TTB Merkez Konsey üyeleri görevden alındı: İşimiz Hakikati söylemek
TTB Merkez Konseyi’nin yargılandığı davada üyeler görevden alındı. Karara tepki gösteren TTB Merkez Konseyi Başkanı Şebnem Korur Fincancı, “Biz emek vermeye devam edeceğiz. İşimiz hakikati söylemek” dedi.
Ankara- Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi üyelerinin görevden alınması talebiyle açılan davanın karar duruşması 31’inci Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görüldü. Ankara Dışkapı Adliyesi’ndeki duruşmaya görevden alınmaları istenen TTB Merkez Konseyi üyeleri ve avukatlarının yanı sıra sendika temsilcileri, meslek örgütü yöneticileri ile Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (HEDEP), Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) ve Emek Partisi (EMEP) milletvekilleri katıldı.
Duruşmada ilk olarak müdafilerin avukatlarından Hülya Yıldırım söz aldı. Hülya Yıldırım, “Geçtiğimiz celse hem TTB hem Yüksek Seçim Kuruluna (YSK) hem de 24’üncü Ağır Ceza Mahkemesine bir yazı yazılmıştı. 24’üncü Ağır Ceza Mahkemesine yazılan yazı için söz alıyorum. Bu dosyada delil olması gereken unsurlar değildir. 24’üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nin kararının bekletilmesi gerekiyor, bu nedenle bekletici mesele yapılmasını talep ediyoruz. Yargılamaya devam edilecekse Anayasa’ya aykırı hususlara ilişkin beyanda bulunmak için yeni bir duruşma günü belirlenmesini talep ediyoruz” dedi.
Davanın reddi talebi
Avukat Leyla Verda Ersoy da “Bütün dünyanın gözü bu duruşmada ve gözlemci olarak da buradalar. Kimyasal maddelerin silah olarak kullanılmaması yönünde çağrı yapmak, TTB'nin amaç dışı faaliyeti olarak görülmesi mümkün değildir. 2017 yılında çatışmalarda hekim tutumunun ne olduğu konusunda da bir sözleşme güncellemesi var. Bu nedenlerle davanın reddini talep etmekteyiz” dedi.
‘Suçlama konusu benim üzerimden arkadaşlarıma yaylıyor’
TTB Merkez Konsey Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı, hak sağlığına yönelik ciddi ve sistematik çalışmalar yürüttüklerinden dolayı iktidar tarafında sindirilmek istenildiklerini belirterek, “Davayı başında beri özenle dinliyorsunuz? Dosyayı okumuş olduğunuz için teşekkür ederiz. Bizim de mesleki anlamda iyi hekimlik örneklerimiz var. Hak sağlığı alanındaki çalışmalarımız bu örgütümüzün omurgasını oluşturuyor. Yılardır bu nedenle TTB yargılanıyor. Nedeni halk sağılığı konusunda ödün vermediğimizden dolayıdır. Salgın döneminde toplum sağlığından bahsediyorduk. Bu konuda mücadele veriyorduk. Sağlık Bakanlığı salgında toplam 100 bin kişi yaşamını yitirmiş söyleminde bunulurken, biz TTB olarak 300 binden fazla ölüm tespit ettik. Deprem geçirdik ve yine yetkililer 50 bin kişinin depremde yaşamını yitirdiğini söyledi. Bu tablo da doğru değil. Halen hekim arkadaşlarımız kayıptır. Bununla beraber deprem bölgesinde hava kirliliğine yönelik çalışmalar yaptık. Bizi susturma nedenleri işte budur. Sonunda tamamen susan ve konuşmak istemeyen bir toplumla bizi baş başa bırakmak istiyorlar. İktidar, benden bahsederken ‘her türlü örgütle iletişim halindedir’ söyleminde bulunuyorlar. Böyle bir durumla karşı karşıyayız. Bu suçlama konusu benim üzerimden arkadaşlarıma da dalga, dalga yaylıyor” diye konuştu.
‘Fincancı ‘geleceğim bu ülke benim ülkemdir’ dedi’
Ardından müdafilerin Avukatı Oya Meriç Eyüpoğlu, Şebnem Korur Fincancı’ya yönelik iktidar eliyle bir linç kampanyasının başlatıldığını belirtti. Eyüpoğlu, yargının TTB üzerinde artık kılıç gibi sallanmasını istemediklerini vurgulayarak, bu davanın politik olduğunu aktardı. Meriç Eyüpoğlu, “Bu davada verilecek karar tarihe not düşecek. Fincanı Avrupa’da iken Medya TV’ye bağlandı ve kimyasal silah gündemi hakkında düşüncelerini söyledi. 20 Ekim’de Savunma Bakanlığı dava açtı. Dava açıldığı gibi TTB kapatılması, ismindeki ‘Türk’ kelimesinin çıkarılması ve Fincancı’nın vatandaşlıktan çıkarılması ile akla hayale gelmeyen şeyler söylendi. Ayrıca Fincancı sosyal medyada gündem oldu. O zaman Avrupa’da gelecekti ısrarda gelme diyenler oldu. Fincancı ‘geleceğim bu ülke benim ülkemdir’ dedi. 26 Ekim 2022 tarihinde ev baskınıyla gözaltına alındı. Gözaltına alınırken polis tarafından canlı yayın yapıldı. Gerçeğe dayalı olmayan birçok haber yapıldı. Nefes alınmaz bir dönem yaşadık. Ertesi gün sabah 06.00 mahkeme sevk edildi ve tutuklandı. Bu yargılama politiktir derken kimse laf olsun diye söylemiyor. Bütün yaşananları yan yana getirdiğimizde bir fotoğrafın toplam parçasıydı. Usul ve hukuka göre karar vermeniz zordur. Davanın reddini talep ediyoruz” diye aktardı.
TTB Merkez Konsey üyelerinin görevlerine son verildi
Duruşma verilen aranın ardından kararın açıklandı. Kararını açıklayan mahkeme heyeti, TTB Merkez Konsey üyelerinin görevlerine son verilmesine ve 1 ay içerisinde yeni seçimlerini tamamlayarak büyük kongre ile 5 kişilik heyetin görevlendirilmesine karar verdi.
Yeni üyeler görevlendirildi
Mahkeme büyük kongre üyelerinden Bahadır Öztürk, Mustafa Sezai Demirel, Muhammed Çağatay Engin, Ömer Fazıl Çadır, Fazıl Necdet Ardıç'ın görevlendirilmesine karar verdi.
Görevden alınan üyelerin isimleri şöyle: “TTB Merkez Konseyi Başkanı Şebnem Korur Fincancı, TTB İkinci Başkanı Ali İhsan Ökten, Genel Sekreter Vedat Bulut, üyeler Nursel Şahin, Onur Naci Karahancı, Kazım Doğan Eroğulları, Alican Bahadır, Ahmet Karer Yurtdaş, Adalet Çıbık, Aydın Şirin ve Lütfi Tiyekli.”
‘Biz daha önce de söylemiştik, mücadele TTB’nin adıdır'
Karara ilişkin adliyenin önünde basın açıklaması gerçekleştirildi. Açıklamada konuşan, TTB Merkez Konsey Başkanı Şebnem Korur Fincancı, bu mücadelenin bitmeyeceğini belirterek, Emek veren tüm dostlar hep yanımdaydınız. Bu mücadele bizim mücadelemizdir. Bu mücadele bitmez. Biz daha önce de söylemiştik, mücadele TTB’nin adıdır. TTB’den bizi söküp atmaz ve gücü yetmez”
‘Mücadeleyi sürdüreceğiz’
TTB içerisinde mücadele vermeye devam edeceklerini belirten Şebnem Korur Fincancı, Biz her zaman TTB olarak içinde emek vermeye devam ederiz. İçerde de söyledim gerekirse deprem bölgesinde yükleri taşırız, gerekirse de biz üretiriz. Halk sağlığı sorularını hep beraber dile getiririz. Bu görevimizin başındayız. Bu görev hiç sonlanmayacaktır. Burada hep beraberdik. Gelecek arkadaşlarında bu örgütün bütünü içinde bizde hep birlikte örgütün yaptığı çalışmaları daha da büyütmeye sağlayacağız. Bundan hiç kimsenin kuşkusu olmasın. Bu mücadeleyi sürdüreceğimizi ve bu mücadelenin de TTB içinde o çatının altında olacağımızı bilmenizi istiyorum.