Arama dayatmasını reddeden kadınlar açık görüşe çıkamıyor

Diyarbakır’da kadın tutuklular kamera önünde yapılmak istenen ayakkabı aramasını kabul etmedikleri için görüşlere çıkamıyor. Avukat Özüm Vurgun, cezaevlerinin işkence haneye dönüştüğüne dikkat çekti.

MEDİNE MAMEDOĞLU

Amed - Türkiye ve bölge cezaevleri son süreçte yaşanan hak ihlalleri ile gündemden düşmüyor. Cezaevlerinde yaşanan sorunlara dair Adalet Bakanlığı sessizliğini korumaya devam ederken, tutuklu yakınlarının birçok şehirde yaptıkları “Adalet Nöbeti” devam ediyor. Bu sorunların en çok yaşandığı yerlerden biri olan Diyarbakır Kadın Kapalı Cezaevi’nde ise kadın tutuklular Aralık ayından bu yana kamera dayatmaları nedeniyle açık görüşe çıkmıyor. Kamera önünde görüş öncesi ve sonrası yapılmak istenen ayakkabı aramasını kabul etmeyen kadın tutuklular, yaşanan soruna çözüm bulunmasını talep ediyor. Ayakkabı aramasının yanı sıra son bir ay içinde cezaevine sevk edilen ya da misafir olarak gelen 20’ye yakın kadın tutuklunun çıplak elle çıplak aramaya maruz bırakıldığı öğrenildi.

“Yaşananlar insanlık onuruna yakışmıyor”

Cezaevinde kadın tutukluların yaşadığı sorunları ve taleplerini aktaran Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) Amed Şube Eş Başkanı Avukat Özüm Vurgun, cezaevinde sistemin baskıcı ve dayatmacı bir şekilde ilerlediğini ifade etti. Kadın tutuklulara dayatılan durumların insanlık onuruna yakışmadığını belirten Özüm Vurgun, cezaevi idaresinin kendilerince bir baskı yönetimi kurmaya çalıştığına dikkat çekti.

“Tutuklulara ayakkabı araması dayatılıyor”

Özüm Vurgun yaşananlara dair şunları aktardı: “Aralık ayıyla birlikte açık görüşlere kademeli olarak başlandı. Ama buradaki kadın cezaevinde şöyle bir sorun var; kadın tutuklular kameranın görebileceği bir yerde ayakkabılarını giyiyorlar. Tutuklular o şekilde açık görüşe çıkıyorlar. Fakat cezaevi idaresi görüşler için kadınlara ‘kamera önünde ayakkabıları giyeceksin, dışarı çıktığında yine ayakkabılarını benim gözümün önünde çıkaracaksın, yere vurarak sallayacaksın, daha sonrasında görüşü yaptıktan sonra kamera önünde yine çıkarıp koğuşuna o şekilde gidebilirsin’ diyorlar Kadınlar bu arama dayatmasını kabul etmiyorlar. Tutuklular, ‘zaten kamera önünde ayakkabılarımızı giyiyoruz ama bizler ayakkabıları tekrar çıkartılıp bakılması durumunu kabul etmiyoruz’ diyorlar. Bu yüzden kadınlar Aralık’ta çıktıkları ilk görüşten bu yana böyle bir süreçle karşılaştıkları için bu tarihe kadar açık görüşe çıkmıyorlar.”

“Cezaevi idaresi kendini adalet makamı olarak görüyor”

“Diyarbakır’da diğer cezaevlerinde tutuklulara böyle bir yaklaşım sergilenmiyor” diyerek kadın cezaevinde tutuklulara ayrı bir süreç yürütüldüğünü belirten Özüm Vurgun, ülkede kadına yönelik düşmanca tavırların dışarıda ve yargılama sürecinde olduğu gibi cezaevinde de devam ettiğine yer verdi. Cezaevi idaresinin kendilerini bir adalet makamı olarak görerek hareket ettiğine dikkat çeken Özüm Vurgun, “Cezaevlerinde iç yönetmelik denen bir şey var ama biz bu yönetmelikleri istediğimizde ne bize ne de tutuklulara verilmemekte. Bu yönetmelikler cezaevinin kendi yasaları gibi değerlendirebiliriz. Biz bunları alamadığımız için bunlarda bir anayasaya aykırılık var mı bilmiyoruz. Kendilerince ne yazdılar bunların hiç birini bilmediğimizden ötürü herhangi bir yaptırımımız da olamıyor” şeklinde konuştu.

“Tutuklulara çıplak elle çıplak arama dayatılıyor”

Açık görüşün yanı sıra cezaevine gelen bütün kadın tutukluların arama adı altında çıplak elle çıplak aramaya maruz bırakıldığını söyleyen Özüm Vurgun, kadın cezaevine son günlerde sevk edilen ya da misafir olarak gelen 20’ye yakın kadın tutuklunun çıplak aramayla karşı karşıya kaldığını ifade etti. Gardiyanların kamerasız ortamda çıplak elle aramasını kabul etmeyen tutukluların darp edilerek haklarında tutanak tutulduğunu aktaran Özüm Vurgun, konuya dair şunlara yer verdi: “Cezaevinde kendilerince ince arama dedikleri bir şey var. Tutuklular cezaevine sevk ya da misafir olarak geldiklerinde içeri giriş yaptıklarında ‘üstünü çıkart biz seni arayacağız’ diyorlar. Ama kadın cezaevi bu süreci şöyle yürütüyor; kameranın olmadığı bir alanda kadınların iç çamaşırlarını çıkartmaya varacak özellikle üst iç çamaşırlarını çıkartarak çıplak elle arama yapıyorlar. Tutuklulara kameranın olmadığı bir alanda üstünü çıkartmaya çalışıyorlar, tutuklular da bunu reddettiklerinde orada bir darp olayı yaşanıyor. Bu süreç sonrasında tutuklular çıplak elle aramaya maruz bırakılıyor.”

“Cezaevleri işkence haneye dönüşmüş durumda”

Yaşanan süreçte cezaevlerinde tutukluların bütün haklarının sınırlandırılmış olduğuna dikkat çeken Özüm Vurgun, yaşanan hak ihlallerine karşı tutuklu yakınlarına ise bulundukları illerin STK ve barolarına başvuruda bulunmaları çağrısında bulundu. Özüm Vurgun, “Kendilerince bir köleleştirme durumu sergiliyorlar. Cezaevleri bir işkence hane olmanın yanı sıra insanlık onurunun tamamen yok eden bir süreçtedir. Buna da kendi yakınları cezaevinde olan herkesin yaşanan hak ihalelerine karşı sessiz kalmamasına ve savcılıklara dilekçe vermelerini talep ediyoruz. Bunun yanı sıra illerinde bulunan barolar, insan hakları dernekleri ve STK’lara başvurabilirler” çağrısında bulundu.