“İntihar” denilerek kapatılan şüpheli ölüm dosyası “cinayet” çıktı

Şüpheli şekilde yaşamını yitiren Ayşe Tayurak’ın dosyası “intihar etti” denilerek kapatıldı. Ancak Adli Tıp profesörlerinin hazırladığı ikinci rapor Ayşe Tayurak’ın ası değil çıplak elle boğulduğunu ortaya koydu.

MEDİNE MAMEDOĞLU

Amed- Amed’in Silvan ilçesinde 8 Haziran 2021 tarihinde 7 çocuk annesi Ayşe Tayurak evinde şüpheli şekilde yaşamını yitirmiş halde bulundu.

Şüpheli ölümün ardından çocukların ve komşuların verdiği ifadeler doğrultusunda Ayşe Tayurak’ın uzaklaştırma kararı aldırdığı eşi Adem Tayurak cinayet şüphelisi olarak 10 Temmuz’da çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Aralık ayında Adli Tıp Kurumu (ATK) tarafından hazırlanan raporda ölümün “intihar” olarak ifade edilmesinin ardından fail Adem Tayurak tahliye edildi.

Karara itiraz edip uzman raporu (bilimsel mütalaa) talebinde bulunan avukatların taleplerine yanıt verildi. Erciyes Üniversitesi ve İstanbul Üniversitesi’nde görev yapan iki profesör tarafından hazırlanan rapor, intiharın tam tersi bir sonuçla mahkemeye sunuldu. Ayşe Tayurak’ın ası dışında boynuna (elle, kolla, başka vücut bölgesi) ile uygulanan baskı nedeniyle öldüğü sonucuna varıldı. 69 sayfalık raporda yaşanan ölümün intihar değil cinayet olduğuna yer verildi.

25 yıl boyunca şiddet görmüştü

8 Haziran günü yaşamını yitiren Ayşe Tayurak’ın 25 yıllık evliliği boyunca şiddet gördüğü ve evli olduğu erkek Adem Tayurak hakkında uzaklaştırma kararı aldırdığı ortaya çıkmıştı. Ayşe Tayurak’ın ölümünün ardından başlatılan soruşturma kapsamında ilk ifadesi alınan Adem Tayurak olay hakkında bir bilgisi olmadığı ve eşine hiç şiddet uygulamadığını iddia etmişti.

Cenazenin ardından Silvan’da bulunan evi boşaltan ve delileri karartan Adem Tayurak çocukları ve komşularının verdiği bilgilere göre yaşanan ölümün sorumlusuydu. 

Kadın örgütlerinin çağrıları sonucu fail tutuklandı

Cenazenin ardından görüştüğümüz Ayşe Tayurak’ın kızı Elif Tayurak annesinin ölümünü, “İntihar değil cinayet” olarak yorumlarken gerçeklerin açığa çıkması için destek çağrısında bulunmuştu. Çocuklardan ikisi annelerinin olay gecesi eve giren babaları tarafından sırtından darp edildiğini ve boynunun sıkıldığına şahit olduklarını anlatmıştı. Ayşe Tayurak’ın sistematik olarak Adem Tayurak tarafından şiddete maruz bırakıldığı ve hakkında iki kez de uzaklaştırma kararı olduğunu belirten çocukları ve komşular, kadın kurumlarına da seslenerek, sahiplenme çağrısında bulunmuştu.

Dosya ATK raporları gerekçe gösterilerek kapatıldı

Kadın kurumlarının açıklaması ve Ayşe Tayurak’ın çocuklarının ifadesi ardından Adem Tayurak olaydan yaklaşık bir ay sonra cinayet şüphelisi olarak tutuklandı. Adem Tayurak yaşanan ölüme “Ası sonucu ölüm” raporu yazan ATK raporları göz önünde bulundurularak tahliye edildi. Raporun dosyaya sunulmasıyla geçtiğimiz Aralık ayında tahliye edilen failin ardından soruşturma dosyası da ATK raporu ve müşteki ifadeleri dikkate alınarak takipsizlikle sonuçlandı. Verilen takipsizliğin gerekçe gösterildiği ATK raporunda; “Kişinin ölümünün ası sonucu gerçekleşmiş olduğu ve asının kendisi tarafından yapılmasının mümkün olduğu, bir başkası ya da başkaları tarafından zorla asıldığının tıbbi delillerinin bulunmadığı” ifadeleri yer aldı.

Adli Tıp Uzmanları yaşanan ölüme ‘intihar’ değil ‘cinayet’ dedi

Takipsizlik kararı sonrasında dosyayı Anayasa Mahkemesi’ne taşıyan avukatlar hazırlanan ATK raporunu eksik bularak Ceza Muhakemesi Kanunu kapsamında yaşanan ölüme dair uzman görüşünün yer aldığı bir bilimsel mütalaa talebinde bulundu.  ATK’da görev yapan iki profesör tarafından hazırlanan raporda fail ve tanık ifadelerinin yanı sıra olay yeri ile otopsi fotoğraflarına yapılan detaylı inceleme yer aldı.

69 sayfa hazırlanan raporda otopsi ve olay yerindeki fotoğraflar tek tek incelenerek analiz edildi. Daha önce hazırlanan ATK raporlarında yer almayan eksikliklerin de yer aldığı mütalaa da yaşanan ölümün ‘ası’ değil boyuna yapılan farklı bir baskıdan dolayı gerçekleştiğine yer verildi. Mütalaa da bu şekilde yaşanan ölümlerin ‘cinayet’ olarak adlandırıldığına da dikkat çekildi. Ayşe Tayurak’ın olay anına dair ilk fotoğrafının da yer aldığı raporda iple kendini astığı iddia edilen Ayşe’nin vücudunda ki ipin boynuna değil çenesinde iz bıraktığı görüldü.

Ayşe Tayurak’ın boynunda ölümüne neden olacak derecede baskı yapılmış!

Yaptıkları değerlendirmeleri tek tek fotoğraflar ile destekleyen profesörler Ayşe Tayurak’ın omzu, sırtı ve boynunda ası olayı dışında parmak baskısı sonucu oluşan morarmaların olduğuna yer verdi. Ayşe Tayurak’ın ayrıca kafa travmasına da maruz bırakıldığının yer verildiği mütalaanın sonuç kısmında şu ifadelere yer verildi:

“Olay yeri incelemesi ve ölü muayenesi-otopsi sırasında saptanan bulgular bir bütün olarak değerlendirildiğinde, Ayşe Tayurak’ın boynuna basıya bağlı mekanik asfiksi sonucu öldüğü hususunda bir şüphe bulunmamaktadır. Ayşe Tayurak’ın çene bölgesine olayın bir aşamasında bir ası vasıtası tatbik edilmiş ve asılmış olduğu aşikar olmakla birlikte, resim 1-6’da izlenen olay örüntüsü ve telem seyri ile yukarıda yer verilen tespit ve gerekçeler dikkate alındığında; Ayşe Tayurak’ın ası vasıtasının çeneye tatbiki dışında boynuna resim 8’de demonstre edilen yaralanmaları oluşturacak ve ölümüne neden olacak düzeyde elle, kolla, başka bir vücut bölgesi ile ya da benzeri bir şekilde bası uygulanmış olduğu değerlendirilmiştir.”

Kafa travması tespit edildi

Raporda aynı zamanda şu saptamalarda da bulunuldu:

“2. Yukarıda VI-4 numaralı paragraf altında kayıt altına alınan bulgu, tespit, yorum ve gerekçeler dikkate alındığında; resim 9, 10, 11, 12’de izlenen kafa travması bulgularının Ayşe Tayurak’ın ası pozisyonu ve olay yeri örüntüsü itibarı ile asının konvülsiyon evresinde ortaya çıkması beklenilen kasılmalar ile açıklanamayacağı, Ayşe Tayurak’ın ası eyleminden bağımsız olarak künt kafa travmasına maruz kaldığı… Yukarıda VI-5 numaralı paragraflar altında kayıt altına alınan bulgu ve tespitler dikkate alındığında; gerek OYİ, gerekse adli soruşturma sırasında ‘Ayşe Tayurak’ın boyu, kol uzunluğu, ası noktasının yüksekliği, ası vasıtası ipin boyu itibarı ile ası vasıtası ipin ası noktasına nasıl tatbik edildiği, Ayşe Tayurak’ın şüpheli Adem Tayurak’ın iddia ettiği üzere ayak uçları yere temas edecek şekilde boynuna ası vasıtasını tatbik etmesinin mümkün olup olmadığı, düğümün özelliği’ vb. hususların aydınlatılmasına katkı sağlayacak bir araştırma ya da sorgulama yapılmadığı, Ayşe Tayurak’ın otopsisi sırasında tırnak altlarından alınanlar başta olmak üzere sürüntü örnekleri üzerinde bir DNA analizi gerçekleştirilmemesinin adli soruşturma açısından önemli bir eksiklik olarak değerlendirildiği..”

Avukatlar, yaşanan ölümün ‘intihar’ değil ‘cinayet’ olduğunun yer aldığı raporu savcılığa vererek dosyaya eklemesini talep etti.