Günün Portresi: Filistinli Nora Shalhoub

“İşgalciler son süreçte Filistinliler üzerinde, halkım üzerinde akıl almaz çeşitli işkenceler yapıyorlar. Gerekiyor ki işgalciler bilmeli, topraklarımız üzerinde asla sömürge kuramayacaklar, işgal edemeyecekler, topraklarımıza sahip olamayacaklar...”

Haber Merkezi- Filistin’de yıllardır süren işgal karşısında direnen, mücadele eden ve bedel ödeyenlerin başında tartışmasız kadınlar geliyor. Topraklarına olan bağlılık elbette kadınlarda daha başat ve mücadelenin de kadınlardan başlaması aslında doğal bir süreç. 1920’lerde başlayan örgütlenme günümüze kadar gelirken örgütlü ya da örgütsüz şekilde de olsa kadınlar tepkilerini ortaya koymaktan hiç vazgeçmediler belki de bunun en bariz örnekleri arasında gelmektedir Nora.

Filistin’in Tolkirme kentinde 1986 yılında dünyaya gelen Nora Shalhoub dinci bir ailede büyüdü. Eğitim gördü ve okul sıralarında yaşıtlarının hep ilerisinde oldu. Öğretmenleri ve sınıf arkadaşları tarafından sevildi, ailesi tarafından zekası ile gurur duyuldu Nora’nın. Çok başarılı bir eğitim süreci geçirirken toplumsal olaylardan ve elbette de başta İsrali’in Filistin toprakları üzerindeki işgalinden etkilendi. Kudüs’te yaşamını yitiren yurttaşları için sürekli yas tuttu. Ve anılarını yaşatmak için yaşamlarını yitirenlerin mektuplarını çoğaltıp dağıttı, odasının duvarlarını bu mektuplarla süsledi.

“Şehit olmak istiyorum”

Bir gün herkesi şaşkına çeviren bir cümle kullandı; “Şehit olmak istiyorum.” Nora gibi yaşamı seven bir gençten elbette kimse beklemiyordu bu cümleyi kullanmasını ama o aklına koymuştu bunu. 24 Nisan 2002 tarihinde ailesi ile vedalaştı, son vedası oldu bu ve odasına kapandı...

Ailesi ve sevenlerine bir mektup bıraktı. “İşgalciler son süreçte Filistinliler üzerinde, halkım üzerinde akıl almaz çeşitli işkenceler yapıyorlar. Gerekiyor ki işgalciler bilmeli, topraklarımız üzerinde asla sömürge kuramayacaklar, işgal edemeyecekler, topraklarımıza sahip olamayacaklar...” yazıyordu satırlarında.

Mektubunda öğretmenlerine de hitap ediyordu Nora, yetiştirdikleri Filistinli çocukları memleket sevgisi ve bağı ile yetiştirmelerini, bilinçli gençlerin büyümesini talep ediyordu. O gece mektuplarını yazıp bıraktı odasına ve Alteyba Taburu’na gitti Nora. Tabura doğru gittiğini gören İsrail askerleri tarafından kurşun yağmuruna tutuldu ve yaşamını yitirdi.