Pınar Gültekin davası görüldü: Mücadele vermeseydik bu dosya kapanacaktı

Muğla'nın Ula ilçesinde cesedi ormanlık alanda bulunan Pınar Gültekin katliamıyla ile ilgili beşinci duruşma bugün görüldü. Duruşmada fail Cemal Metin Avcı’nın İstanbul Sözleşmesi’ni hedef alarak suçunu meşrulaştırmaya çalışması dikkat çekerken, duruşma sonrası açıklamada bulunan avukat Rezan Epözdemir, “Biz sonuna kadar hukuki mücadelemizi vermesek, olağanüstü kanun yollarına başvurmasak, bu dosya bir şekilde adalet tecelli etmeden kapanacaktı” dedi.

Muğla - Muğla'nın Ula ilçesinde 16 Temmuz 2020 tarihinde kaybolan ve 21 Temmuz’da katledilmiş halde bulunan üniversite öğrencisi Pınar Gültekin’i katlettiği ortaya çıkan Cemal Metin Avcı ve ona yardım eden kardeşi Mertcan Avcı’nın yargılandığı davanın 5’inci duruşması Muğla 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşmada, Pınar’ın annesi, babası ve kardeşleri, taraf avukatları hazır bulunurken, fail Cemal Metin Avcı tutuklu bulunduğu Afyonkarahisar 2 Nolu T Tipi Cezaevi’nden, fail Mertcan Avcı ise İzmir Bayraklı Adliyesi’nden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katıldı. Duruşmayı, birçok kadın örgütü takip ederken, Halkların Demokratik Partisi (HDP) İzmir Milletvekili Murat Çepni ile partinin İzmir ve Muğla il örgütleri de duruşmayı izledi.

İstanbul Sözleşmesi’ni hedef aldı

Kimlik tespitiyle başlayan duruşmada, sanık Cemal Metin Avcı, dijital medyada kendisine katil denilerek linç edildiğini söyledi. Sanık, "Ben katil değilim, kadın düşmanı değilim. İstanbul Sözleşmesi’nin kaldırılması iyi oldu, adil yargılanmıyorum" sözleriyle kendini savundu. 

Gültekin ailesi salondan çıkarıldı

Mahkeme heyeti, ailenin ve avukatının reddi hakim talebini reddederken, Pınar’a ait Apple marka cep telefonunun 2 yıl geriye dönük kayıtların incelenmesine karar verdi. Karara tepki gösteren Pınar’ın babası Sıddık Gültekin ve aile üyeleri mahkeme heyeti tarafından salondan dışarı çıkarıldı. Karara salonda bulunan HDP İzmir Milletvekili Murat Çepni, "Acılı aileye bunu yaparak cezalandırıyorsunuz" diyerek tepki gösterdi.

Yine tutuksuz yargılanma kararı!

Mahkeme heyeti, ayrıca Cemal Metin Avcı'nın tutukluluk halinin devamına ve faile yardım eden kardeşi Mertcan Avcı'nın ise tutuksuz yargılanmasına karar verdi. Bir sonraki duruşma 6 Eylül'e ertelendi.

“Tarafsız ve bağımsız yargılama hakkı ihlal ediliyor”

Duruşmanın ardından adliye önünde açıklama yapan ailenin avukatı Rezzan Epözdemir, Yargıtay’ın failin anne baba ve babalarının ortağı olan Şükrü Bakan için Muğla Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından ek kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın Muğla 2’nci Sulh Ceza Hakimliği tarafından reddedildiğini hatırlattı. Rezzan Epözdemir, tarafsız ve bağımsız yargılama hakkının ihlal edildiği gerekçesiyle her seferinde verilen reddi hakim talebinin reddedilmesi nedeniyle salonu terk ettiklerini belirterek, TCK 309. Maddesi’ni kullanarak kanun yararına bozma kararının Adalet Bakanlığı tarafından kabul edildiğini söyledi. Rezzan Epözdemir, Yargıtay 8. Dairesi’nin tebliğ ettiği karara göre Muğla 2’nci Sulh Ceza Hakimliği kovuşturmaya gerek olmadığına yönelik kararını kaldırdığını hatırlattı.

“Çelişkili ifadelere rağmen takipsizlik kararı verildi”

Yargıtay’ın mobese kayıtlarına göre, katliam saatinde şüphelilere ait araçların görüntülerinin olduğunu ifade eden Rezzan Epözdemir, failin gözaltına alınıp, suçu işlediğini kabul ettiği tarihte failin babasının ve ortağının atıl bir bağ evine 22.35’te tamirat tespiti amacıyla gittiğini dile getirdi. Faillerin ancak şikayetler sonucunda savcılık tarafından çağrıldığını kaydeden Rezzan Epözdemir, “Savcılık çağırıyor, ‘neden gittiniz’ diye. Baba ‘acaba maktul yakınları orada mı’ diye gittik diyor. Ortak Şükrü Bakan da ‘evin tadilat ihtiyacı var mı?’ diye cinayet mahalline giden bir bakış açısı. Buna inanılması nasıl bekleniyor? Savcılık buna inanarak takipsizlik kararı verdi. İtirazımız reddedildi, ama Yargıtay bu gerekçeyi bozdu, henüz Cemal Metin Avcı suçunu itiraf etmemişken, 22.35’te eve gitmenin yegane amacı vardır, suç delilleri gizlemek yok etmek” diye konuştu. 

“Kapsam genişliyor”

Sulh Ceza Hakimliği’nin takipsizlik kararını kaldıracağını, başsavcılığın da yeniden iddianame tanzim edeceğini belirten Rezzan Epözdemir, “Bu üç kişinin de yargılanmasının hukuki fiilinin önü açılmış olacak. Hatta eşi Emine Avcı’nın da yargılanması. Çünkü o da cinayet mahalline gitti. Ondan da bizim şikayetimiz var. Yargılamanın seyri değişiyor. Kapsam çok daha genişliyor. Belki biz maddi gerçeğin ortaya çıkması ve adaletin tecelli etmesi, sonuna kadar hukuki mücadelemizi vermesek, olağanüstü kanun yollarına başvurmasak, bu dosya bir şekilde adalet tecelli etmeden kapanacaktı” ifadelerinde bulundu.