Deniz Poyraz davasında neler oldu?
Duruşmada kurumların katılma taleplerini değerlendiren mahkeme, Deniz Poyraz’ın ailesi, HDP ve milletvekillerinin talebinin kabulüne, barolar da dahil diğer gerçek ve tüzel kişilerin talebinin ise reddine karar verdi. Sanık Onur Gencer pişman olmadığını söyledi. Dava ileri bir tarihe ertelendi.
Haber Merkezi- HDP İzmir il binasına silahlı saldırıda bulunan ve Deniz Poyraz’ı katleden Onur Gencer hakkında açılan davanın ikinci duruşması görüldü. 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada sanık Onur Gencer hazır bulunurken, Deniz Poyraz’ın ailesi ve müşteki avukatlar, TBB ve 13 baronun başkanı veya yönetim kurulu üyeleri, HDP Eş Başkanı Mithat Sancar, HDP Milletvekilleri, EMEP İzmir İl Başkanı Emine Uyar, CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri, kadın dernekleri ve siyasi parti temsilcileri duruşmayı izledi. Mahkeme heyetinin salona 100 kişi alınmasını istemesi sebebiyle saat 09:00’da başlaması gereken duruşma 3 buçuk saat gecikmeli başladı.
“İktidar hedef gösteriyor”
Kimlik tespitinin ardından kurumların katılma talepleri dinlendi. İlk olarak konuşan HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, sanık Gencer’in HDP’yi doğrudan hedef aldığını ve bu yüzden katılma talepleri olduğunu aktardı. Mithat Sancar, “Bu acı bizim acımız, öfke bizim öfkemizi, bu dava bizim davamızdır. Bir plan doğruluğunda tasarlayarak canavara hisle üyemiz, canımız, Denizimiz katledilmiştir, doğrudan zarar görmüştür. Bu nedenle katılma talebimizin bulunması doğaldır. Bu saldırının sadece bir şahsı hedef almadığını katil ifadeleri ortaya koymaktadır” diyerek Gencer’in ifadelerini hatırlattı. Mithat Sancar, katılma taleplerinin savcı tarafından sadece işyeri dokunulmazlığı ve mala zarar verme suçlamalarıyla sınırlandırmasını kabul etmediklerini de söyledi ve iktidarın nefret dilini yaygınlaştırarak partilerini hedef göstermesinin saldırıların nedeni olduğunu dile getirdi.
“İnsan hakkı talebiyle katılmak istiyoruz”
ÇHD adına katılma taleplerini aktaran Avukat Erdoğan Aydoğdu da “Bu dosya siyasi ve politik bir dosyadır. Deniz Poyraz Kürt kimliği sebebiyle ırkçı bir faşist tarafından katledildi. Deniz Poyraz HDP binasının önünde kamp kurmuş kolluk görevlilerin gözü önünde katledildi. Biz ÇHD olarak başa Kürt halkı olmak üzere tüm ezilenlere, inançlara yaşam hakkı borcumuz var. Bu borcu ödemek için yaşam hakkı ve insan hakkı talebiyle katılmak istiyoruz” dedi.
Emek Partisi İzmir İl Başkanı Emine Uyar “İşçilerin, emekçilerin, kadınların, gençlerin haklarının elinden alınmaya çalıştığı bu süreçte iktidarın politikasını eleştirmek suç sayılıyor. HDP’ye yapılan saldırılar bu süreçte düşünce ve örgütlenme özgürlüğü saldırıdır. Tüm saldırılara karşı eşitlik, özgürlük, barış ve demokrasi için haklarımızı kullanmak adına bu davaya katılma talebimiz var” derken Demokrasi İçin Hukukçular adına Avukat Zöhre Dalkıran da söz alarak katılım taleplerini açıkladı.
İzmir Baro Başkanı Özkan Yücel de duruşmada söz alarak şunları ifade etti:
“Karar anına geldiğimizde ‘doğrudan suçtan zarar görmediği için katılma taleplerinin reddine’ demeyin. Birincisi ben İzmir Baro Başkanıyım. Bu suç, bu kentte işlendi. Barolara verilmiş koruma görevine, insan haklarının korumak hakkına istinaden, bu bir arada yaşama iradesine karşı işlenmiş bir suç. Doğrudan bizi etkiliyor. Korumamız altında verilmiş bir değer var. İnsan haklarını korumak baronun görevi ve bu hak ihlaline her yerde Barolar burada zarar görmüştür demektir. Barolar hak ihlallerini söz konusu olduğu her yerde mutlaka taraftarıdır.”
Duruşmayı takip eden diğer barolar da insan haklarına karşı işlenmiş siyasi bir suç olmasından dolayı mahkemeye katılma taleplerini açıkladılar.
Katılma talepleri reddedildi
Mahkeme heyeti katılma taleplerini değerlendirerek, Deniz Poyraz’ın ailesi, HDP ve milletvekillerinin talebinin kabulüne, diğer gerçek ve tüzel kişilerin ise "suçtan doğrudan etkilenme durumu olmadığı" gerekçesiyle taleplerinin reddine karar verdi.
Pişman olmadığını açıkladı
Duruşma aranın ardından Onur Gencer’in ifadesi ile devam etti. Konuşmasına “Kanlı baskının gerçekleşmesi geçmişe dayanıyor” diyerek başlayan Onur Gencer, 1998 yılında annesinin HDP’liler tarafından tehdit edildiğini iddia etti ve yıllar sonra bunun intikamını aldığını söyledi. Kobane olayları, Suriye’de sağlık ekibi olarak gittiği dönemde suikaste uğraması gibi olayların da bu saldırıyı yapmasına neden olduğunu anlatan sanık Onur Gencer, “Gerçekleştirdiğim kanlı baskından pişman değilim. Deniz Poyraz’ın kendisi ve ailesi hakkında araştırma yapılmasını istiyoruz. İstihbaratçıların şehit edilmesinden Deniz’in sorumlu olduğunu düşünüyorum” diye konuştu.
Onur Gencer’in ifadesi sırasında salonda bulunanlar tepki gösterdi. Deniz Poyraz’ın babası tepkisini dile getirerek, “Sadece gereken cezayı almasını istiyorum” dedi. Sanığın ifadesinin tahrik edici olmasından kaynaklı tepkiler devam ederken sanık Onur Gencer’in, “Savunmam bölünüyor, hakaret ediyor” demesi de tartışmaya sebep oldu.
Solondakileri hedef gösterdi
Onur Gencer, “Gönlümden geçen Öcalan veya Demirtaş, onların harici hepsi bir. Asıl hedefim onlardı. Onun dışında kimi öldürmüşüm fark etmezdi. Ha Deniz Poyraz ha Murat Çepni. Keşke o da ölseydi. Asıl Kürt düşmanı salondaki alçaklardır. Benim Kürt kardeşlerimle bir sorunum yoktur” dedi. Sanık Gencer’in soğukkanlı ve salondakilere saldıran bir şekilde ifade vermesi ise tepkilere neden oldu.
“Adalet istiyoruz”
Söz alan Deniz Poyraz’ın ailesi adalet istediklerini belirtti. Söz alan anne Fehime Poyraz, “Ben bir anneyim, benim yüreğim yandı hiç kimsenin, annesinin yüreği yanmasın. 7 ay evime ateş düştü. Allah o katilin evine de koysun o ateşi. Biz hepimiz kardeşiz diyoruz, biz barıştan yanayız. Biz davamızdan vazgeçmeyiz. Biz barışı istiyoruz. Anneler ağlamasın. Savunmasız bir insani öldürdü, ‘içim soğumadı’ diyor o kadar rahat konuşuyor ki içim yanıyor. Onu yönetenler, önce onlar ceza yiyecek. Bu davayı hak hukuka bırakıyorum. Buraya gelenlerin hepsi Deniz. Bu gücü nereden alıyor, o kadar rahat konuşuyor? Adalet istiyoruz” diye konuştu.
Duruşma 29 Nisan’a ertelendi
Mahkemede aynı zamanda tanık ifadeleri de dinlendi. İddia makamı beyanları alınamayan tanıkların zorla getirilmelerine, tanık Olgun Yüksel ve Oğulcan Dinçsever hakkında yazılan talimat yazılarının cevaplarının beklenmesine, sanığın tutukluluk halinin devamına karar verilmesini talep etti. Sanık avukatı da müvekkilinin beyanlarının eksik alındığını öne sürerek, bir sonraki duruşma savunmasını sürdürmesi gerektiğini belirtti. Ara kararını açıklayan mahkeme, iddia makamı ve müşteki avukatların taleplerinin kabulüne, Onur Gencer’in tutukluluk halinin devamına karar verdi. Bir sonraki duruşma 29 Nisan tarihine ertelendi.