Semra Güzel'in yargılandığı davada tahliye kararı çıkmadı
Hedef gösterilmesinin ardından dokunulmazlığı olduğu halde tutuklanan HDP eski milletvekili Semra Güzel’in davasında yine tahliye kararı çıkmadı.
Haber Merkezi- Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) eski Amed Milletvekili Semra Güzel’in yargılandığı davanın 7’incı duruşması, Ankara 22’nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Semra Güzel’in, 2017 yılında başlatılan bir soruşturma dosyasındaki bazı fotoğrafların basına servis edilerek hedef gösterilmesinin ardından tutuklanmıştı.
Duruşma, gizli tanık Ezel’in dinlenilmesiyle başladı. Ancak mahkeme Ezel’in sesinin net anlaşılması üzerine bu şekilde deşifre olacağını belirterek daha sonra dinlenmesine karar verdi. Daha sonra Adli Tıp Kurumu (ATK) tarafından Semra Güzel’in üzerinde yakalandığı iddia edilen sahte kimliğe dair rapor okundu.
‘Ölüm tehditleri alıyordum’
ATK raporu üzerine konuşan Semra Güzel, raporda iki polisin ifadesine de yer verildiğini ancak gözaltı esnasındaki polislerle ifadesi alınan polislerin aynı kişiler olmadığını belirtti. Semra Güzel, “Gözaltına alındığım sırada oradaki görevlilerden polis olduğuna dair evrak istememe rağmen herhangi bir beyanda bulunmadılar, bütün eşyalarıma el koydular. Kim olduğumu söyledim, cüzdanım içerisinde kimliğim, mesleki kartlarım vardı. Onlar kim olduğumu biliyorlardı. ATK’den gelen raporda, ben ilk alındığım zaman orada eşyalarıma el koyan kişilerin tuttuğu tutanağın önemli olacağını düşünüyorum. Ben kimliğin sahte olduğunu söylemişim, sahtecilik yapmak istesem neden kimliğim ‘sahte’ ifadesinde bulunayım. Kimlik herhangi bir sahtecilik olayının olmadığını gösteriyor. Bu kimliği almamın nedeni aldığım ölüm tehditleri herhangi bir sahtecilik olayı yoktur” diye belirtti.
Tahliyesi istendi
SEGBİS’ten duruşmaya bağlanan Avukat Arzu Kayaoğlu da ATK’nin raporuna değinerek Semra Güzel’in gerçek kimliğinin çantasında olduğunu ve polislerin gözaltı sürecinde onu tanıdıklarını bildiğini kaydetti. Avukat Senem Doğanoğlu da Semra Güzel’e dönük sahtecilik faaliyetinin olmadığını ve atılı suçuna dair tespitlerin olmadığını ifade ederek bu durumun tutuk devamı yapılamayacağını dile getirdi.
Beyanların ardından söz alan iddia makamı, Semra Güzel hakkında kaçma şüphesinin kuvvetli olmasını iddia ederek, tutuklu halinin devamını talep etti.
‘Hukuksuz bir süreç işliyor’
Semra Güzel daha sonra söz aldı. 6 Şubat depreminde yaşamını yitirenleri anarak konuşmasına başlayan Semra Güzel’in sözleri mahkeme heyeti tarafından “Vaktimiz yok onları basınla konuş” denilerek kesildi. Semra Güzel konuşmasına şu sözlerle devam etti: “Bugün gizli tanığı dinleyemediğimiz için tutuklanma sürem devam ediyor. Bu aşamada tutuklu olmamı gerektirmeyecek bir dosyadan dolayı bu süreç uzatılıyor. Hukuksuz bir süreç işliyor. Dosya tamamen fotoğraflardan ibaret, dosyada yer alan isimler beraat ediyorlar. Dosyada yer alan isimlerden kimisi de soruşturmaya tabi tutulmadı tıpkı daha önce benim de tutulmadığım gibi. Milletvekili olmamla beraber bu durum kumpasa çevrildi ve buraya kadar gelindi. Çözüm sürecindeki bu gidişlerin hepsi devletin bilgisi dahilindeydi bugünkü durum şu anlama geliyor; Aileden biri PKK üyesi ise sen de potansiyel üyesin. İktidara yakın isen gidip görüyorsan sorun değil ama muhalefetten isen bugün benim gibi yargılanıyorsun ya da işinden ihraç ediliyorsun. Bu sorunun çözümsüz bırakılmasından kaynaklı bir tablodur. Bir hastalığı tedavi etmek istiyorsak, bu hastalığa neden olan nedenleri ortadan kaldırmak gerekiyor. Çözüm süreci olumlu sonuçlansaydı bugün bu yargılanmalar olmayacaktı. Kürt sorunu görmezden gelmekle çözülecek bir sorun değil, güvenlik ve terör adı altında da sorun çözülmeyecek. Bizler bu kısır döngüyü yaşıyoruz, DEP döneminden bugüne bu süreçleri yaşıyoruz. Gelinen noktaya baktığımız da Kürt sorunu operasyonlarıyla yok sayılmaya çalışılıyor, dağda olanların aileleri ile bağlarını yok sayamazsınız. Kabul etseniz etmeseniz de örgüt üyelerinin de bir annesi, babası, kardeşi, eşi, sevdiği vardır. Ama bugün iktidar bunu seçime malzeme yaptı.”
‘Burada olmamın siyaseten bir anlamı kalmadı’
Kendi dosyasının HDP’ye kapatılma gerekçesi sayıldığına dikkat çeken Semra Güzel, “Seçimde fotoğraflarım yayınlandı ama tutmadı çünkü o fotoğraflar bir halkın gerçekliğiydi. Kapatma davası içinde yaramadı, benim dosyam soğumaya bırakılmış, yargılama ihtiyacı olmayan bir dosya. Siyaset bugün yargıyı elinde sürekli bir sopa olarak tutuyor, oradan oraya savuruyor. Ben tarafsızlıktan önce adil bir yargılama talep ediyorum. Fotoğraflar net ve aleni iken ben burada sevmiş olmanın hesabını vermek durumunda kalıyorum. Ben vekil iken hakkımda deliler toplanmış sonradan fezleke gönderiyorlar. Neresinden tutayım yasa dışı bir durum. Benim burada olmamın tek nedeni ailevi bağımın olması. Ailevi bağlarının yargılanmaya gerekçe olmayacağına göre burada demokratik siyaset, çözüm süreci ve bir halk yargılanıyor. Bir anne, bir kardeşin yakını görme hakkı varsa benim de var. Gereğinden fazla bu dosyada tutuklu kaldım, burada olmamın siyaseten bir anlamı kalmadı, kullanacak bir durum kalmadı ortada” şeklinde konuştu.
‘Dokunulmazlığı kaldırılmadan tutuklandı’
Yeniden söz alan Avukat Arzu Kayaoğlu da “Müvekkilimizin dokunulmazlığı kaldırılmadan tutuklandı sizin mahkemeniz tarafından. Bütün bunlara rağmen tanık ifadeleri devletin, mahkemenin ulaşamadığı gizli tanıklar tutuklanma gerekçesi olarak önümüze geliyor. Bu dosyada bir kadının nişanlısını görmeye gitmesi ve HDP’li milletvekili olması. Müvekkilim HDP’li milletvekili olmasaydı şu anda tutuksuz bir şekilde yargılanmış ve beraat etmiş olacaktı. Müvekkilimiz hiçbir zaman o fotoğrafları inkar etmedi aksine fotoğraflar basına hukuka aykırı bir şekilde sızdırıl sızdırılmaz fotoğrafları kendisine ait olduğunu mahkemenizde açıkladığı gibi açıkladı” diyerek tahliye talebinde bulundu.
‘Bir Kürt kadın olarak hayatta kalmaya çalıştı’
İddia makamın talebi üzerinde söz alan Avukat Senem Doğanoğlu ise “Sahte kimlik meselesinde ATK raporu var ama emniyetin tutanakları da var. Müvekkilim, 16.45’te İstanbul’dan alınıyor, sınır bölgesinden alınmıyor. Yüz tarama sistemi ile Semra Güzel anlaşıldığı belirtiliyor ve tutanakların tamamında Semra Güzel olarak geçiyor ama birden bire Mehtap Şahin ortaya çıkıyor. Çünkü MİT’in söylemlerinin güçlendirilmesi gerekiyordu” diyerek, Semra Güzel’in servis edilen fotoğraflardan sonra dijital medyadaki ölüm tehditlerini okudu. Senem Doğanoğlu, “Bu coğrafyada hiç katliam veya suikast olmamış gibi davranmayalım. Müvekkilim tutuklandıktan sonra bu ölüm tehditleri devam etti. Bir kadın olarak buna maruz kalmanın ne olduğunu müvekkilim anlattı. Bir Kürt kadın olarak nasıl hayata kalmaya çalıştığını anlattı. Müvekkilin iki yıldır devam eden hayatta kalma arzusunu dışarıda devam etmesi gerekiyor” şeklinde konuştu.
Duruşma ertelendi
Mahkeme heyeti savunmaların ardından kararını açıkladı. Semra Güzel’in tutukluluk halinin devamına ve bir sonraki duruşmada gizli tanık Ezel’in dinlenilmesine karar verildi. Duruşma, 25 Nisan 2024 saat 16.00’a ertelendi.