Günün Kitabı: Kurtlarla Koşan Kadınlar

Feminist edebiyatın başyapıtlarından biri olarak tanımlanan Clarissa P. Estés’in “Kurtlarla Koşan Kadınlar” kitabı çeşitli mit ve öykülerle kadınları vahşi doğalarına doğru yolculuğa çıkarır. ‘Evcilleştirilen’, terbiye edilen ve ehlileştirilen kadın ruhunu vahşi doğalarına çağırır. Kadının içinde bulunduğu pek çok şeye dair eşsiz betimlemeler tadacağınız kitapta ‘iplerinizi koparmaya’ ve vahşi olana koşmaya davet edilirsiniz.  
Kitapta Estés, “Neden Vahşi Kadın” sorusuna şu yanıtı veriyor: “Kadınlar vahşi doğalarıyla ilişkilerini yeniden kurmak istedikleri zaman, içerideki ve dışarıdaki dünyalarda coşkulu bir hayatın yolunu gösteren, bunu telkin ve teşvik eden kalıcı ve içsel bir gözlemci, bilge, hayalperest, kâhin, esin kaynağı, sezgi sahibi, yapıcı, yaratıcı, mucit ve dinleyicinin yeteneğiyle donanırlar. Kadınlar bu doğaya yaklaştıkça, o ilişkinin gerçeği, üzerlerinde akkor parlaklığında yayılır. Öyleyse vahşi sözcüğü burada denetimden yoksun anlamına gelen günümüzdeki küçümseyici kullanımıyla değil, doğal bir hayat, criatu¬ ra’nm [yaratığın] doğuştan bir bütünlüğe ve sağlıklı sınırlara sahip ol¬duğu bir hayat sürmesi anlamına gelen özgün haliyle kullanılmıştır. Bu sözcükler (vahşi ve kadın sözcükleri), kadınların kim olduklarını ve neyle meşgul olduklarını hatırlamalarını sağlar, bütün dişilere destek veren gücü ifade eden bir metafor yaratır. Kadınların onsuz yaşayama¬yacağı bir gücü simgeler.”
Estés kitabında mit ve hikayeler yoluyla kadınlara “özünüzdeki yaratıcı dişil enerjiyle yeniden bağ kurun” diyor. Bu bağın dönüştürücü gücüne inanmamızı sağlıyor ve böylece cesaretin kapısında buluyoruz kendimizi. 
Peki kadınlar neden kurtlarla koşmalı? Niçin doğanın başka bir canlısı değil de kurt? Estés'e göre, kurtlarla kadınlar arasında, vahşilikleri, zerafetleri ve içinde yaşadıkları topluluğa duydukları bağ bakımından psişik benzerlikler söz konusudur. Bu bağa ilişkin şöyle devam ediyor Estés  “Sağlıklı kadın tıpkı bir kurt gibidir: Sağlam, kunt, diri, hayat verici, konumunun bilincinde, yaratıcı, sadık ve göçebedir. Ancak vahşi do¬ğadan ayrılmak kadının kişiliğinin zayıflamasına, bir hortlak ve haya¬let halini almasına yol açar. Postu kolay deldiren, çelimsiz, sıçrayamayan, avlanamayan, doğuramayan, bir hayat yaratma yeteneğinden yok¬sun biri olmak için burada değiliz. Kadınların hayatı durağanlık için¬deyken ya da can sıkıntısıyla dolu olduğunda, bu her zaman için Vah¬şi Kadın’ın ortaya çıkma zamanının geldiğini gösterir; ruhun yaratıcı işlevinin deltayı doldurmasının zamanıdır. 
Vahşi Kadın kadınları nasıl etkiler? Vahşi Kadın, müttefikimiz, ön¬ derimiz, modelimiz, öğretmenimiz olursa, iki gözümüzle değil, birden çok gözü olan sezginin gözleri aracılığıyla görürüz. Sezgiye sahip çık¬ tığımızda, yıldızlı göğe benzeriz: Dünyaya binlerce göz aracılığıyla ba¬karız.”