddet olayı tek başına dosyada değerlendirilerek kararlar verilmiş, açılan davalardaki taleplerimiz hiçbiri kabul edilmemiştir. Israrla sanık için daha caydırıcı olan hapis cezası verilmesi taleplerimiz her defasında ret ile sonuçlanmıştır.”