Serap Avcı davası: Bir kadının uğradığı şiddet tüm kadınları ilgilendirir

Serap Avcı’nın yargılandığı davada mahkeme, ceza verilmesine yer olmadığına karar verdi. Serap İçin Feministler’den Hande Sakarya, kararın dava sürecine sahip çıkan kadınların ve feministlerin ortak mücadelesiyle mümkün olduğunu söyledi.

ELİF AKGÜL

İstanbul- Evliliği boyunca evli olduğu erkek tarafından şiddete maruz bırakılan ve özsavunma yaparak hayatta kalan Serap Avcı’nın yargılandığı dava, mahkemenin meşru müdafaa değerlendirmesiyle sonuçlandı. Mahkeme, Serap Avcı hakkında ceza verilmesine yer olmadığına karar vererek tahliyesine hükmetti. Dava, kadınların meşru müdafaa hakkı ve yargının erkek şiddetine yaklaşımı açısından emsal niteliğinde.

Davanın ardından Serap İçin Feministler’den Hande Sakarya, süreci ve kararı değerlendirdi. Hande Sakarya, hem dava takibi boyunca yaşananları hem de verilen kararın kadın mücadelesi açısından ne anlama geldiğini anlattı.

‘Nadir gelen iyi haberlerden biri’

Serap İçin Feministler’den Hande Sakarya, kararın kendileri açısından önemine dikkat çekerek, “Serap’ın dava sonucu bizim için özellikle bu son zamanlarda bir sürü kötü haberin arasında nadir iyi haberlerden biri olarak geldi. Çok mutlu olduk ve bu bizim aslında hem Serap’ın hem de Serap ile birlikte dayanışma kuran Serap İçin Feministler grubu ve diğer takip eden kadınların, feministlerin bir kazanımıdır” dedi.

Mahkemenin altıncı duruşmada verdiği kararı hatırlatan Hande Sakarya, “Serap’ın altıncı duruşmasında mahkeme heyeti meşru müdafaa sınırının aşılmasıyla cezaya yer yoktur kararı verdi. Savcılığın mütalaasında nitelikli öldürme suçundan ağırlaştırılmış müebbet istemesine rağmen böyle bir karar çıktı” ifadelerini kullandı. Hande Sakarya, bu kararın dava sürecinde anlatılanların karşılık bulduğunu belirterek, “Bu da bize, biz davayı takip eden feministler ve feminist avukatlar olarak, altı duruşma boyunca Serap’ın yaşadığı sistematik erkek şiddetini ve o gece Yasin Avcı’yı öldürmek zorunda kalmasına yol açan bütün olay örgüsünü anlatabildiğimizi gösteriyor” diye konuştu.

‘Kadınların neden koruma mekanizmalarına başvuramadığı konuşulmalı’

Serap Avcı’nın yaşadıklarının mahkeme salonunda görünür kılındığını söyleyen Hande Sakarya, “Serap’ın o gece Yasin’in dayağına maruz kalırken, hayatına kastedilirken, aslında 7 buçuk yıllık evliliğindeki tüm şiddeti de hissettiğini, bunu mahkemeye göstermiş olduk” dedi. Dava sürecinde sıkça yöneltilen sorulara değinen Hande Sakarya, “Bütün dava boyunca Serap’ın neden polise gitmediği, neden hastaneye gitmediği, neden kimseye söylemediği konuşuldu. Biz ise sürekli konuşulması gereken şeyin Serap’ın neden bir şeyleri yapmadığı değil, bunları yapamamasının sebebinin bu şiddet sarmalındaki kadınların destek mekanizmalarına erişimde yaşadığı zorluklar olduğunu söyledik” ifadelerini kullandı.

Hande Sakarya, dava takibi boyunca meselenin politik yönünü vurguladıklarını belirterek, “Bu yapısal eşitsizliğin, erkeklerin kendi avantajlı konumlarını kullanarak kadınlar üzerinde kurduğu gücün, kadının ölümüne kadar gidebildiğini anlatmaya çalıştık. Ne yazık ki kadın cinayetlerini, hayatta kalan kadınlardan daha fazla görüyoruz” dedi. Mahkeme salonlarındaki uygulamalara dikkat çeken Hande Sakarya, “Bu salonlarda kadınların hayatları didik didik ediliyor. Erkeklerin kadınları öldürmeleri için gerekçeler aranıyor. Oysa şiddetin temelinde kadının herhangi bir ‘suçu’ yok” diye konuştu.

Hande Sakarya, feministlerin yıllardır sürdürdüğü dava takiplerine işaret ederek, “Bu nedenle bu davalara, bu duruşmalara sahip çıkmak, bunlara taraf olmak gerekiyor. Çünkü bir kadının uğradığı şiddet bütün kadınları ilgilendirir” ifadelerini kullandı.