Günün Kitabı: Arzu Demir/Devrimin Rojava Hali
Yasaklanan kitabı “Devrimin Rojava Hali” için Gazeteci Yazar Arzu Demir şu ifadeleri kullanıyor; “Devrimin Rojava Hali yasaklansa da, yazarı olarak ben cezalandırılsam da, bu anlattığım olayların hepsi, gerçek olarak kalmaya devam edecek...”
Gazeteci yazar Arzu Demir’in büyük ilgi gören “Dağın Kadın Hali” kitabının ardından, “Devrimin Rojava Hali” kitabı da çıktı. Kitap, Rojava devriminin bizzat tanıklarının anlatımlarından yola çıkarak, daha doğrusu, devrimi bizzat var eden dinamikleri konuşturarak bu tarihsel ana okuyucuyu da katmakta. “Devrimin Rojava Hali” en yalın haliyle Rojava’yı tanımak ve kendisi için anlamlandırmak isteyenlere bir kaynak niteliğinde. Öyle tumturaklı laflarla değil, bizzat Rojava’yı inşa eden “yalın” haldeki “sıradan” insanların anlatımlarıyla başarıyor bunu.
Devrim, olmakta olandır. Yazar, olmakta olanı görmüş, ona dokunmuştur. Satır aralarına sıkıştırılmış heyecanı da bundandır. Komünlerin inşa edilmesi, ekonominin -ki savaş öncesi nedeyse olmayan, savaş sonrası ise tümüyle yıkıma uğratılan ekonominin- nasıl kolektif emekle yeniden var edildiği, hukukun nasıl toplumsallaştırıldığı gerçekten heyecan verici. Ancak en önemlisi; kadınlar. Kitabın önemli bölümünü, Rojava’da kadınların yaşadığı değişim ve dönüşüm oluşturuyor.
“Devrimin Rojava Hali” kitabı Ceylan Yayınları tarafından Rojava devriminin 3. yıl dönümü 19 Temmuz’da yayına hazırlanmıştır. Ceylan Yayınları, kitabın ilk bin baskısının bütün gelirini Kobanê’nin yeniden inşasına bağışlama kararı da almıştır. Rojava devrimini tanımak ve anlamlandırmak, Kobane’nin inşasına katkıda bulunmak için; “Devrimin Rojava Hali”…
Kitabın basılmasının ardından yasaklanması ve yazarına açılan davanın üzerine Arzu Demir “Dava Dosyası: Devrimin Rojava Hali” çalışmasını şu açıklama ile açıklama ile yayınlamıştır;
“Devrimin Rojava Hali yasaklansa da, yazarı olarak ben cezalandırılsam da, bu anlattığım olayların hepsi, gerçek olarak kalmaya devam edecek.
Hiçbir güç, hiçbir siyasi iktidar gerçeği değiştiremez. Gerçek, yaşanmıştır ve toplumsal hafızadaki yerini almıştır.
Tıpkı bu topraklarda bir dönem çözüm sürecinin yaşandığı gerçeği gibi. Üzerine yaşadıklarımız ne olursa olsun, ne kadar büyük acılar yaşarsak yaşayalım, hiç kimse bize barışa yaklaştığımızda hissettiğimiz o muazzam sevinci, heyecanı unutturamaz.
Hiçbir şey Rojava da inşaa edilen sistemin, Ortadoğu'nun mezhepsel ve etnik çatışmalarına son verecek bir model olduğu gerçeğini değiştiremez.
Hiçbir şey; Rojava'nın, bir baytarın başhekim, çoluklu çocuklu bir kadının halk mahkemesi hakimi, ev emekçisi bir kadının YPJ komutanı, genç bir kadının akademi yöneticisi, kısacası herkesin her şey olabileceği bir coğrafya olduğu gerçeğini değiştiremez.
Hiçbir şey Rojava'nın kadın ve erkeği insan yaptığı gerçeğini değiştiremez.”
Kaynak: Kitabın tanıtım bülteninden alınmıştır