Annesiyle tutuklu kalan Mizgin Karataş hakkındaki iddianame kabul edildi

Nisan ayında annesi Halise Aksoy’la tutuklanan Mizgin Karataş hakkında “örgüt üyesi olmak” suçlamasıyla hazırlanan iddianamede de açık tanık Ümit Akbıyık’ın beyanları ‘suç delili’ olarak gösterildi.

MEDİNE MAMEDOĞLU 

Amed- Amed’te 25 Nisan günü yapılan ev baskınlarında annesi Halise Aksoy ile gözaltına alındıktan 3 gün sonra açık tanık Ümit Akbıyık’ın ifadeleri üzerine tutuklanan Mizgin Karataş hakkında iddianame hazırlandı. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından “örgüt üyesi olmak” suçlamasıyla hazırlanan iddianamede, açık tanık Ümit Akbıyık’ın ifadeleri ile Mizgin Karataş’ın avukatı ile yaptığı görüşmeler ‘delil’ olarak gösterildi.  

Tek delil açık tanık ifadeleri gösteriliyor! 

İddianamede, Mizgin Karataş’ın İstanbul’dan Amed’e taşındıktan sonra eşyalarını depolamak için tuttuğu iki odalı evi ‘örgütün güvenli evi’ olarak tabir eden açık tanık Ümit Akbıyık’ın şu ifadeleri yer aldı: 

“Terör örgütü kapalı devre toplantıları gibi organizasyonları da yine güvenli evlerde gerçekleştirir. Mizgin Karataş’a ait olan ve Bağlar ilçesi 5 Nisan mahallesinde bulunan ikameti. Bu ev Z.K. tarafından zaman zaman kullanıyordu. Bu ev halen aktif olarak TJA ve gençlikte faaliyet gösteren kadınlar tarafından kullanılmaktadır. Açık adresini tam olarak bilmiyorum fakat yerini size gösterebilirim.”  

Telefonla görüştüğü kişiler suç delili gösterildi 

Mizgin Karataş’ın gözaltına alınmadan 4 ay önce bozulduğu için kullanmayı bıraktığı telefonundan yapılan görüşmelerin de yer aldığı iddianamede, Mizgin Karataş’ın avukatları ve halen aktif siyaset yürüten kadınlarla yaptığı görüşmeler de ‘suç’ delili olarak gösterildi. HTS kayıtlarında Mizgin Karataş’ın görüştüğü kişilerin sadece isimleri yer alırken, konuşmaları yer almadı. İddianamede, görüşmelerin içeriği bilinmeden Mizgin Karataş görüştüğü kişilerle ‘iltisaklı’ olmakla suçlandı. 

İddianamede ifadelerine yer verilen Mizgin Karataş, açık tanık Ümit Akbıyık’ın ‘güvenli ev’ diye tabir ettiği iki odalı eve sadece eşyalarını koyduğunu ve annesinin evinde yaşadığını belirtti. 

İddianamenin sonuç bölümünde; “….. Tanık beyanları doğrultusunda faaliyet yürüttüğü, kendisine ait olan ve yukarıda ayrıntıları belirtilen ikametgahında kadro örgüt mensuplarını sakladığı ve barındırdığı, evini ‘güvenli ev’ olarak kullandırttığı, şüphelinin gizlilik içerisinde ve örgütün talimatlarına uyarak hareket ettiği, tanımadığını belirttiği örgüt mensubu şahıslarla irtibatta ve iltisakta olduğu gerekçesiyle cezalandırılmasına…” ifadeleri yer aldı. 

İlk duruşma 5 Ekim’de 

Mizgin Karataş’ın ilk duruşması 5 Ekim’de Diyarbakır 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek. Tutuklu Annesi Halise Aksoy’un duruşması ise 6 Ekim’de görülecek. 

Üç nesil aynı koğuşta kaldılar! 

Nisan ayından bu yana tutuklu bulunan Mizgin Karataş’ın 5 yaşındaki oğlu Çiya’dan ise bu süreçte uzak kaldı. Mizgin Karataş’ın avukatı Hasan Yalçın, Çiya’nın ilk süreçte annesinin yanında cezaevinde kaldığını, cezaevinin sağlığını ve psikolojisini etkilemesi nedeniyle dışarıya gönderildiğini belirtti. Çiya’nın cezaevinden alındıktan sonra tekrar cezaevine alınması için yasalara göre  bir ay geçmesi gerektiğini belirten Hasan Yalçın, şu bilgileri verdi: 

“Yine aynı süreç cezaevinden çıkmak istediğinde de geçerli. Etkilendiği gerekçesiyle Mizgin, Çiya’yı dışarıya gönderdi ancak oğlunu da çok özlüyor. Şu an da Halise Aksoy ve Mizgin aynı koğuştalar, Çiya da cezaevine gittiği zaman orada kalıyor.” 

Annesi Halise Aksoy da aynı tanık beyanlarıyla tutuklanmıştı 

Dersim'de üç yıl önce bir çatışmada yaşamını yitiren HPG’li oğlu Agit İpek’in kemiklerinin bir kutu içerisinde kargoyla kendisine teslim edilmesiyle tanınan Halise Aksoy, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında yine aynı açık tanık Ümit Akbıyık’ın “örgüt üyelerine güvenilir ev sağladığı” iddiasıyla tutuklanmıştı. 

Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı Halise Aksoy hakkında “örgüt üyesi olmak” iddiasıyla 7 yıl 6 ay ile 15 yıl arası değişen hapis cezası istemiyle hazırladığı iddianame Diyarbakır 10’uncu Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilmişti.