Gazeteci Öznur Değer hakkında tahliye kararı verildi

INNEWS Haber Müdürü Öznur Değer, yargılandığı davanın ilk duruşmasında, tahliye edildi.

Mêrdîn- Mêrdîn'in Qoser (Kızıltepe) ilçesinde, evine yapılan baskınla darp edilerek gözaltına alınan ve aynı gün “zincirleme örgüt propagandası yapmak” iddiasıyla tutuklanan JINNEWS Haber Müdürü Öznur Değer hakkında açılan davanın ilk duruşması görüldü.

Mardin 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapılan duruşmaya Öznur Değer, Erzincan Kadın Kapalı Cezaevi'nden SEGBİS aracılığıyla katıldı. Duruşmayı Mezopotamya Kadın Gazeteciler Derneği (MKG), Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG), İnsan Hakları Derneği (İHD), Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD), Tevgera Jinên Azad (TJA), Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) üyelerinin yanı sıra çok sayıda kişi izledi.

Kimlik tespitiyle başlayan duruşmada Öznur Değer’in Kürtçe savunma yapmak istemesi üzerine mahkeme başkanı, tercüman ücretinin kendisi tarafından karşılanması halinde tercüman getirileceğini belirtti. Anadilinde savunma yapmanın bir maliyet karşılığında olamayacağını söyleyen Öznur Değer’e Kürtçe tercüman getirildi.

‘Üniformalı olmasaydı, ben şu an burada olmazdım’

Kadın gazeteci olduğu için yargılandığını belirten Öznur Değer, “Benim şahsımda tüm kadınlar ve gazeteciler yargılanıyor. Ben, başlatılan soruşturma sürecinden bu yana bunun bir intikam dosyası olduğunu söylüyorum” dedi. Mahkeme başkanı, Öznur Değer’in savunmasına müdahale etti. Bunun üzerine, Öznur Değer’in avukatı Erdal Kuzu duruma tepki gösterdi. Öznur Değer şunları söyledi:

“Bu dosya, Midyat’ta yaşanan olaydır. İntikam söylemini Midyat ve Mardin Emniyeti için söyledim. Ben, Cihan Bilgin’in taziyesine katıldım. Cihan Bilgin ve Nazım Daştan şahsında tüm katledilen gazetecileri anıyorum. Ben o taziyeye gazeteci sıfatıyla katıldım. TJA öncülüğünde orada yürüyüş yapıldı, ben de o yürüyüşü gazeteci sıfatıyla takip ettim. Bir polis bana cinsiyetçi küfürlerde bulundu. Ben de bu duruma bir kadın olarak tepki gösterdim.

Ben 5 yıldır bu mesleği yapıyorum, Türkiye’nin birçok kentinde çalıştım. Böylesi bir cinsiyetçi söyleme karşı geldim. Bu zamana kadar birçok taciz, tecavüz ve kadın-çocuk şiddetine yönelik haber yaptım ve bu durumlara karşı çıktım. Böylesi bir cinsiyetçi küfür kimden ve nereden gelirse gelsin, ben karşı çıkarım. Bu kişinin üniformalı olması fark etmiyor. Ama üniformalı olmasaydı, ben şu an burada olmazdım.”

‘Küfürlere karşı çıktığım için şu an tutukluyum’

Cinsiyetçi küfüre karşı çıktığı için hedef alındığını söyleyen Öznur Değer, “Beni hedef alan kişilere karşı hukuki haklarımı kullandım, gerekli başvuruları yaptım. X’te ‘Derin kuvvetler’ adına bir hesap var, kim tarafından yönetildiğini bilmiyorum. Bu hesabın kimin tarafından kullanıldığını bilmek istiyorum. Çünkü bu hesap, Midyat olayından sonra benim fotoğraflarımı paylaştı ve beni hedef aldı. Öldürülmekle, tecavüz edilmekle tehdit edildim. Sarı torbaların fotoğrafları bana gönderilerek tehdit ediliyordum. Bu hesap hakkında Mardin Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulundum. Bana küfreden, tehdit edenler şu an dışarıda ama ben küfürlere karşı çıktığım için şu an tutukluyum” şeklinde konuştu.

Mahkeme başkanı, Öznur Değer’in iddianameyi okumadığını iddia ederek, iddianameye eklenen Yeni Yaşam gazetesi manşetlerini, JINNEWS ve Mezopotamya Ajansı (MA) haberlerinde çıkan içerikleri ve X hesabında yaptığı paylaşımları okudu.

İddianamedekilerin yüzde 80’i yayınlanmış haber

Okunanların yüzde 80’inin yayınlanan haberler olduğunu belirten Öznur Değer, “Paylaşımlar bana aittir. 2022’de hakkımda, yapmış olduğum paylaşımlardan kaynaklı soruşturma açıldı. O soruşturmada takipsizlik kararı verildi. Ama bugün bu paylaşımlar iddianameye eklenmiş. Takipsizlik kararını kaldıran hâkimlik, tutuklama kararımı veren hâkimlik ile aynı. Bu da yaşanan hukuksuzluğu gösteriyor." ifadelerini kullandı.

İfadesi tutanağa alınmadı

Öznur Değer, gözaltına alındığı sırada yaşadığı işkenceyi anlatmak istemesi üzerine, mahkeme heyeti bunun gerekli olmadığını söyledi. Öznur Değer, "Tutuklanmamın ardından, adımı ağzına alan hakkında soruşturma başlatıldı. Annem başta olmak üzere, tutuklandığım için paylaşım yapan kişiler ve benim için açıklama yapan Şahmeran Kadın Platformu üyesi Mürrvet Aslan hakkında soruşturma açıldı" dedi. Bu konuşmanın üzerine Mahkeme başkanı, anlatılanların tutanağa geçmesine gerek olmadığını belirtti.

‘Sürece tanıklık etmek istiyorum’

Öznur Değer, son olarak "Müdahale edilmezse ben kısa tutacağım. Tarihi bir süreçten geçiyoruz. Ortadoğu başta olmak üzere tüm dünyayı etkileyecek bir süreç var. Ben de böylesi bir tarihe tanıklık etmek, emek vermek ve katkı sunmak istiyorum. Ben 5 yıldır barış için gazetecilik yapıyorum ve bundan sonra da öyle yapacağım” şeklinde konuştu.

‘Haber yapmak suç değildir’

Öznur Değer’in avukatı Ali Kahraman da müvekkilinin gazetecilik yaptığını belirterek şöyle konuştu:

"Herkes diyor ki 'Öznur polisin küfrüne karşı çıkmasaydı, tutuklanma olmazdı.' İşte bundan kaynaklı Öznur, 'intikam alınıyor' diyor. 2023’te yapılan bir paylaşım, 2022 yılında verilen takipsizlik kararını kaldırmaya gerekçe yapılıyor. Bu hukuka aykırıdır.

Midyat’ta yaşanan olayda ise müvekkilim, katledilen Nazım Daştan ve Cihan Bilgin’in taziyesine ve devamında yaşanan olayların haberine katılmış ve bu haberleri paylaşmıştır. İmralı heyetinin haberlerini yaptığı ve paylaştığı için yargılanıyor.

Müvekkilimin paylaşımları propaganda içerikli değildir. Sakine Cansız, Fidan Doğan, Leyla Şaylemez ve Seve Demir’le ilgili haber yapmak suç değildir. Bu, toplumu bilgilendirmek içindir. Müvekkilim gazeteci sıfatıyla toplumu aydınlatmak istemiştir, A Haber gibi yapmamıştır. Yeni Yaşam Gazetesi manşetleri ve Cihan Bilgin ile Nazım Daştan’ın fotoğraflarını paylaşmak suç değildir. Müvekkilimin yaptığı, ifade özgürlüğü kapsamındadır. Beraatını ve tahliyesini istiyorum."

‘Savunma, özgürlük talebi olan tüm kadınlar içindir’

Avukat Berivan Orhan da çok yönlü bir adaletsizlikle karşı karşıya olunduğunu söyleyerek “Polisin yapmış olduğu ahlak dışı söyleme karşı çıktığı için soruşturma açılıp tutuklanmıştır. Müvekkilimin yapmış olduğu suç duyuruları sonuçsuz kalmıştır.

Müvekkilimin annesi hakkında da soruşturma açılmıştır. Müvekkilime işkence yapanlara değil, onun tutuklanmasına karşı çıkan ve açıklama yapan kişiler hakkında soruşturma başlatılmıştır. Bugün burada yapmış olduğumuz savunma, özgürlük talebi olan tüm kadınlar içindir" şeklinde konuştu.

‘Barış sürecine gazeteci olarak tanıklık yapmak istiyor’

Avukat Erdal Kuzu da paylaşımların haber ajansı ve gazete haberleri olduğuna dikkat çekerek “Müvekkilim cinsiyetçi söylemlere karşı çıktığı için hakkında dava açıldı. Sosyal medya zorlamasıyla hakkında soruşturma açılmış ve yargılanma konusu olmuştur. Bu da Türkiye’deki yargılama sisteminin doğru işlemediğini gösteriyor. Müvekkilim gözaltına alındığı sırada gördüğü işkencenin dava konusu olmamasını anlayamıyoruz.

Bir yumuşama süreci yaşanıyor; Kürt, Türk’ü anlıyor, Türk, Kürt’ü anlıyor. Ama mahkemelerde değişen bir durum yok. Öznur çatışmalı bir sürecin gazetecisiydi, şimdi de barış sürecine gazeteci olarak tanıklık yapmak istiyor. Müvekkilimin sizin zamanınızı çalma gibi bir derdi yok. Tutukluluk süresi göz önünde bulundurularak tahliye edilmesini talep ediyorum" dedi.

Tahliye kararı verildi

Avukatların konuşmalarının ardından savcılık, mütalaada, propagandadan ceza verilerek tahliye edilmesini talep etti. Mahkeme başkanı, Öznur Değer hakkında yurt dışı yasağı ve adli kontrol şartıyla tahliye edilmesine karar verdi. Bir sonraki duruşma 21 Ekim' e ertelendi.