Haber Merkezi - Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eş Başkanı Leyla Güven hakkında “örgüt propagandası yapmak” iddiasıyla açılan davanın duruşması Diyarbakır 9’uncu Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Leyla Güven duruşmaya tutulduğu Elazığ Kadın Kapalı Cezaevi’nden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) üzerinden katılırken, avukatı Serdar Çelebi duruşmada hazır bulundu.

Tüm sözleri “örgüt propagandası” sayıldı

Duruşmada, mütalaasını mahkemeye sunan iddia makamı, milletvekilliği düşürülmeden önce Leyla Güven’in 14 Temmuz 2019’da “HDP Amed İl Örgütü” adlı dijital medya sayfasında yapılan canlı yayında Kürtçe bir konuşma yaptığını belirtti. İddia makamı, 1980 askeri darbesiyle işkencelerle gündeme gelen Diyarbakır Cezaevi’nde yaşananları ve buna karşı ölüm orucuna girip yaşamını yitirenleri anmasıyla Leyla Güven’in “örgüt propagandası” yaptığını savundu.

Kadın direnişine atıfta bulunmak ta suç sayıldı

İddia makamı mütalaasında, Leyla Güven’in 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü’nde yapılan etkinlikte, Kürt kadınlarının mücadelesinden bahsetmesi ve bu konuda Rojava’daki kadın mücadelesine atıfta bulunarak, “Şu anda Rojava’da emsalsiz bir direniş vardır” demesini “örgüt propagandası” olarak değerlendirdi.

“Örgüt destekçisi" olduğu iddiasıyla Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi’ne 13 Şubat 2019’da yapılan şikayet sonucu yapılan araştırmada Leyla Güven’in 11 Eylül 2019’da yaptığı bir konuşmanın gazeteci Fehim Işık tarafından dijital medya hesabından paylaştığı, Leyla Güven’in de bunu retweetlediğini belirten iddia makamı mütalaasının devamında, “Kürt sorunu devam ettiği müddetçe gerillaya da katılım olacak çatışmalar da olacak” sözlerinin "örgüt propagandası" içerdiğini savundu.

Yine Leyla Güven’in yaptığı bir konuşmanın bir haber sitesinde videolu olarak paylaşıldığı, bu konuşmasında propaganda yaptığını ileri süren iddia makamı mütalaada cezaevleri, Kürt Lider Abdullah Öcalan üzerindeki tecrit ve Suruç’ta DAİŞ saldırısında katledilen gençlerle ilgili yaptığı 8 paylaşımda propaganda yaptığını belirtti.

Açık alan konuşmasına 30 yıl

İddia makamı, Leyla Güven’in konuşmaları ve dijital medya paylaşımlarının bir bütün olarak değerlendirildiğinde Abdullah Öcalan’ı ve yaşamı yitiren örgüt üyelerini övdüğü, desteklediği ve yücelttiğini iddia etti. Bu durumun cebir, şiddet veya tehdit içeren yöntemlere başvurmayı teşvik etmek arasında fark bulunmadığını mütalaasında savundu. İddia makamı, bu söylemleriyle başkalarını örgütün cebir, şiddet veya tehdit içeren yöntemlerine başvurmayı teşvik ettiği sonucuna varıldığını iddia etti. Leyla Güven’in dijital medya paylaşımları nedeniyle “örgüt propagandası” iddiasından 1 yıl ile 5 yıl arası değişen hapis cezasıyla cezalandırılmasını istedi. İddia makamı suçun basın yolu ile işlendiğini öne sürerek, bu cezanın yarı oranında artırılarak 1 yıl 6 ay ile 7 yıl 6 ay arası değişen hapis cezası ile cezalandırılmasını istedi. Paylaşımın Türk Ceza Kanunu’nun 43’üncü maddesindeki zincirleme suç hükümlerini kapsamında değerlendirilmesini talep etti. İddia makamı toplamda alt sınırı 1 yıl 10 ay 15 gün ile 2 yıl 7 ay 15 gün arası değişen, üst sınırı ise 9 yıl 4 ay 15 gün ile 13 yıl 1 ay 15 gün olan hapis cezasıyla cezalandırılmasını istedi. İddia makamı, Leyla Güven’in yaptığı 4 açık alan konuşmasının dijital medya üzerinden yayınlaması nedeniyle de “örgüt propagandası” iddiasıyla 4 defa ayrı ayrı 1 yıl ile 5 yıl arası değişen hapis cezasıyla cezalandırılmasını istedi. Suçun basın yolu ile işlenmesi nedeniyle artırım hükümlerinin uygulanmasını isteyen iddia makamı, 4 defa 1 yıl 6 ay ile 7 yıl 6 ay ayrı ayrı cezalandırılmasını isteyerek, bu suçlamadan toplamda 30 yıla kadar hapis talebinde bulundu.

İddia makamı, Leyla Güven’in toplamda 43 yıl 1 ay 15 güne varan hapis cezasıyla cezalandırılmasını istedi.

Duruşma 17 Ekim’e ertelendi 

Mütalaaya karşı söz verilen Leyla Güven, Kürtçe yaptığı konuşmasının yanlış çevrildiğini ifade ederek, bu konuda bilirkişi tayin edilmesini talep etti. Leyla Güven, savunmasını bir sonraki celsede yapacağını söyledi.

Leyla Güven’in avukatı Serdar Çelebi de, mütalaaya karşı savunmalarını yapmak için ek süre talebinde bulundu.

Mahkeme, Leyla Güven’in bilirkişi talebini reddedip, mütalaaya karşı savunma için süre talebini kabul ederek, bir sonraki duruşmayı 17 Ekim’e erteledi.