“Cinayet dosyalarında gösterilen hassasiyet şüpheli ölümlerde gösterilmiyor”
Türkiye’de kadın cinayetleri ile birlikte şüpheli kadın ölümlerinde de ciddi bir artış yaşanıyor. Kamuoyuna yansıyan verilere göre Amed’de Ocak ayından bu yana 12 kadın şüpheli bir şekilde yaşamını yitirdi. Yaşanan ölümlerin devamında yürütülen yargı sürecini değerlendiren Rosa Kadın Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Avukat Elif Tirenç İpek Ulaş, yargının cinayet dosyalarına gösterdiği hassasiyeti şüpheli kadın ölümü dosyalarında göstermediğine dikkat çekti.
Türkiye’de kadın cinayetleri ile birlikte şüpheli kadın ölümlerinde de ciddi bir artış yaşanıyor. Kamuoyuna yansıyan verilere göre Amed’de Ocak ayından bu yana 12 kadın şüpheli bir şekilde yaşamını yitirdi. Yaşanan ölümlerin devamında yürütülen yargı sürecini değerlendiren Rosa Kadın Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Avukat Elif Tirenç İpek Ulaş, yargının cinayet dosyalarına gösterdiği hassasiyeti şüpheli kadın ölümü dosyalarında göstermediğine dikkat çekti.
MEDİNE MAMEDOĞLU
Amed – Türkiye’de kadın katliamlarını yanı sıra şüpheli kadın ölümlerinde de ciddi bir artış yaşanıyor. Sadece Amed kentinde Ocak 2021’den bu yana farklı tarihlerde 12 kadın şüpheli bir şekilde yaşamını yitirdi. Bu ölümlerin çoğuna soruşturma açılsa da, derinlikli bir araştırma yapılmadı. Yaşanan tüm bu süreçleri Rosa Kadın Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Avukat Elif Tirenç İpek Ulaş ile konuştuk. Hükümetin kadın düşmanı politikalarının kadın cinayetleri ve şüpheli kadın ölümlerinde artışa neden olduğunu ifade eden Elif Tirenç İpek Ulaş, yargının da bu konuda farklı bir tutum sergilemediğine dikkat çekti.
“Şüpheli ölümlere hassasiyet gösterilmiyor”
Kadın ölümleri dosyalarında soruşturmaların cinayet dosyalarına oranla daha farklı işlendiğini belirten Elif Tirenç İpek Ulaş, “Çünkü ortada genelde aleni bir şekilde öldürme fiili yok, genelde intihar süsü ya da yönlendirme şeklinde yaşanan bir şey gibi gösteriliyor. Burada aslında savcı ve hâkimlerin dikkat etmesi gereken husus şu; intihar olsun ya da olmasın olaya şaibeli bir şekilde yaklaşmak. Bunun bir cinayet olabileceği üzerinden soruşturmayı oradan derinleştirerek yürütmek” dedi.
“Her olayın arkasında şiddet öyküsü çıkıyor”
Elif Tirenç İpek Ulaş, şiddetin arttığı böyle bir dönemde yaşanan her olayın arkasından bir şiddet öyküsü çıktığını dile getirdi. Bu şiddet öyküsünün de sürekli görmezden gelindiğine değinen Elif Tirenç İpek Ulaş, sözlerinin devamında şunlara yer verdi: “Kadının o anlık durumuyla çok ilgileniyor. Bunun biraz hukuk sistemi ile de alakası var. Şüpheli kadın dosyalarının tamamında faile yönelik bir durum söz konusu olmuyor. Çünkü akla gelmiyor gelse bile işlerine gelmiyor. Biraz kadın mücadelesinin verdiği bir etkiyle son dönem yaşanan kadın ölümlerinde yargının biraz da olsun adım attığı dosyalar oldu. Yargının bu konuda adım atması için iteklenmesi ya da haber yapılması gerekiyor.”
“Erkekler korunduğunun farkında”
Şüpheli ölümlerde erkeğin şüpheli olarak yargılanmaması ya da cezasızlık politikası ile karşılaşmasının diğer erkeklere de cesaret verdiğini belirten Elif Tirenç İpek Ulaş, “Dosyaların çoğunda erkeklerin birbirinden cesaret aldığı çok aleni bir şekilde karşımıza çıkıyor. Erkekler tutuksuz yargılandıklarında ya da iyi hal aldıklarında cesaret alıyorlar. Kadına yönelik şiddet uygularken de korunacaklarının çok farkındalar. Bundan kaynaklı da çok cesurca yaklaşıyorlar. Bunun en net örneği son dönem kadın cinayetlerinde çok vahşice yöntemlerin kullanılması. Eski kadın cinayeti dosyalarında erkekler ‘ben öldürmedim” derlerdi ama şimdiki dosyalarda vahşice öldürmenin yanı sıra bu ölümlere bir gerekçe de öne sürülüyor” şeklinde konuştu.
Amed’de Ocak ayından bu yana yaşanan şüpheli kadın ölümleri şöyle:
* Diyarbakır’da Ocak ayında Dermen B. isimli kadın şüpheli şekilde yaşamını yitirdi
*Şubat ayında Diyarbakır’ın Eğil ilçesinde Yıldız Baran şüpheli bir şekilde yaşamını yitirdi.
*Nisan ayında Diyarbakır'ın Silvan ilçesinde Semanur Kaplan evinde ateşli silahla şüpheli bir şekilde yaşamını yitirmiş halde bulundu.
*Nisan ayında Silvan’da Yeşerdi Mahallesi’nde ikamet eden Ronayi Çerkezoğlu (17) ateşli silahla şüpheli şekilde yaşamını yitirdi.
*Mayıs ayında Diyarbakır'ın Silvan ilçesinde M.Ş. isimli kadın evinde şüpheli bir şekilde yaşamını yitirmiş halde bulundu.
*Haziran ayında Diyarbakır’ın Silvan ilçesinde Rengin Ş. yaşadıkları evde ateşli silahla şüpheli bir şekilde vurulmuştu. Rengin, tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitirdi.
*Haziran ayında Diyarbakır’da yaşayan 4 çocuk annesi Esma Yücel, evinde sırtından silahla vurulmuş bir halde ölü bulundu.
* Haziran ayında Diyarbakır’ın Kayapınar ilçesine bağlı Huzurevleri Mahallesi’nde E.Y. isimli kadın evinde şüpheli bir şekilde yaşamını yitirmiş halde bulundu.
* Temmuz ayında Diyarbakır'ın Eğil ilçesinde bağlı Meşeler Köyü'nde Dilan Kırmızıçiçek isimli çocuk evinde şüpheli bir şekilde yaşamını yitirdi.
*Eylül ayında Diyarbakır'ın Silvan ilçesinde şüpheli şekilde çatıdan düşen Hicran Ada isimli kadın kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirdi.
*Kasım ayında Diyarbakır’ın Bismil ilçesinde Dilek Bitkin evinde şüpheli şekilde silahla vurulmuş halde bulundu.
*Aralık ayında, Diyarbakır’ın Çermik ilçesi Sinek Çayı’nda 27 yaşındaki Muhsine Y. adlı bir kadın şüpheli şekilde yaşamını yitirmiş bulundu. Çevredekilerin haber vermesi üzerine olay yerine sağlık ekiplerinin geldiği ve Muhsine’nin yaşamını yitirdiğini belirledikleri öğrenildi.