ASMAA FATHÎ

Kahire – Kalkınma ve hukuk için feminist bir oluşum olan Kahire Kurumu, yasal bir çevre düşüncesiyle kadınlara destek olmak için kuruldu. Ayrıca marjinal ve yoksul gruplarla da ilişkide bulunan kurum, birçok kampanyayı hayata geçiriyor. Bu kapsamda son olarak “Sağlığınız Hakkınızdır” sloganıyla kadın haklarını korumak için kampanya başlattı. Kahire Kurumu, her anlamda kadına yönelik tüm hak ihlallerine karşı mücadele ediyor ve her anlamda kadınlara destek olmaya çalışıyor. Kurum, 2021 yılında Kadın Yasası çıkardı. Kurumun çalışmalarına ilişkin Kahire Kurumu Yönetim Kurulu Başkanı Avukat İntisar El-Said, kurumun çalışmalarına ilişkin ajansımızın sorularını yanıtladı.

İlk olarak başlattığınız “Sağlığınız Hakkınızdır” kampanyasından bahsedebilir misiniz? Kampanya ile neyi hedefliyorsunuz?

Kampanyayı 2021 yılında kadına yönelik toplumsal cinsiyete dayalı şiddetle mücadele kapsamında başlattık. Kampanya, sağlık alanında kadın haklarının korunmasında ve tıbbi hizmetlerin geliştirilmesinde önemli bir rol oynadı. Bu kampanyayı başlatmadan önce üç yıl boyunca kadınlar için güvenli tıbbi bakım programı üzerinde çalışma yaptık. Bu sayede tıbbi destek, danışmanlık tavsiyesi ve tıbbı işler kapasitesini geliştiriyoruz. Hastaları muayene ettiğimizde deneyimlerine tanık oluyoruz. Bu kişileri dinlediğimizde yaşadıkları ihlaller ve tacizleri duyuyoruz. Bu kadınlardan bazıları aslında cinsel saldırıya uğradıklarını biliyorlar. Ancak toplumsal baskı nedeniyle sessizliği seçiyorlar. Biz de Kahire Kurumu olarak bu kadınlara kampanyamızla yardımcı oluyoruz ve bu tür olaylarla mücadele ediyoruz. Son zamanlarda erkek bir hemşire hastayı muayene ettiğinde onu taciz etmesi gündemdeydi. Buna ilişkin dava açtık ve bunun sonucunda erkek hemşire yakalandı ve para cezası verildi.

Son kampanyanın yanı sıra geçmiş yıllarda da çeşitli kampanyalar yürütüldü. Ne tür kampanyalar yapıldı?

Toplumda kadına yönelik saldırılar devam ediyor. Birçok kadın toplumsal gericilik yüzünden haklarından vazgeçiyor. 2015 yılında Mısır İnsan Hakları İnisiyatifi ve Tadawun Cinsel Araştırmalar Merkezi işbirliğiyle “Ayıp Değil” kampanyası başlattık. Toplumsal gerici geleneklerine maruz kalan kadınlar var. Aynı zamanda sünnet edilen ve şiddete maruz kalan kadınlar da var. Bu konular üzerine çalışmalarımız var. Kadın haklarını elde etmek için bir an olsun durmadık ve durmayacağız. Kampanyalarla çalışmalarımıza devam ediyoruz. Bununla da toplumsal gericiliği ve kadına yönelik şiddeti ortadan kaldırmaya çalışıyoruz.

Kahire Kurumu olarak kimi yasalar çıkardınız. Kadın haklarını koruyan yasalardan söz edebilir misiniz? Nedir bu yasalar ve kadınları nasıl koruyor?

Kadına yönelik şiddetle ilgili yasalar konusunda bir ilerlemenin olduğunu söyleyebiliriz. Cinsel istismara uğrayan kadınların haklarını korumak için özel bir yasa çıkarıldı. Ayrıca sünnet şiddetine ilişkinde bir yasa mevcut. Geçtiğimiz yılın başında kadınları sünnet ettirenlerin cezaları on yıla çıkarıldı. Tabi bu yasa yeteri değil. Kadınların şiddetten kurtarılması için daha fazla çalışma yapılmalıdır. Miras Yasası’nda da hala çok zorluklar yaşıyoruz. Kadına yönelik ayrımcılığın ve birçok kadın hakkının toplum içinde yok olmasına yol açan temel etkenlerden biri popüler kültürdür. Özellikle geçen yıl sünnet kanununda bir değişiklik yapıldı. Aynı zamanda kadınların devlet meclisine atanması yapıldı. Ama yine de zorluklar var. Kadınlar için adil bir kişisel yasaya ihtiyacımız var. Mevcut yasa kadınlarla birlikte olduğunu gösteriyor, ancak gerçeklik böyle değil. Çünkü yasaları çıkaranlarda uygulayanlarda erkeklerdir. Bu erkekler kadınlar için büyük engeller çıkarıyor. Kadına yönelik şiddetle mücadele konusunda birleşik bir yasa geliştirmemiz gerekiyor. Çünkü mevcut ceza hukukunda farklı noktalar var. İşin özü Mısır yaslarında eksikliklerin olduğunu söyleyebiliriz.

Kampanyalarınıza destek veren kurum ve kuruluşlar var mıdır?

Mısır yasalarına göre, bir kadın tacize uğradığında fail 5 yıl hapis cezası ile 50 bin lira para cezasına çarptırılır. Ancak yine de korku ile karşı karşıyayız. Kadınlar iş yerlerinde de tacize uğruyor. Kadına yönelik taciz ve şiddete karşı mücadele eden kurum ve kuruluşlar, mücadele politikalarına sahip değiller. Kadınlar için güvenli bir ortam yaratmak istiyoruz. Kadınların taleplerine cevap veren ve gerekli politikaları başlatan kurumlar var. Sivil toplum kuruluşları kadınları işyerinde korumak için politika geliştirdiler. Kurumumuz da 2020 yılında “Güvenli Bir İş Dünyası” sloganıyla bir çalıştay gerçekleştirdi. Kadınlar için güvenli bir ortamın sağlanması için yasal metinlerin çıkarılmasını ve kabul edilmesini umuyoruz.

Basant Xalid’in intihar etmesi tartışmalara neden olmuştu. Kurum olarak bu dava ve buna benzer davalara nasıl yaklaşıyorsunuz?

Genç kadınlar için elektronik cinsel saldırı ile ilgili yasal tavsiyelerde bulunmaya çalışıyoruz. Genç kadınların çoğu neyle karşılaşacaklarını bilmedikleri için yaşadıkları sorunlara ilişkin polise gitmiyorlar. Kurum olarak şantaj davalarını durdurduk. Ne yazık ki Mısır toplumu kadınlara baskı uyguluyor. Basant Xalid olayında gördüğümüz gibi kadınları intihara sürüklüyorlar. Tüm annelerin çocuklarının yanında olmalarını istiyoruz. Çocuklarının yanında olduklarını onlara hissettirsinler. Basant Xalid’e şantaj uygulayanların cezalandırılmasını istiyorum.

İnsan ticareti yasasından kısaca bahsedebilir misiniz?

Birçok kadın insan ticareti yasasından bihaber. Hatta bazı hukukçular bile bazı açılardan bir yanlış anlama olduğunu söylüyorlar. Bazıları da yasanın insan organlarının satışı ve ticaretiyle sınırlı olduğuna inanıyor. Davanın başından beri “Tiktok Kızları” olarak bilinen kızlara destek oluyoruz. Bu kapsamda kadınların sosyal medya üzerinden taciz ve istismara uğradıklarını açıklayan çok sayıda açıklama yaptık. Bu konunun da takipçisiyiz.

Son zamanlarda çalışmalar yapan gençlik inisiyatifleri var. Bu inisiyatiflerin feminist meselelere bir etkisi var mıdır?

Bu tür oluşumların varlığı önemlidir. Bu yol ile yeni feminist kadrolar elde ediyoruz. Mısır feminist hareketi güçlü ve uzun bir deneyime sahiptir. Kimi konularda başarılar elde etmiştir. Kadın kazanımları için mücadeleye devam edeceğiz. 2021 yılında çalışmalarımızda birçok zorluk ile karşı karşıya kalsak da bu yıl kadın kazanımları için mücadelemizi daha da büyüteceğiz.