Tunus’ta artan şiddet tehlikeli boyuta ulaştı

Tunus’ta artan şiddet oranının tehlikeli bir boyuta vardığını belirten sosyolog ve kadın hakları aktivistleri, şiddeti önlemek için acil önlem alınmasını ve bilinçlendirme kampanyalarının başlatılması gerektiğini ifade etti.

ZUHÛR EL-MEŞRİQÎ

Tunus – Tunus’ta artan şiddet tehlikeli bir boyuta varmış durumda. Sosyolog ve kadın hakları aktivistleri, artan bu şiddete ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Araştırmacı- Sosyolog Rehma Bin Sileman, Temsilciler Meclisi tarafından onaylanan kadına yönelik şiddetle ilgili yasaya rağmen, kadına yönelik şiddetin kamusal ve özel alanda sürdüğünü belirtti. Rehma Bin Sileman, önleyici yasaların olmasına rağmen şiddetin azalmadığını ve bu yasaların yetersiz olduğuna dikkat çekti. Kadınların eşleri, babaları ve erkek kardeşleri tarafından kendilerine uygulanan şiddeti normal gördüğünü ifade eden Rehme Bin Sileman, kadınların bu şiddeti suç olarak görmediğini söyledi.

Kadınlar yaşadıklarını gizliyor

Şiddet gören kadınların çoğunun kendilerine yönelik şiddeti gizlediğinden bahseden Rehma Bin Sileman, kadına yönelik şiddete kayıtsız kalmamak gerektiğini vurguladı. Ataerkil zihniyete dikkat çeken Rehme Bin Sileman, kadına şiddet uygulayan erkeğin kadının giyim kuşamını bahane ettiğini ve tecavüze maruz kaldığını belirtti.

“Ataerkil zihniyet şiddetin nedeni”

Kadın Hakları aktivisti Semra Maduri, ev içi şiddetin arttığına işaret ederek, ev içi şiddetin dışında kadınların sözlü, cinsel, ekonomik şiddet nedeniyle yaşamlarını yitirdiğini belirtti. Şiddetin nedenlerine de değinen Semra Maduri, “Kadına yönelik şiddetin yaygınlaşmasının en belirgin nedenlerinden birinin eğitim seviyesinin düşük olması. Toplumda cehaletin yaygınlaşması da bu nedenlerden biri. Bu aynı zamanda geri, gelenekçi adetlerle de ilgili. Ataerkil zihniyet kadına yönelik şiddetin artmasına neden oluyor” dedi. Şiddetin çözüm önerilerine ilişkin de konuşan Semra Maduri, bilinçlendirme kampanyalarının olması gerektiğini ve medyanın da bu anlamda üzerine düşeni yapması gerektiğini ifade etti.

“Bilinçlendirme kampanyaları başlatılmalı”

Sosyolog Sabrin El-Mişri de kadına yönelik şiddetin yeni olmadığını belirterek gerici bir zihniyetle erkeğin kadına şiddet uyguladığını ve bu yolla kadını kontrol altına almaya çalıştığından söz ederek “Kimilerine göre bu erkekliğin ifadesiymiş. Tunus sokaklarında çoğu zaman ‘kadın sadece dayaktan anlıyor’ sözü yaygın olarak söyleniyor. Bu kötü bir görüştür. Bu düşünceden uzaklaşmak gerekir” şeklinde konuştu. Şiddet gören kadınların sesini çıkarmasını isteyen Sabrin El-Mişri, “Çünkü bir kez kadına el kaldıran bin kez de el kaldırır. Bu nedenle kadının gördüğü şiddete karşı sessiz kalmaması gerekir” diye belirtti. Şiddeti önlemenin birçok yolunun olduğunu sözlerine ekleyen Sabrin El-Mişri, kadının her anlamıyla güçlendirilmesi gerektiğini ifade ederken şiddeti önlemek için bilinçlendirme kampanyalarının başlatılması gerektiğine dikkat çekti.