Yemen’de yasalardaki ‘eşit vatandaşlık’ yaşamda karşılığını bulmuyor

Yemen’de fırsat verildiğinde değişim yaratabilecek kadın varlığına dikkat çeken Yemenli kadınlar, yasadaki “eşit vatandaşlık” hakkının yaşamda karşılığının olmadığını söyleyerek, yüzde 30’luk kotayı da aşamadıklarını kaydetti.

RANİA ABDULLAH

Yemen- Özel savaş politikalarının yaşandığı ülkelerde kadınlar şiddet, katliam, taciz, tecavüz olmak üzere birçok hak ihlaline maruz bırakılırken, siyasetten ekonomiye her alanda da varlıkları kısıtlanıyor.

Çatışmaların yaşandığı Yemen’de Platform 30, 8 kentte 110 kadınla bir anket çalışması yaptı. Ankete katılan kadınların yüzde 27’si gelenek ve göreneklerden dolayı liderlik pozisyonlarına ulaşamadığını, yüzde 20’si eğitim fırsatlarından yararlanamadığını, yüzde 32’si işyerinde ayrımcılığa maruz kaldığını, yüzde 9’u aile yükümlüklerini üstlendiğini, yüzde 12’si ataerkil kültür ve yasaların adil olmayışı nedeniyle rollerini oynayamadıklarını belirtiyor.

‘Fırsat verildiğinde değişim yaratabiliriz’

Sosyal İşler ve Çalışma Bakanlığı Kadının Kalkınması İdaresi Genel Müdürü Doktor Ahed Jasous, “Karar alma merkezlerinde kadınların varlığı kaçınılmaz bir gereklilik ama ne yazık ki var olsalar bile çoğu zaman karar vericiler erkekler oluyor. Feministler olarak bunu reddediyoruz. Ülkede kadınların varlığını etkileyen bir çatışma ortamı yaşandığı için biz kadınlar her zaman sahnede yokuz ama genel olarak kendilerine fırsat verildiğinde değişim yaratabilecek geniş kadın kadrosu var" ifadelerinde bulundu.

Yemen Gelecek web sitesinin genel yayın yönetmeni Thuraya Dammaj de, “Mevcut aşamalar ve zorlu koşullar kadınların karar alma süreçlerine katılımını zorlaştırıyor” dedi.

Kadınların mücadelesi sonucu yargı alanına atamalar oldu

Ülkede 2011 devrimi öncesinde ve sonrasında Yemenli kadınların elde ettiği başarıların uzun bir süre örnek olarak görüldüğünü ifade eden Thuraya Dammaj, “Yemenli kadınlar birçok başarıya imza attılar, birçok pozisyona ve karar alma merkezine ulaşmayı başardılar. Ancak Yemen hükümetinin benimsediği siyasi kotalar kadınların yokluğuna yol açtı. Yargı alanına gelince; Yemenli kadınların çabaları sonucu bu alana belli sayıda kadın atandı” şeklinde konuştu.

‘Haklar yaşamda karşılığını bulmuyor’

Aden Üniversitesi Tarihçi Doktor Ismahan Al-Als ise, bu dönemde kadınların karar alma pozisyonlarına katılımı konusunu gündeme getirmenin önemli olduğunu, çünkü bunun çalınan vatandaşlık hakkıyla bağlantılı olduğunu söyledi. Ismahan Al-Als, “Yaşanan bu ayrımcılığı yaşamın birçok alanında görüyoruz. Örneğin erkeklere yönelik iş olanakları kadınlara sağlananlardan daha iyi ve farklıdır ve meselenin özünde siyasi hak yer almaktadır. Yemen Anayasası’na göre kadınlar ve erkekler eşit vatandaşlık hakkına sahiptir ve geri kalan haklarda bu hak temelinde kendiliğinden gelmelidir. Ancak yasalardaki haklar yaşamda karşılığını bulmuyor” sözlerine dikkat çekti. 

‘Kota talebimiz pratiğe geçmedi’

Yemen hükümetinin kadınların karar alma süreçlerine katılımını sağlayacak yasaları uygulamadığını belirten Ismahan Al-Als, sözlerini şöyle tamamladı: “1995 Pekin Konferansı'ndan bugüne kadar yüzde 30’luk kota hakkımızı talep ettik ve geldiğimiz aşamada hala yüzde 30’luk kotayı aşamadık. Ne yazık ki kota talebimiz pratiğe geçmedi. Bunun nedeni devleti yönetenlerin vizyonundan ve yasaları uygulama becerisinden kaynaklanıyor. Artık diğer ülkelerle aramızda büyük bir fark hissediyoruz. Yemen hükümetinin tek yaptığı sloganları tekrarlamak ve kanunları uygulamamak.”