Hakimden anneye soru: Kızının taziyesine neden katıldın?

Yaşamını yitiren kızı için kurdukları taziyede gözaltına alınan Barış Annesi Hadle Oğur’a mahkeme “O taziyede ne işin vardı?” sorusunu yöneltti. 11 yıldır kızının taziyesinde bulunduğu için yargılanan Hadle Oğur’a 3 yıl 15 gün hapis cezası isteniyor. Dosyasının Yargıtay’a taşındığını belirten Hadle Oğur, baskıların yıllardır sürdüğüne dikkat çekti.

MEDİNE MAMEDOĞLU

Rıha – Türkiye yargısında yaşananlar birçok örnekle tartışma konusu olurken, Barış Annesi Hadle Oğur da yaşamını yitiren PKK’li kızı Hilal Oğur için kurduğu taziyede bulunduğu için 11 yıldır yargılanıyor. 27 Kasım 2010 tarihinde yaşamını yitiren Hilal Oğur’un yaşamını yitirmesini öğrendikten sonra aile Eylül 2011 tarihinde kızları adına bir taziye kurdu. Kurulan taziyeye 20 Eylül günü polisler biber gazı ile müdahale ederek 23 kişiyi gözaltına aldı. Çok sayıda kişinin yaralandığı müdahalede anne Hadle Oğur’da gözaltına alınanlarda arasında bulunuyordu. Gözaltına alınanların 6’sı “Örgüt propagandası yapmak”, “Suç ve suçluyu övmek” ve “Polise mukavemet” suçlarından tutuklandı.

3 yıl 15 gün hapis cezası isteniyor

Gözaltı sonrasında çıkarıldığı mahkemede hâkimin kendisine “O taziyeye neden katıldın?” diye soru sorduğunu ifade eden Hadle Oğur, kızının taziyesinde bulunduğu gerekçesiyle 2011 yılından bu yana yargılanıyor. Son olarak hakkında 3 yıl 15 gün hapis cezası istenen Hadle Oğur’un cezası Yargıtay’a taşındı. 2011 yılından bu yana hem hukuki hem de farklı şekillerde baskılara maruz bırakıldığını söyleyen Hadle Uğur, o günden sonra çalışmalara katılmaması için sözlü olarak tehdit ediliyor.

“Saldırıda bir kadın bebeğini kaybetti”

Hadle Oğur, başından geçenleri anlatmaya taziye gününden başlıyor. Kızının yaşamını yitirdiğini öğrendikten sonra taziye kurduklarını söyleyen Hadle Oğur, taziye günü onlarca polisin taziyeye gelenlere saldırdığını ifade etti. Hadle Oğur, sözlerine şöyle devam etti: “Biber gazı ile saldırdılar. Çok iyi hatırlıyorum, o gün taziyede hamile bir kadın vardı, atılan gazlar nedeniyle bebeğini kaybetti. Çoğu kişinin kafasını kolunu kırarak onları gözaltına aldılar. Hunharca saldırdılar. O gün atılan gazdan taziyenin kurulduğu yerdeki bütün insanlar etkilendi. Gözaltına alındıktan sonra mahkemeye çıktığımda hâkim bana ‘O taziyede ne işin vardı?’ diye sordu. Ben de benim kızımın taziyesi dedim. O gün orada bulunan polislerde mahkeme salonunda bulunup, ‘Onlar bize saldırdı’ dediler. Onlarda bizden davacı oldu.”

“Baskılar yıllardır sürüyor”

Taziyeden sonra hakkında dava açıldığını ve yargılamanın hala devam ettiğini belirten Halde Oğur, “O günden sonra hakkımda bir sürü soruşturma açıldı ve gözaltına da alındım. Ondan sonra baskılarda bir an olsun dinmedi. Bana çalışma yürütme çalışma içerisinde gitme diye tehdit ediyorlardı. Bana “ölümden korkmuyor musun?” diyorlardı. Ben de onlara suç değil ben çalışmalarımı yürüteceğim diyordum. Gece de olsa evimden buraya araç dahi olmazsa ayakla giderim çalışmalara katılırım dedim. Bu baskıları yıllardır sürüyor ama ben korkmuyorum” sözleri ile yaşadığı baskılara dikkat çekti.

Yapılan baskılara karşı yıllardır barış annesi olarak mücadele ettiğini ifade eden Hadle Oğur, mücadelesini sonuna kadar götüreceği sözleriyle konuşmasına son verdi.