Lübnanlı aktivist Mariana Pro: Yargı eliyle failler hak ettikleri cezayı almıyor

Lübnanlı insan hakları aktivisti Mariana Pro, kadınlara yönelik suçlarda mahkemelerin farklı kararlar aldığına işaret ederek, “Kadınlar kendilerini güvende hissetmiyorlar ve yargı eliyle de failler hak ettikleri cezayı almıyor” dedi.

SUZAN EBU SAİD

Beyrut – Lübnan'ın güneyindeki Ensar kasabasında Basma Abbas ile üç kızı Manal, Rima ve Tala Safewi'nin katledilmesinin üzerinden bir yıl geçerken, bu kez Choueifat köyünde yaşayan 26 yaşındaki Zainab Zuaiter isimli kadın üç çocuğunun gözü önünde eşi tarafından katledildi.  Fail eş ise olayın ardından kayıplara karıştı. Lübnan'daki kadın aktivistler son zamanlarda artan kadın katliamlarına son vermek için failler hakkında caydırıcı cezaların verilmesini istiyor.

‘Ceza maddelerinde değişiklik yapılması gerekiyor’

İnsan hakları aktivisti ve Avukat Mariana Pro, ülkede kadın katliamlarında yaşanan artışa dikkat çekerek, “Kadın katliamlarıyla ilgili ceza maddelerinde değişiklik yapılması gerekiyor. 562’nci madde de dahil olmak üzere ‘namus’ adı altında işlenen cinayetlerin çerçevesini çizen değişiklik onaylanmadan önce Temsilciler Meclisi içinde büyük bir tartışma yaşandı. Söz konusu madde üzerinde değişiklik yapılmasına rağmen şiddet devam etti ve fail suçunu ‘namus’ adı altında meşrulaştırmaya çalıştı. Kadınlar kendilerini güvende hissetmiyorlar ve yargı eliyle de failler hak ettikleri cezayı almıyorlar” şeklinde konuştu.

‘Mahkemeler farklı kararlar veriyor’

Kadınlara yönelik suçlarda mahkeme kararlarında farlılıklar yaşanabildiğine işaret eden Mariana Pro, “Bazı hakimler faillere hak ettikleri cezayı verirken, bazı hakimler ise tam tersini yapabiliyor. Kadınları koruması gereken yargı faillere hak ettikleri cezayı vermedikleri zaman erkekte bundan güç alabiliyor” dedi. Kadın haklarını koruyan, yargıya bu anlamıyla baskı yapan kadın dernekleri olduğunu söyleyen Mariana Pro, “Eşi tarafından katledilen Rola Yaqoub davasında kadınlar kamuoyu baskısı oluşturmuştu. Bizler birlik olabilirsek kadınların duyulmayan sesi de olabiliriz” diye konuştu.

‘Faillere caydırıcı cezalar verilmeli’

Aşiretler, aşırı dincilik ve eğitimsizlik gibi durumların toplumda kadın erkek arasında uçurumlar yarattığı değerlendirmesinde bulunan Mariana Pro, şunları kaydetti:

“Toplumdaki aile modellerine baktığımızda kız ve erkek çocuklarının ataerkil zihniyete göre şekillendirilmek istendiğini görüyoruz. Kadınlara yönelik eşitsizlik ilk ailede başlıyor. Ailenin onurunu her zaman kadının bedenine bağlayan eril gelenekleri biz kadınlar değiştirebiliriz. Kadınlar maruz kaldıkları şiddet nedeniyle büyük zorluklar yaşıyor. Bu tür suçların caydırıcı olması ve bir daha işlenmemesi için yargının faillere caydırıcı cezalar vermesi gerekiyor.”