Günün Portresi: Cesur ve fedakar bir kadın Parvaneh Eskandari
İran’da 1998’de zincirleme cinayet kurbanı olan siyasetçi ve aktivist Parvaneh Eskandari, yer aldığı çalışmalardan kaynaklı birçok kez gözaltına alınarak tutuklanır. Buna rağmen yılmayan Parvaneh Eskandari, erkek egemen sistemin en son biçimi olan kapitalist modernitenin, hiçbir zaman toplumun özgürlüğünün, özellikle İranlı kadınların benimsediği manevi tarzın kolayca yaşanmasına izin vermeyeceğine işaret ediyor.
İran’da 1988-1998 yıllarında İranlı muhalif aydın cinayetleri ve kayıpları, İran hükümetinin iç görevlileri tarafından gerçekleştirildiği ve birbirleriyle bağlantılı olduklarından kaynaklı "zincir cinayetler" olarak anıldı. Bu zincirleme cinayetlerde Parvaneh Eskandari ve eşi Dariush Forouhar, Abdul Rahman Ghassemlou, Fereydun Farrokhzad, Şapour Bahtiyar’ında aralarında olduğu 80'den fazla yazar, çevirmen, şair, siyasi aktivist ve sıradan vatandaş kurban oldu.
Siyasi çalışmalara 12 yaşında başladı
Muhalif ve aktivist olan Parvaneh Eskandari, 20 Mart 1939’da Tahran’da dünyaya geldi. Henüz 12 yaşındayken siyasi çalışmaların içine girer. Var olan siyaseti eksik ve yanlış bulduğundan kaynaklı da genç yaşında arayışlara girer. Aynı yıllarda Rusya hükümeti Kafkaslara saldırır. Saldırıları protesto etmek için Rus büyükelçiliğinin duvarlarına hükümet karşıtı yazılar yazar. Bu tavrından dolayı tutuklanır ve hapse atılır.
Anti-Şah kampanyası başlattı
Üniversite öğrencisi olduğu sırada ise İran Ulusal Hareket üyesi olur. O süreçte Dariush Forouhar gibi arkadaşlarıyla birlikte anti-şah kampanyası başlatır. Onlara göre hükümet ve dini inanç birbirinden ayrılmalıydı. 28 Ağustos darbesinin ardından Anahita Kültür Derneğine üye olur. Aktif bir şekilde çalışmaların içinde yer aldığı için 1942 yılından yeniden tutuklanır. Parvaneh Eskandari, cezaevinde de siyasi çalışmalarını sürdürür.
Cesareti ve fedakarlığıyla tanındı
7 Aralık 1942 yılında yaptığı konuşmasında 7 Aralık 1932 yılında gösteriler sırasında katledilen öğrencilere dikkat çekiyor ve o günü öğrenci günü olarak tanımladı. İran’da ilk kez öğrenciler katledilen arkadaşları için anma yapıyordu. O günden bu yana da katledilen öğrenciler anılmaya devam ediliyor. O ve arkadaşları üniversitelerin hiçbir zaman egemenlerin politikalarına sessiz kalmamalıydı ve öğrenciler genel gösterilerin öncüleri olmalıydı. Aynı gün başka bir merasime katıldığı sırada yine tutuklanır ve Nezam Cezaevine gönderilir. Bu sefer kültür ve toplum çalışmaları nedeniyle tutuklanmıştı. Halk arasında bilinen tanınan bir isimdi. Mücadelenin zorlu koşulları içerisinde cesareti ve fedakarlığıyla tanınıyordu.
Müzakerelerde yer alan ilk kadın
Konuşmalarında çok radikaldi. Bu nedenle yaptığı her konuşmanın ardından tutuklanıyordu. Devlet onun düşünlerinden kaynaklı ondan nefret ediyordu. Bu nedenle de halk arasında söz sahibi ve saygı duyulan biriydi. Aynı yıl olan 1943’te gösterilere katıldığından kaynaklı tutuklandı. O ve arkadaşları İç İşleri Bakanlığı Dr. Eli Emini ile görüşme yapabilmeleri için seçilirler. İran öğrencileri adına ilk kez bir kadın müzakere görüşmelerinde yer almak üzere seçilir. O da Parvaneh Eskandari idi.
Öğretmenlik haklarından mahrum bırakıldı
1944 yılında İran Milleti Partisi katılan ilk kadındır. 1952 yılında İran okullarında öğretmenlik haklarından mahrum bırakıldı. 1959 yılında İran Milleti Partisi tarafından gizli yayınlanan dergi haberciliği editörlüğü yaptı. 1979 yılında da hem parti içinde yer alıyor hem de dergiyi çıkarıyordu ve İran İslami Cumhuriyet rejimine karşı siyasi eleştirilerin yer aldığı makaleler yazıyordu. Rejimi reddeden birkaç kadından biriydi. 1980 yılında da resmi olarak görev alır. Ancak seçimdeki hileler nedeniyle o ve İran Milleti Partisi’nden birkaç kişi ikinci tura bırakılıyor ve onlarda ikinci turu ve seçimi ret ederler. O günden bu yana gönüllü olarak siyasetin içine girmiyor.
Rejime karşı çıktı
Siyasi çalışmalar içinde olan Dariush Forouhar ile 1943 yılında evlenir. İran Milleti Partisi’nin birkaç üyesi infaz edildiği zaman buna Dariush Forouhar ile birlikte rejime karşı sert tepki gösterir. Referandum sürecinde siyaset ile dinin birbirinden ayrılması, idam cezalarının kaldırılması ve parlamento seçimleri için bir platformun kurulması çağrısı yapar. Kimi zaman ise toplumun özerk yönetiminin kurulması için düşüncelerini belirtirdi. 1992’den 1998’e kadar çalışmalarını bu kapsamda yürüttü ve rejime karşı çıktı.
Katliamın ardından şiirleri yayınlandı
22 Kasım 1998’de Parvaneh Eskanderi ve Dariush Forouhar evlerinde vahşi bir şekilde öldürülür. Her ikisinin de öldürülmesi İran İslam Cumhuriyeti siyasetinde kara bir iz bırakır. Bu katliamın failleri henüz tespit edilip cezalandırılmasa da çoğu İran İslam Cumhuriyetini suçluyor. 59 yaşında katledilen Parvaneh Eskandari, aynı zamanda ardından şiirler bırakmıştır. Parvaneh Eskandari’nın kızı onun ölümünden sonra şiirlerini toplayarak yayınladı. Parvaneh Eskandari, politik adındaki kitabının “Bir gün belki” bölümünde yaşamını anlatıyor.
Parvaneh Eskandari, İranlı kadınların, demokratik toplum olan anaerkil kültürünü esas alınmasına inanmaları gerektiğini belirtiyor. Sorunlarına, özgürlük standartları ile demokrasi arayışına yönelik arayışlarının olması gerektiğini vurguluyor. Parvaneh Eskandari, erkek egemen sistemin en son biçimi olan kapitalist modernitenin, hiçbir zaman toplumun özgürlüğünün, özellikle İranlı kadınların benimsediği manevi tarzın kolayca yaşanmasına asla izin vermeyeceğine işaret ediyor.