Sebahat Tuncel: Siz IŞİD barbarlarını biz Kobanê halkını savunduk
Kobanê Davası’na sunulan esas hakkındaki mütalaaya tepki gösteren tutuklu siyasetçi Sabahat Tuncel, “İnsanları, kadınları diri diri yakan bu barbar çeteye karşı direnen halk ile dayanıştığımız için bizi yargılıyorsunuz. Bu da sizin ayıbınız” dedi.
Ankara- IŞİD’in Kuzey ve Doğu Suriye’nin Kobanê kentine dönük saldırılarına karşı Kurdistan başta olmak üzere Türkiye’nin birçok kentinde 6-8 Ekim 2014 tarihlerinde gerçekleştirilen eylemler nedeniyle Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski Eş Genel Başkanları Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş ile Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyelerinin de aralarında bulunduğu 18’i tutuklu 108 siyasetçi hakkında açılan Kobanê Davası’nın 27’nci periyot duruşması başladı.
Sincan Cezaevi Kampüsü’nde görülen duruşmaya siyasetçi Ayla Akat Ata, Sabahat Tuncel ve pek çok tutuklu ile tutuksuz yargılanan Emine Ayna katıldı. HDP eski Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ ile siyasetçi Gültan Kışanak ise Kocaeli 1 Nolu F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) üzerinde duruşmaya bağlandı. Duruşmayı Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) Eş Sözcüsü İbrahim Akın ile milletvekilleri ve yurttaşlar izledi.
Ayşe Yağcı: Hakkında aynı iddialardan 4 defa soruşturma açıldı
Dosyaya giren evrakların okunması ardından yapılan kimlik tespitiyle başlayan duruşmada, celse arasında yapılan talepleri değerlendiren mahkeme, siyasetçi Ahmet Türk ve Gülser Yıldırım’ın avukatı Erdal Kuzu’nun tevsi tahkikat talebini sunmak için süre talebini kabul etti. Duruşmada ilk olarak söz alan Ayşe Yağcı, dosyaya giren evraklara ilişkin konuştu. Ayşe Yağcı, pek çok evrakın kendisine ulaşmadığını, ayrıca duruşma salonunda okunan bu evraklara dair daha önce yargılandığını ve yargılamanın da bittiğini, bu nedenle bu evrakların bu dosyaya girmesine anlam veremediğini söyledi. Ayşe Yağcı, aynı iddialar üzerinden bugüne değin 4 defa hakkında soruşturma açıldığını söyledi.
Sebahat Tuncel: Siz IŞİD barbarlarını biz Kobanê halkını savunuyoruz
Daha sonra konuşan Sabahat Tuncel ise davayı, “Kürt hareketini engelleme ve kumpas davası” olarak değerlendirerek, “Siz hakikati gizliyorsunuz. Siz ve devlet gerçeği gizliyorsunuz. Biz de bu hakikati ortaya çıkarıyoruz. Bu da bizim işimiz. Siz bu IŞİD barbarlarını savunuyoruz. Biz Kobanê halkını savunuyoruz” dedi. Bu sırada mahkeme başkanı Sebahat Tuncel’in sözünü keserek, dosyaya giren evraklara ilişkin konuşmasını istedi. Konunun da evraklarla ilgili olduğunu ifade eden Sebahat Tuncel, “IŞİD’e karşı savaşan Kobanê halkını savunduğumuz, dayanıştığımız için burada değil miyiz?” diye tepki gösterdi.
‘IŞİD’e karşı Kürt mücadelesini dünya ayakta alkışladı’
Şengal’e yönelik IŞİD saldırısına işaret eden Sebahat Tuncel, YPG ve diğer Kürt güçlerinin mücadelesi ile IŞİD’in geri püskürtüldüğünü ve Kürt mücadelesinin dünya tarafından ayakta alkışlandığını söyledi. Sebahat Tuncel, şunları ifade etti:
“İnsanları, kadınları diri diri yakan bu barbar çeteye karşı direnen halk ile dayanıştığımız için bizi yargılıyorsunuz. Bu da sizin ayıbınız. Soykırım kıskancında bulunan bir halka sahip çıkmak insanlık görevidir. Size bir görev verilmiş; ceza verip kurtulmak istiyorsunuz. Siz burada yargılama yapmıyorsunuz. Gerçeği ortaya çıkarmak için bir çabanız yok. Mahkemeniz sadece bu davaya bakıyor. Ne yapıyorsunuz? Kürtleri, Kürtlerin dostlarını suçlamaya çalışıyorsunuz. Madem hakikati ortaya çıkarmak istiyorsunuz; bizim lehimize dair delilerin toplanmasını niçin reddediyorsunuz? 7 defa ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istiyorsunuz. Buna hakkımız yok mu? Bir tane talebimizi kabul edin. Bir sürü tanık getirdiniz hepsi yalan söyledi. Ancak buna dair talebimizi de kabul etmediniz. Tanıklar kadro olduğumu söyledi. Bunu da İmralı notlarına dayandırıyor. Bu notların getirilmesini istedik. Neden getirmiyorsunuz?”
‘Kadınlar ve halklar arasında dayanışmayı sürdüreceğiz’
Sebahat Tuncel, hazırlanan 5 bin sayfalık mütalaayı savcının yazmadığına işaret ederek, Türkiye halklarının dosyadan haberdar olmadığını aktardı. Sebahat Tuncel, “Erdoğan meydanda bizi hedef gösteriyor ve toplum da bizleri idam edilmemiz gereken kişiler olarak görüyor. Keşke bu mütalaayı iade etseydiniz. Çünkü yüz karasıdır. Hiçbir delil yoktur. Tamamen laf kalabalığıdır. Siz bir yargılama yapmıyorsunuz. Siz, size verilen görevi ifa etmek istiyorsunuz. Bizi de buna ortak etmek istiyorsunuz. Boyumuzu uzatmamızı istiyorsunuz. Ancak biz kurbanlık koyun değiliz” dedi. AKP politikasının Türkiye halklarını karşı karşıya getirdiğini vurgulayan Sebahat Tuncel, “Türkiye’yi mafya ülkesi haline getirdi. Siz dayanışmayı yargılıyorsunuz ancak biz bunlara karşı dayanışmayı sürdüreceğiz. Kadınlar ve halklar arasındaki dayanışmayı büyüteceğiz” diye konuştu.
Aynur Aşa: Biz değil siz davayı uzatmak istiyorsunuz
Sebahat Tuncel'in ardında söz alan bir diğer siyasetçi Aynur Aşa, Kürtçe konuştu. Êzidîlere dönük 74'üncü Ferman'ı kınayan Aynur Aşa, mahkeme heyetinin "konu dışına çıkılıyor" sözlerine yanıt verdi. Aynur Aşa, bahsettiği hususların dava ile alakalı olduğunu, Şengal’de katledilen kadınları savundukları için yargılandıklarını söyledi. Mütalaanın siyasi saikler ile hazırlandığı ve siyasi ifadeler barındırdığını vurgulayan Aynur Aşa, şunları kaydetti:
“Örneğin ben Bitlis’te meydana gelen olaylar nedeniyle suçlanıyorum. Bu olaylara dair bilgi ve bulguların dosyaya sunulmasını istiyorum ancak siz getirmiyorsunuz. Biz değil siz davayı uzatmak istiyorsunuz. Bana ağırlaştırılmış müebbet isteniyor ancak olay ve bu doğrultuda yapılan yargılamalara dair bir şey bilmiyorum. AKP’nin taleplerine göre hareket etmeyin.”
Ayla Akat Ata: Devlet Abdullah Öcalan’ın uyarılarını dikkate almadı
Siyasetçi Ayla Akat Ata ise, dava dosyasının hukuki olmadığını tamamen siyasi olduğuna dikkat çekti. Diyarbakır Cumhuriyet Savcılığı tarafından dosyaya gönderilen evrakta Diyarbakır Cezaevi’nde bir flaşın bulunduğuna dair bilginin yer aldığını dile getiren Ayla Akat Ata, söz konusu flaşın bulunma tarihinin 2016 olduğunu ancak dosyaya yeni eklendiğine dikkati çekti. Flaşın içinde İmralı Notlarının bulunduğuna dair bilginin yer aldığını söyleyen Ayla Akat Ata, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın bu notlardaki, “Darbeyi nasıl yorumladılar. Ana fikirleri nedir? Niteliğini kavrayabildiler mi? Uluslararası komplo olduğunun farkındalar mı?” şeklindeki ifadelerini okudu. Ayla Akat Ata, Abdullah Öcalan’ın bu notlarda devlet yetkililerini darbeye karşı uyardığını ancak dikkate alınmadığına işaret etti.
Mahkeme, diğer tutuklu siyasetçilerin konuşmalarıyla devam ediyor.