AYM Figen Yüksekdağ'ın tutukluluğunu 'ölçülü' buldu
HDP eski Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ'ın 3 yıl 1 ay boyunca süre gelen tutukluluk tedbirine ilişkin Anayasa Mahkemesi "ölçülü" derken kişi hürriyet ve güvenlik hakkının ihlal edilmediğine karar verdi.
Haber Merkezi- Anayasa Mahkemesi’ne (AYM), HDP eski Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ hakkında 26 Şubat 2021 tarihinde yapılan başvuruda karar çıktı. Figen Yüksekdağ'ın "Tutuklama tedbirinin hukuki olmaması", "Tutukluluğun makul süreyi aşması", "Tutukluluk incelemelerinin yapılmaması, tahliye talepleri ile tutukluluğa yönelik itirazların kısa sürede karara bağlanmaması" ve "Tutukluluk incelemelerinin hakim/mahkeme önüne çıkarılmaksızın yapılmasına” dair kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiğine ilişkin yapılan başvuruda, AYM herhangi bir ihlal görmediğini karara bağladı.
AYM, incelemesinde, daha önce "açıkça dayanaktan yoksun" diyerek reddettiği başvuruyu da hatırlattı ve tutuklama tedbirinin hukuka aykırılık konusunu da incelemeyerek mükerrer başvuru olduğunu belirtti.
“Dayanaktan yoksun”
Figen Yüksekdağ'ın ilk tutuklanmasının ardından 1 Şubat 2017 ile 28 Nisan 2017 tarihleri arasında resen tutukluluk incelemesi yapılmadığı için kişi hürriyeti ve güvenlik hakkı ihlal edildiğine dair başvuruya ilişkin AYM, yetkisizlik kararı verdi. "Tahliye talepleri ile tutukluluğa yönelik itirazlarının kısa sürede karara bağlanmaması" ihlaline dair de, kendilerine belge gönderilmediğini ve genel ifadeler kullanıldığını öne sürdü. Bu başvuruyu da "dayanaktan yoksun" diyerek, kabul etmedi.
“Sorun yok”
AYM ayrıca tutukluluk ile ilgili olarak "Tutukluluğunun devamına dair sulh ceza hakimlikleri ve ağır ceza mahkemeleri tarafından verilen kararlarda atıf yapılan ve soruşturma/kovuşturma dosyasında bulunduğu belirtilen delillerin içeriği ile bu delillerin kuvvetli belirti açısından Anayasa Mahkemesi tarafından tespit edilen olgusal değerini tutuklama tarihinden sonraki süreçte de koruduğu dikkate alındığında başvurucunun tutukluluğunun devamı kararlarının suç işlendiğine dair kuvvetli belirtinin bulunması hususu yönünden ilgili ve yeterli olduğu değerlendirilmiştir" yorumunda bulundu. Tutukluluk devam kararlarını "ölçü" yönünden de inceleyen AYM, “tedbirin ölçülülüğü açısından bir sorun oluşturmadığı değerlendirilmiştir” dedi.