Nafusa Hasso: Katliamlara hiçbir açıklama neden olamaz
Kadın Adalet Konseyi üyesi ve avukat Nafusa Hassa ile bölgede kadına yönelik şiddet cinayet ve gelenek adı altında kadınların yaşadıkları baskıları konuştuk. Hiçbir nedenin şiddete gerekçe olamayacağına dikkat çeken Nafusa Hasso, cinayet davalarında faillere müsamaha gösterilmemesi gerektiğini vurguluyor.
NESRİN KELEŞ
Qamişlo- Adaletin sağlanması ve işletilmesi bilhassa kadın cinayetleri davalarında önemli bir gereklilik kadar örnek de teşkil ediyor. Kadın Adalet Konseyi üyesi ve avukat Nafusa Hasso konuyu ajansımıza değerlendirirken özellikle Suriye ve Rojava, Kuzey Doğu Suriye topraklarında savaşın beraberinde getirdiği koşulların da insan davranışları üzerindeki etkisinin kadın cinayetleri ve şiddet davalarındaki sayıyı etkilediğini hatırlatıyor.
Kadın Adalet Konseyi üyesi Avukat Nafusa Hasso, “Yasalar ve prosedürler hiçbir koşulda yumuşatılmamalıdır” diyerek başlıyor sözlerine. Suriye topraklarında son on yıldır bir insanlık dramı yaşandığını hatırlatan Nafusa Hasso, kadın cinayetleri başta olmak üzere kadına yönelik şiddet, aile içi şiddet ve toplumsal zeminde şiddetin artışının insani kriz ve savaş ile bağlantılı olduğunu söylüyor.
Katliamlar için hiçbir neden geçerli değil
Kadın katliamlarına yönelik hiçbir nedenin geçerli olmayacağını ve gerekçelendirme yapmanın doğru olmadığını da hatırlatan Nafusa Hasso, “Ataerkil toplumda şiddetin köklerinin kurutulması için gelenek, görenek ve gerici toplumsal yargıların kökünün kurutulması, ataerkil zihnet ile mücadele yürütülmesi gerekiyor. Bir de tüm bunların üzerine yerinden edilme, iltica, ekonomik kriz de eklendiğinde şiddet oranı yüzde 80’lerde aratabiliyor. Fakat savaşın kendisiyle getirdiği etmenler her zaman kadın cinayeti ile değil aynı zamanda intihara sürüklenme ile de yaşanıyor” şeklinde konuşuyor. Nafusa Hasso, intihar vakalarının da kadın katliamları içinde değerlendirilmesi gerektiği vurgusunu yapıyor.
Nafusa Hasso, “Suç suçtur, namus ya da başka isimler adı altında işlenen kadın katliamlarını gerekçelendirmenin de birebir suç olduğunu görmek gerek. Bir kadını katletmek, intihara sürüklenmesine neden olmak suçtur. Cezalar hafifletici nedenler adı altında indirilmemelidir” diyor.
Kültürel değişim gerekli
Toplumsal cinsiyet eğitimlerinin önemine değinen Nafusa Hasso, yasalarla kadına yönelik şiddetin başlı başına önünün alınamayacağını kültürel değişimlerin yaratılması gerektiği hatırlatmasında bulunuyor ve özellikle küçük yaşta evlendirmelerin önünün alınması gerektiği, namus olgusunda toplumun bilinçlendirilmesi gerektiği ve toplumu geriye çeken gerici gelenek göreneklerin aşılmasının elzem olduğunu söylüyor. Nafusa Hasso, Kuzey ve Doğu Suriye’de kadın komünlerinin şiddetin önüne geçilmesi için yürüttükleri çalışmaların Kadın Adalet Konseyi ile bazı temellerde ortak yürütüldüğünü ve komünlerin bu çalışmalarına ağırlık vermesinin şiddetin önünü aldığını da ekliyor sözlerine.